Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1642 E. 2025/121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna davacının yaptığı itirazın reddi üzerine açılan, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davası.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacı markasının tanınmış marka korumasından yararlanamayacağı ve davalı şirketin başvurusunun kötü niyetli olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı red kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunu red kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1556 Esas, 2023/1507 Karar.

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/89 E., 2021/296 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tanınmış "ROMAN" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "Romina valy+şekil" ibaresinin 25.sınıfta tescili için davalı Kuruma yaptığı 2019/135445 numaralı başvuruya müvekkilinin itirazının davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1980 yılından bu yana "roman" markasını hazır giyim ve tekstil sektöründe tescilli olarak kullandığını, müvekkili markaları ile dava konusu başvuru arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığı nedeniyle de dava konusu başvurunun reddinin gerektiğini, davalı şirketin, onlarca seçenek özgürlüğüne sahipken müvekkili markasının birebir aynısını marka olarak seçmesinin, haksız yararlanma çabasını ve kötü niyeti gösterdiğini ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2021-M-1170 sayılı kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; Markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu marka ile davacı markaları arasında işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin olmadığı, davacı markasının davalı Şirket'in başvuru markası karşısında tanınmış marka korumasından yararlanamayacağı, davalı Şirket başvurusunun kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK iptali ve marka hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.

2. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2015 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.