Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1876 E. 2024/5662 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen hususlara, özellikle de zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi, davacıya intikal şekli, komşu parsellerin durumu, taşınmazın niteliği, imar-ihya durumu gibi hususların araştırılması ve gerekli bilirkişi incelemelerinin yaptırılması yönündeki eksiklikler giderilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/466 E., 2023/1349 K..

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen ihdasen tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili davasında verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve sınırlarını belirttiği (F) ve (G) ile gösterilen taşınmazın 22 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğunu, kimsenin buna itiraz etmediğini iddia ederek dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli ve 2014/546 Esas, 2016/634 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında ihdasen Hazine adına kayıtlanan 132 ve 146 parsel içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda (F) ve (G) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (F) ve (G) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2016/18055 Esas, 2020/609 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan zilyetlik araştırmasının ve bilirkişi raporlarının eksik olduğu, komşu taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının gelmediği, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığı belirtilerek zilyetlikle edinim koşullarının araştırılmasına yönelik olarak karar bozulmuştur.

B.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda (F) ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; Şanlıurfa ili, Birecik ilçesi, Dışlık Mahallesi 132 parsel içerisinde kalan ve 10.10.2023 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (F) ile belirtilen 42.983,09 metrekare Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, taşınmazın tamamı üzerinde imar-ihya çalışması yapılmadığını, reddedilen bölüm yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713. maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Şanlıurfa ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde 1975 yılında yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmaz bölümü 766 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğnce tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında "132" parsel sayısıyla taşınmaz 18.09.2014 tarihinde "hali arazi" vasfıyla ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.

3. Çekişmeli taşınmazın davacıya nasıl intikal ettiği (satış, bağış, taksim vs) tespit edilmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu olan 57 ve 60 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dayanak tapu kaydının geldiği, dayanak tapu kaydından dava konusu taşınmazı "bozan kuyusu" okuduğu ancak bozan kuyusunun ne anlama geldiği, dava konusu edilen yerde kuyu veya ark bulunup bulunmadığı tespit edilmemiş, davacı ve murisi adına senetsizden edinilen taşınmaz kayıtları araştırılmamış, davacının kardeşlerinin de aynı köyde davası olduğu anlaşılmasına karşın bu davaların akıbetleri sorulmamış olup yetersiz hava fotoğrafı uygulaması ve ziraat bilirkişi raporları ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

4. Hal böyle olunca; Mahkemece davaya konu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlerini kapsayan tarihlerdeki hava fotoğrafları getirtilmeli, mahallinde 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu, 1 harita ve jeodezi bilirkişi ve 1 fen bilirkişi refakate alınarak usulüne uygun yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacıya ne şekilde intikal (satış,bağış, taksim vs) ettiği, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, dayanak kayıtlarından dava konusu taşınmazı "bozan kuyusu" okuduğu anlaşıldığına göre bozan kuyusunun ne anlama geldiği, taşınmazda ark ya da kuyu bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı detaylı beyan alınmalı, bozma öncesinde ve bozma sonrasında alınan beyanlardaki çelişkiler giderilmeli, yapılacak keşifte alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalıdır.

5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın öncesinde boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenmelidir.

8. 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler (diğer mirasçıların davasının akıbeti de sorularak) bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanılmalıdır.

Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.