Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1844 E. 2025/2287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murislerin davalı çocuklarına yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığı ve davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescilinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Murislerin taşınmazları satmaya ihtiyaçları olmadığı, bedellerin davalılar tarafından ödendiğinin ispatlanamadığı ve murislerin mirasçılar arasında adil bir paylaştırma yapmadığı gözetilerek, davalı çocuklara yapılan taşınmaz devrinin bağış niteliğinde olduğu ve muris muvazaası içerdiği kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/27 E., 2024/94 K. ...

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/154 E., 2020/235 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların kardeş olduğunu, tarafların muris annesi Ayten, muris babası Musanabi ve muris babaanneleri ...'nın davacıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara taşınmaz devrettiğini, devirlerin bedelsiz yapıldığını ileri sürerek dava konusu 857, 1039, 2369, 3853, 3856 ve 4167 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacının miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 1039 parsel sayılı taşınmazla ilgili daha önce davalı ile davalının amcaları arasında muvazaaya dayalı davanın görüldüğünü ve taşınmazın davalıya devrinin muvazaalı olmadığının yargılama sonucunda kesinleştiğini, muris babaanne ...'nın yapmış olduğu devirlerin mirasçılar arasında paylaşım teşkil ettiğinin de bu davada tespit edildiğini, dava konusu diğer devirlerin de muvazaalı olmadığını, davalının, muris annesi Ayten'in her türlü bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu 3853 parsel sayılı taşınmazı muris annesi Ayten'in rızasıyla satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 1039 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'nin dava dışı üçüncü kişiden satın alması nedeniyle bu parsel yönünden davanın reddine; dava konusu 857 parsel sayılı taşınmazın muris Musanabi tarafından davalı ...'nin kendisine bakması nedeniyle minnet duygusuyla davalı ...'ye devredildiği, böylece murisin mal kaçırma kastı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine; dava konusu 2369, 3853, 3856 ve 4167 parsel sayılı taşınmazların devrinin muvazaalı ve davacıdan mal kaçırma amaçlı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 1039 parsel sayılı (yeni 1676 ada 54 parsel) taşınmazla ilgili daha önce dava dışı diğer mirasçıların davalı ve davalının babasına karşı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığı, muvazaa iddiasının reddedilmesi üzerine verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, diğer davanın bu dava için güçlü delil teşkil ettiği gerekçesiyle 1039 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu; diğer taşınmazlar yönünden yapılan değerlendirmede ise murislerin taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığı gibi bedellerin davalılar tarafından ödendiğinin ispat edilemediği, davalıların murisin taşınmazları paylaştırma kastı ile devrettiğini savunmuş iseler de murisler tarafından sağ iken tapuda davacıya devredilen taşınmaz bulunmadığından murislerin mirasçıları arasında adil ve dengeli bir paylaştırma yapıldığından söz edilemeyeceği, bu durumda murislerin gerçek amacının bağış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmadığı; bununla birlikte dava konusu 857 parsel (1676 ada 260) parsel sayılı taşınmazın minnet duygusuyla davalı ...'ye devredildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de davalının minnet duygusuyla kendisine devredildiğini ifade ettiği taşınmazın 1553 ada 33 parsel sayılı taşınmaz (eski 2369 parsel) olduğunu savunduğu, cevap dilekçesinde 1676 ada 260 parsel (eski 857 parsel) sayılı taşınmaz yönünden sadece "satışın muvazaalı olmadığının" iddia edildiği anlaşıldığından, savunma ile çelişecek şekilde verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, 857 (1676 ada 260) parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle dava konusu 857 (1676 ada 260), 2369 (1553 ada 33), 3853 (1676 ada 94), 3856 (1676 ada 70) parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının miras payı oranında tapu iptali ile tesciline, dava konusu 1039 (1676 ada 54) parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının, murislerine baktığını, her türlü ihtiyaçlarını giderdiğini, bu hususun tanık beyanlarından da anlaşıldığını, bu nedenle muris Ayten'in 2369 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, muris Ayten'in ölümüyle davacının miras hakkı olan taşınmazlar bulunduğunu, dosya kapsamında muvazaanın ispatlanamadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu ...'in 23.11.2008 tarihinde, 1925 doğumlu ...'in 21.11.2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları davacı ... ile davalılar ... ve ... kaldığı; muris ... ölmeden önce 21.11.2001 tarihinde 2369 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ye, 11.03.2004 tarihinde 3853 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'e, 13.11.2007 tarihinde 3856 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ye devrettiği; muris Musanabi'nin 13.11.2007 tarihinde 857 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ye devrettiği; tarafların babaannesi ...'in 28.12.1992 tarihinde ölümüyle mirasçıları olarak çocukları ... (tarafların babası), dava dışı ... , kendisinden sonra ölen oğlu ...’in eşi olan ... , ... ve ... ’in kaldığı; muris ...'nın ölmeden önce 30.09.1976 tarihinde 1039 parsel sayılı taşınmazı ve 16.04.1979 tarihinde 4167 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'ye devrettiği anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 34.075,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.