Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1976 E. 2024/3357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin Yargıtay'ın bozma kararına direnmesi üzerine, direnme kararının yeni bir hüküm oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin Yargıtay'ın bozma ilamına direnme kararı verirken, önceki kararında “dava tarihi itibariyle” zilyetlikle iktisap hükümlerine yer verirken direnme kararında “Hazine adına ihdasen tescil tarihine kadar” zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu belirtmesi ve bu durumun yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1848 E., 2024/130 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kısmen Kabul-Direnme

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/404 E., 2018/505 K.

Taraflar arasında görülen tescil ve tapu iptali - tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, dava konusu 1803 parsel sayılı taşınmazın 34.891,00, 1804 parsel sayılı taşınmazın 15.000,00, 2109 parsel sayılı taşınmazın 6.675,00 ve 2110 parsel sayılı taşınmazın 8.364,00 metrekarelik bölümlerinde davacı lehine dava tarihi itibariyle zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun ve bu bölümlerin davacının mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonunda, dava konusu 1803 ve 1804 sayılı parsel sayılı taşınmazların ihdasen Hazine adına tescil edilmeyip kadastro çalışmaları sonucunda oluştuğu, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan eldeki davada, taşınmazların kadastro tespitinin hükmen kesinleştiği 13.09.1963 tarihinden eldeki davanın açıldığı 30.11.2016 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, diğer taşınmazların ihdasen Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra dava dışı kooperatife temlik edildiği ancak dosya kapsamına göre taşınmazların ihdasen Hazine adına tescil edildiği tarihe kadar davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, davacının istinaf talepleri yönüyle ise harcın ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 2109 parsel sayılı taşınmazın 6.675,00 ve 2110 parsel sayılı taşınmazın 8.364,00 metrekarelik bölümünde davacı lehine dava tarihi itibariyle zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun ve bu bölümlerin davacının mülkiyetinde olduğunun tespitine, 1803 ve 1804 sayılı parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.09.2023 tarihli, 2021/9647 Esas, 2023/4616 Karar sayılı kararıyla; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin dava konusu 1803 ve 1804 sayılı parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları ile dava konusu 2109 ve 2110 parsel sayılı taşınmazlardan imar uygulaması sonucu oluşan 101860 ada 1, 101047 ada 1 ve 101869 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar ile park (yeşil alan) ve yolda kalan bölümlere yönelik temyiz itirazlarının reddine; dava konusu 2109 ve 2110 parsel sayılı taşınmazlardan imar uygulaması sonucu oluşan 101864 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının ise kabulü ile taşınmazlar dava tarihinde dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğundan Mahkemece bu taşınmazlar yönüyle açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu 2109 ve 2110 parsel sayılı taşınmazlardan imar uygulaması sonucu oluşan 101864 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle Dairemiz bozma kararına direnilmesi üzerine karar, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;

Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu 2109 ve 2110 parsel sayılı taşınmazlardan imar uygulaması sonucu oluşan 101864 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle, davacının dava konusu 2109 ve 2110 parsel sayılı taşınmazların ihdasen Hazine adına tapuya tescil edildiği 05.11.2001 tarihinden sonraki zilyetliğine değer verilmesinin mümkün bulunmadığı, mülkiyetin tespitine ilişkin hükmün 05.11.2001 tarihinden öncesine ilişkin bulunması nedeniyle husumetin Hazine'ye düşeceği, bu nedenle 101864 ada 2 ve 101864 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerine husumet yöneltilmesinin gerekmediği gerekçesiyle Dairemizin bozma kararına direnilmiş ise de; söz konusu taşınmazlara yönelik eldeki davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava tarihinde taşınmazlar dava dışı kişiler adına kayıtlı bulunduğundan Dairemizin bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu ancak bozma öncesi Bölge Adliye Mahkemesince hüküm yerinde, taşınmazlarda davacı lehine “dava tarihi itibariyle” zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun ve bu bölümlerin davacının mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmiş iken direnme kararında, taşınmazlarda davacı lehine “Hazine adına ihdasen tescil tarihine kadar” zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun ve bu bölümlerin davacının mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verildiği anlaşıldığından, bozma sonrası verilen kararın yeni bir hüküm olup olmadığının değerlendirilmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.