"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1109 E., 2023/1552 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/79 E., 2023/79 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, Gölköy ilçesi, ... mahallesinde bulunan 286 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerin müvekkillerine babaları ...'dan intikal ettiğini, müvekkillerinin babaları İbrahim ile ...'nın dava konusu taşınmaz üzerinde yarı yarıya hissedar olduklarını, ancak dava konusu taşınmazın geçmiş dönemde mahkemelerde ... mirasçıları tarafından sunulan sahte tapularla şu andaki hisselerin müvekkilleri aleyhine sonuçlandığını, ... tarafından açılan Gölköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/34 Esas sayılı dosyası incelendiğinde o yıllarda müvekkillerinin dava konusu taşınmazlarda zilyetliğinin bulunduğunun anlaşılacağını, müvekkillerinin zilyetliği hiçe sayılarak hatalı bir karar verildiğini, dava konusu taşınmazda hissedarların mirasçıları arasında hisse devirlerinin olduğunu, esasen İbrahim ve Salim mirasçılarının hisselerinin yarı yarıya olması gerekirken, Salim mirasçılarının hisselerinin daha fazla olduğunu, hisse satışları göz önünde bulundurularak tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddia ve taleplerinin anlaşılamadığını, davaya anlaşıldığı kadarıyla cevap verdiklerini, Gölköy Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/174 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi dosyasının 06.01.2022 tarihli keşfinde 3 numaralı ara karar gereğince davacı tarafa Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açması için 2 haftalık kesin süre verildiğini, davacı tarafın 2 haftalık kesin süre dolduktan sonra iş bu davayı açtığını, ayrıca davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra ve Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davayı uzatmak için açıldığını ileri sürerek hukuka ve usul ekonomisine aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi diğer davalılara tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 15.07.1997 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 21.01.2022 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği anlaşılmakla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada ileri sürdüğü hususları tekrarla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda davacıların çekişmeli taşınmazda paylarının kadastroda tespit görenden daha fazla olduğunu iddia ederek paylarının arttırılması talebiyle mülkiyete yönelik dava açmasına göre davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmazın davacı ve davalılar adına tespit gördüğü, tespitin 15.07.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerinden ...'nın, kardeşi ...'nın hissesini satın aldığını, diğer müvekkil ...'nın ise kardeşi ...'nın hissesini satın aldığını, ancak güncel tapu kayıtlarında bu durumun görünmediğini, müvekkillerinin 1997 tarihli tapu tespitine yönelik itirazının söz konusu olmadığını, müvekkillerinin mahkemenin on yıllık zaman aşımı bahsinden bozmuş olduğu tapuyu kabul ettiğini, ancak güncel tapu kaydını kabul etmediğini, güncel tapu kaydı ile 1997 yılındaki tapu kaydının değiştirildiğini, dolayısı ile müvekkillerin güncel tapu kaydına itirazı söz konusu olduğundan hak düşürücü sürenin geçtiği bahsi ile davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; Ordu ili, Gölköy ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 286 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 15.07.1997 tarihinde hükmen kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.01.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 427,60 TL onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.