Logo

1. Hukuk Dairesi2024/196 E. 2024/918 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasının ispatı için gerekli araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı, özellikle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46. maddesinde düzenlenen koşulların oluşup oluşmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılıp yararlanılmadığı, tespite esas tapu kaydının kapsamı, teknik bilirkişi raporunun yeterliliği gibi hususların yeterince değerlendirilmediği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/123 E., 2023/748 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararının davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Mahallesinde bulunan 199 ada 115 ve 223 ada 20 parsel sayılı taşınmazların davacıya ait olduğunu, taşınmazlar üzerinde davacının 30 yıldan fazla zamandır malik sıfatı ile zilyet olduğunu, taşınmazların vergilerini davacının ödediğini buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiklerini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, tespitlerin doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.02.2016 tarihli, 2009/13 Esas, 2016/272 Karar sayılı kararıyla; 199 ada 115 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ile Hazine adına tescilli olduğu, davacının iddiasını ispat edemediği, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 199 ada 115 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiş, gerekçeli kararda hüküm yerinde parsel numaralarının karıştırıldığı ancak kısa kararla gerekçeli karar arasında uyumsuzluk yaratılmaması için hükümde bir değişiklik yapılmadığı belirtilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarihli, 2016/14183 Esas, 2019/8453 Karar sayılı kararıyla; hükümle gerekçe arasında uyumsuzluk bulunduğu, kısa kararla gerekçeli kararın uyumlu olması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin 28.10.2020 tarihli ve 2020/171 Esas, 2020/670 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 199 ada 115 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tarla olarak senetsizden tescil edildiği, tapu kaydının dava konusu taşınmazı tamamen kapsadığı, bu haliyle zilyetlikle tescil talebinde bulunulamayacağı, zilyetlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın 199 ada 115 parsel sayılı taşınmaz açısından ispatlanamadığından reddine, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile bu parsel açısından açılan davanın kabulüne 223 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 119 ada 115 parsel sayılı taşınmazın davacı ve mirasbırakanlarının zilyetliğinde olduğunun tanık ve bilirkişilerce beyan edildiğini, zilyetlikle iktisap şartlarının davacı lehine oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğunu, Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadsatro Kanunu’nun 14, 16, 20 ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Kadastro çalışmaları sonucunda ... mahallesi çalışma alanında bulunan 199 ada 115 parsel sayılı taşınmaz, toprak tevzi komisyonu tarafından oluşturulan tapu kaydı nedeniyle; 223 ada 20 parsel sayılı taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Davacı zilyetliğe dayalı olarak dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuş, Mahkemece verilen kararın bozulması üzerine bozmaya uyularak 28.10.2020 tarihli ve 2020/171 Esas, 2020/670 Karar sayılı karara hükmedilmiş, kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine dosya Daireye gönderilmiş ve Dairenin 01.12.2022 tarihli geri çevirme kararı ile “Davacı ...’nin 17.01.2018 tarihinde öldüğü, alınan nüfus kayıt örneğinden çocuklarını mirasçı olarak bıraktığı, ne var ki 28.10.2020 tarihinde verilen kararın davacı vekili olarak Av....’a tebliğ edildiği ve davacı vekili tarafından temyiz edildiği, ölümle vekalet ilişkisi son bulduğundan, ...’nin mirasçıları tarafından davacı vekiline verilen bir vekaletname var ise ilgililerinden temini ile dosyaya eklenmesi, yoksa 28.10.2020 tarihinde verilen gerekçeli kararın ve davalı Hazineye ait temyiz dilekçesinin mirasçılara tebliği ile temyiz sürelerinin beklenilmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi” nin istenildiği, geri çevirme kararımız sonrasında dosyanın Mahkemesine gönderildiği, bu aşamada dosyaya 2023/123 sayılı yeni bir esas numarası verildiği, geri çevirme gereklerinin yeni esas numarası üzerinden yerine getirildiği, Mahkemenin 21.11.2023 tarihli ve 2023/123 Esas, 2023/748 Karar sayılı kararıyla; Dairenin 2021/5301 Esas, 2022/7877 Karar sayılı geri çevirme kararı ile dosyanın Mahkemeye geldiği, sehven bozma şeklinde işlem yapılarak davanın yeni esasa kaydedildiği, geri çevirme kararında belirtilen eksiklerin tamamlanması için yargılamaya devam edildiği, dosyanın esasına ilişkin yeni bir değerlendirme yapılmaksızın önceki karar gibi davanın kısmen kabulüne, 199 ada 115 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki; Mahkemenin 28.10.2020 tarihli ve 2020/171 Esas, 2020/670 Karar sayılı kararı temyiz incelemesi yapılmak üzere Daireye gönderildiğine ve Dairece eksiklik nedeni ile dosya Mahkemesine geri çevrildiğine göre; Mahkemece davaya yeni bir esas numarası verilmek ve bu yeni esas numarası üzerinden eksiklikler giderilmek ve önceki hüküm gibi hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Dosya geri çevirme kararı ile Mahkemesine gönderildiğine göre sonrasında Mahkemece yapılan işlemler yok hükmünde olup temyize konu karar Mahkemenin 28.10.2020 tarihli ve 2020/171 Esas, 2020/670 Karar sayılı kararıdır.

3. Mahkemece, dava konusu 199 ada 115 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tarla olarak senetsizden tescil edildiği, tapu kaydının dava konusu taşınmazı tamamen kapsadığı, bu haliyle zilyetlikle tescil talebinde bulunulamayacağı, zilyetlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın 199 ada 115 parsel sayılı taşınmaz açısından ispatlanamadığından reddine, 223 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekesi ile kabulüne karar verilmiş ise de Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için elverişli değildir. Mahkemece dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan ve 199 ada 115 parsel sayılı taşınmazın tesciline esas olan Toprak Tevzi çalışmalarına ilişkin tüm evrak getirtilerek mahalinde uygulanmamış, 3402 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesinde düzenlenen koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı üzerinde durulmamış, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, tespite esas tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmemiş, teknik bilirkişiden toprak tevzi haritası ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek çakıştırma yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazın tevzi haritasındaki konumunu gösteren denetime açık krokili rapor aldırılmamış, ziraat bilirkişisi raporuna fotoğraf eklenmemiş, bilirkişilerin eksik ve yetersiz raporları dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalı Hazine adına olan tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazlar ve komşu parselleri ile ilgili olan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin tüm evrak getirtilmeli, çekişmeli taşınmazlara komşu olan parsellere ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilip dosya arasına alınmalı, dava konusu 115 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı yıldan öncesine ve 20 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden öncesine ilişkin streoskopik hava fotoğrafları bulunup bulunmadığı Harita Genel Müdürlüğünden sorularak varsa dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte öncelikle, 199 ada 115 parsel açısından, yerel bilirkişiler ve teknik bilirkişi eliyle tespite esas tapu kaydı, varsa krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunmaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu saptanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek tapu kaydının kapsamı tespit edilmeli; yine dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu her iki taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, 115 parsel sayılı taşınmaz üzerinde toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten önce tarım yapılıp yapılmadığı, taşınmazın evvelinde hangi vasıfta olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; teknik bilirkişiden toprak tevzi haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmasını, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazların sınırlarını, niteliklerini ve kullanım durumlarını belirtir şekilde rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı biçimde değerlendirme yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunu belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; davacı ve önceki zilyetler yararına 115 parsel sayılı taşınmaz yönünden Kadastro Kanunu'nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen, 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden tespit tarihi itibariyle Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri gereğince kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.