Logo

1. Hukuk Dairesi2024/185 E. 2025/356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından murislerinden intikal ettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmelerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar ve ihyasının tamamlandığı, davacı murisinin zilyetlik koşullarının oluştuğu ve taşınmazın davacılar lehine zilyetlikle iktisabının mümkün olduğu gözetilerek mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/419 E., 2023/40 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Sivas ili, Şarkışla ilçesi, ... köyü, Boğaz mevkii 156 ada 39 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın müvekkillerine murisleri ...’den intikal ettiğini ve halende müvekkillerinin zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın muris ... ya da halefleri olan müvekkilleri adına tescili gerekirken kadastro çalışmaları sırasında Maliye adına tescil edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2009 tarih ve 2007/105 Esas, 2009/253 Karar sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği, dava konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu, köy orta malı ya da mera ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.03.2010 tarihli ve 2009/6110 Esas, 2010/1027 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2012 tarih ve 2010/199 Esas, 2012/738 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 17.06.2013 tarihli ve 2013/6476 Esas, 2013/6803 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın evveliyatının taşlık olduğu, davacıların murisi tarafından imar-ihyaya başlanılmış ise de tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve incelemenin taşınmazın öncesi ve mevcut niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye de yeterli bulunmadığı, mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; Harita Genel Komutanlığı'ndan 1970-1980 yıllarını kapsayacak ancak ayrı tarihlere ait olmak üzere yüksek çözünürlüklü en az üç tane hava fotoğrafı; İl Kadastro Müdürlüğünden 1970-1980 arası düzenlenen fotoplan, fotogrametrik ve fotometrik paftaların getirtilmesi; 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendislerinden oluşacak bilirkişi kuruluna belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlanıp tamamlanmadığının, tamamlanmış ise tarihinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesinin istenilmesi; daha sonra taşınmaz başında önceki zirai bilirkişiler dışında 3 kişilik zirai bilirkişi ile fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılması; 3 kişilik zirai bilirkişi heyetinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edilmesi, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tarıma elverişli olup olmadığı, önceki raporlarda taşınmazda belirtilen kaya ve taşlık bölümlerinin tarıma engel oluşturup oluşturmadığı, taş ve toprak unsurundan hangisinin baskın olduğu hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve önceki raporlar arasındaki çelişkileri giderici rapor alınması; fen bilirkişinden keşfi izlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesinin istenilmesi; daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken Mahkemece, eksik inceleme sonucu ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2023 tarih ve 2013/419 Esas, 2023/40 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 156 ada 39 parsel sayılı taşınmazın emek sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildiği, imar ve ihyasının 1973 yılında başlayıp 1978 yılında tamamlandığı, sınırlarının komşu parsellerden ayrı ve belirgin olduğu, taşınmazın (B) harfi ile işaretli kısmının ekonomik amaca uygun olarak tarla vasfı ile kullanıldığı, bu kısmın mera ile uyumlu bitki örtüsü taşımadığı, imar-ihyaya muhtaç olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmayıp zilyetlikle iktisabının mümkün olduğu, yerel bilirkişilerin maddi olaylara dayalı olarak anlatımlarına göre taşınmazın son keşiften önceki tarihlerde 40 parsel ile birlikte 40 yılı aşkın süredir kök muris tarafından malik sıfatı ile zilyet olarak kullanıldığı, taşınmazın imar ve ihyasının 1978 yılında tamamlandığı anlaşıldığından kadastro tespit tarihinde kök muris ve halefleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (A) harfi ile işaretli kısmın ise tarımsal amaçta kullanılabilmesi için gerekli imar ve ihyanın tamamlanmamış olduğu ve zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, kök muris ... ve davacılar adına ... köyü kadastro çalışma alanı içinde yapılan tesciller değerlendirildiğinde (B) harfi ile işaretli kısım yönünden kabul kararı verilmesi halinde 40/100 normunu geçmeyeceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Sivas ili, Şarkışla ilçesi, ... köyü, 156 ada 39 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.10.2022 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmının tapu kaydının iptaline ve Şarkışla Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/495 Esas, 2004/451 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının dosya içerisinde mevcut olan Yargıtay ilamlarında belirtilen noksanlıklar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma neticesinde usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucu Sivas ili, Şarkışla ilçesi, ... köyü çalışma akanın bulunan 156 ada 39 parsel sayılı taşınmaz 8.796,09 metrekare yüzölçümü ve "Hali arazi" vasfı ile senetsizden Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Şarkışla 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.