Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1957 E. 2024/3525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacıların miras payları oranında adlarına tescilinin istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından sunulan 20.04.1981 tarihli satış senedi ve mirasbırakanın taşınmaz zilyetliğini davalıya devrettiği gözetilerek, davacıların mirasbırakanın terekesinden hak iddia edemeyecekleri gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/714 E., 2021/1142 K.

HÜKÜM/KARAR : Dava Kabul/Başvuru Kabul-Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gerze (Sinop) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/254 E., 2021/135 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, Sinop ili, Dikmen ilçesi, ... mahallesi, 120 ada 6 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babaları İsmail Abalı'ya ait olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın mirasçılar adına tescil edilmesi gerekirken kardeşleri olan davalı adına tescil edildiğini, davacılardan Kasım'ın 2000 yılından beri taşınmaz üzerinde bulunan ve mirasbırakan tarafından yapılan evde yaşadığını ve bakımını yaptırdığını, davacılardan Halit'in de ev yaptırdığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davanın yersiz açıldığını ve zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazı babasından 1981 yılında satın aldığını, davacıların taşınmazda zilyet olmadıklarını ve taşınmazın kendisinin olduğunu bildiklerini, davacı ...'ın taşınmazı kendisinden kiraladığını, taşınmaz üzerindeki evi kendisinin yaptırdığını ve kardeşinin oturmasına izin verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, köy satış senedine konu taşınmazla dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz olduğu, mirasbırakanın muvazaalı bir satış sözleşmesi yaptığı, davacıların da dava konusu taşınmazda miras payları olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; savunmasındaki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, çekişmeli taşınmazın davalının dayanağı 20.04.1981 tarihli satış senedine konu taşınmazı kapsadığı, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazı 20.04.1981 tarihli senet ile davalıya satarak zilyetliğini devir ve teslim ettiği, davacıların mirasbırakan babalarının terekesinden gelen bir haklarının kalmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, objektif bir değerlendirme yapılmadığını, iddialarının tapusuz taşınmazların devrinin hiçbir şekil şartına bağlı olmadığına, taşınırlar gibi zilyetliğin devri ile gerçekleşeceğine, ancak mirasbırakanın satış senediyle birlikte taşınmazın zilyetliğini davalıya teslim etmediğine ve taşınmazın halen mirasbırakana aitmiş gibi mirasçıların tamamınca kullanılmasına yönelik olduğunu, davalı taraf 1981 yılına ait satış senedi sunmuş ise de mirasbırakan İsmail'in bu satış senedi ile taşınmazın zilyetliğini davalıya teslim edip taşınmazı terk etmediğini, 1998 yılında İstanbul'a gidene kadar taşınmaz üzerindeki evde ikamet edip taşınmazını kullanmaya devam ettiğini, tanık ve mahalli bilirkişilerin, satıştan önce mirasbırakanın kötürüm olması sebebiyle taşınmazı ekip biçemediğinden davalının onun adına ekip biçtiğini, satıştan sonra da bu durumun değişmediğini beyan ettiklerini, satışla birlikte zilyetliğin de devredildiğini ve davalının taşınmaza asli malik sıfatıyla zilyet olduğunu beyan etmediklerini, yalnızca tek bir mirasçı tarafından yapılan kira sözleşmesinin tüm mirasçılara tesir etmeyeceğini, davacı ...'ın taşınmazı 2000 yılından bu yana kullandığını, taşınmaz üzerinde tarım yaptığını, tarım yapanlara teşvik verildiğinden, ancak taşınmaz davalı adına olduğundan mecburen göstermelik bir kira sözleşmesi imzalamak zorunda kaldığını, davalının senelerce taşınmazı bölüp davacılara haklarını vereceğini beyan ettiğini, taşınmazın halen mirasbırakandan kalmışçasına ortaklaşa kullanıldığını, davalının hiçbir zaman asli zilyet olarak taşınmazı kullanmadığını, taşınmazın mirasbırakana ait olduğunu örtülü olarak kabul ettiğini, taşınmazın davalıya satışına ilişkin senedin geçerliliğini kabul etmemekle birlikte bir an için bu senede dayalı hüküm kurulacağı düşünülecek olsa bile, mirasbırakanın 16.242 metrekarelik tarlasının 12 dönümünü davalıya sattığı, 4.242 metrekaresini kendi uhdesinde bıraktığı hususunun da dikkate alınması gerektiğini, dosyadaki delillere aykırı karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu, Sinop ili, Dikmen ilçesi, ... mahallesi, 120 ada 6 parsel sayılı, 16.242,71 m2 yüzölçümlü, ahşap ev ve samanlık ve tarla vasıflı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.