Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1897 E. 2025/193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan tapusuz bir taşınmazın, davacı tarafından irsen intikal, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla adına tescilinin talep edilmesi üzerine, taşınmazın akıbeti ve davacının zilyetlik iddiasının ispatı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın Ilısu Barajı göl alanı içerisinde kalıp kamulaştırıldığı hususunun tespiti için gerekli incelemelerin yapılmadan, ayrıca davacının zilyetlik iddiasının ispatına yönelik delillerin toplanmadan ve değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/214 E., 2023/375 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, Güçlükonak ilçesi, Dağyeli köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 155 ada 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yaklaşık 19.700 m2 yüz ölçümlü tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün babasından kendisine intikâl ettiğini, uzun yıllardır kendisinin zilyetliğindeki tarla olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının oluştuğunu ileri sürerek adına tescilini talep etmiş, davacı vekili 13.03.2014 tarihli dilekçesi ile Dağyeli Köy Tüzel Kişiliğini davaya dahil etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Köy Tüzel Kişiliği vekili 30.11.2020 tarihli beyan dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Ilısu Barajı yapımı nedeniyle kamulaştırıldığını, kamulaştırma dosyasında verilen tescil kararı kesin olduğundan davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

1.Cizre Kadastro Mahkemesinin 10.07.2012 tarihli kararıyla; verilen süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 tarihli ve 2012/9321 Esas, 2013/7 Karar sayılı kararıyla; tapusuz taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği için görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle bozulmuş, Cizre Kadastro Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08.10.2013 tarihli görevsizlik kararının kesinleşmesiyle talep üzerine dosya Cizre Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

2.Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarihli kararıyla; verilen süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.10.2015 tarihli ve 2014/18802 Esas, 2015/11271 Karar sayılı kararı ile; davacının süresi içinde gider avansını yatırdığına dair tahsilât makbuzunun dosyada mevcut olduğu gerekçesiyle Mahkemenin 22.05.2014 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerdeki kadastro çalışmalarının 23.02.2012 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın yargılama sırasında kamulaştırıldığı ve sular altında kaldığından keşif yapılamadığı, büro incelemesinde mahalli bilirkişilerin taşınmazın hayvan otlatılan alan olduğu, köyün terör nedeniyle boşaltıldığı, dönüşlerin 2005-2006 yıllarında gerçekleştiği, davacının köye dönmediğini beyan ettikleri, 1972, 1984 ve 2010 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın imar-ihya görmediğinin rapor edildiği, dava konusu taşınmazın da köyün ortak kullanımına ayrılmış susuz tarla vasfıyla köy adına tapulu olması gerekçesiyle davanın reddine, davalılar lehine ayrı ayrı 17.900,00 TL vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tescil harici tapusuz taşınmaz olduğunu, köy adına tapulu olmadığını, kamulaştırılmadığını, büro incelemesi yapılmadığını, dosyada alınan ve taraflarına tebliğ edilen herhangi bir bilirkişi raporu bulunmadığını, dava değerinin tespit edilmediği, harcın ikmâl edilmediğini ve ret sebebi de ortak olduğu hâlde davalılar lehine ayrı ayrı ve fazladan vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi uyarınca imar-ihyâ ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayalı olarak tescil istemine ilişkindir.

Dosya kapsamına göre; davacı tarafından 155 ada 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yaklaşık 19.700 m2 yüz ölçümlü tapusuz taşınmazın irsen intikâl, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukukî nedenlerine dayalı olarak adına tescilinin talep edildiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin 2012 yılında yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, kadastro paftasının getirtildiği, DSİ Genel Müdürlüğü Ilısu Projesi 16. Bölge Müdürlüğünün bilâ tarihli cevabi yazısı ve ekindeki uydu görüntülerine göre dava konusu edilen taşınmazın bulunduğu bölgenin Ilısu Barajı ve HES Projesi Göl alanı kamulaştırma sahasında kaldığı, 23.02.2012 tarihinde tesis kadastrosuyla üçüncü kişiler adına tespit ve tescil edilen komşu parsellerin dava sırasında 2016 ilâ 2022 tarihleri arasında kamulaştırılarak DSİ adına tescil edildiği, tapu kayıtlarının pasife alındığı, taşınmazların en erken 2019 ve 2020 tarihlerinde tamamen ve daimi olarak sular altında kaldığı, Mahkemece taşınmazın bulunduğu bölge sular altında kaldığından keşif yapılamadığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan; dava dilekçesinde belirtilen komşu parsellerin kadastro tutanakları ile taşınmazın bulunduğu alanın hava fotoğrafları getirtilmemiş, söz konusu alanın Ilısu Barajı kamulaştırması içerisinde bulunduğu belirtildiği hâlde dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait kamulaştırma haritası temin edilmemiş, herhangi bir bilirkişi raporu alınmamış, TMK'nın 713. maddesi uyarınca yapılması gereken yasal ilânlar yapılmamış, mahalli bilirkişi beyanı alınmamış, 18.10.2021 tarihli celsenin 4 nolu ara kararı ile yapılmasına karar verilen büro incelemesi de yapılmamıştır. Davacının, belirttiği parsellerle çevrili tapusuz taşınmazın tescilini talep ettiği, 155 ada 6 parsele ilişkin bir talep bulunmadığı hâlde, 155 ada 6 parsel sayılı taşınmazın hava fotoğraflarında imar-ihya edilmeyen yerlerden olduğunun rapor edildiği, büro incelemesinde dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanı ve taşınmazın köy tüzel kişiliği adına tescilli olduğu şeklinde, davacının iddiası ve dosya içeriği ile uyuşmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.

Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle dava konusu bölüme ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları ve var ise dayanağı belgeler (vergi kaydı, tapu kaydı vb.) temin edilmeli, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmaz bölümünün hangi tarihte sular altında kaldığı, bu yerle ilgili olarak taşınmazların baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına getirtilmeli, nizalı taşınmazın daimi nitelikte Ilısu Baraj Gölü suları altında kaldığı anlaşıldığından keşif yapılmasına gerek olmaksızın kadastro paftası üzerinde büro incelemesi yapılmalı, teknik bilirkişiden kadastro paftasında nizalı taşınmaz bölümünün konumunu gösteren denetime açık krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden tespit tarihinden geriye 15-20-25 yıl öncesine ait çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini içerir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden davacı adına belgesiz araştırması yapılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine, Dosyanın Cizre 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.