Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1997 E. 2024/3682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu yapılan tapu kaydına karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1092 E., 2024/307 K.

HÜKÜM/KARAR : Süreden Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/16 E., 2023/8 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; Adana ili, Karaisalı ilçesi, ... Mahallesi 1013 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde davalıların babası ...’in adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın ... ve eşi ...’in ölümü ile davacıların ve davalıların babası adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile hak sahiplerine hakları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro tespitlerinin 1988 yılında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin 18.02.1988 tarihi itibariyle kesinleştiği, davanın açıldığı tarih itibariyle on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçelerinde özetle; muris muvazasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarının zamanaşımına tabi olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçelerinde özetle; akrabalar arasında hak düşürücü süre işlemediğini, davanın esasının incelenmesi gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Adana ili, Karaisalı ilçesi, ... Mahallesi 1013 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 13.07.1987 tarihinde, askı ilanlarının 18.01.1988-17.02.1988 tarihleri arasında yapıldığı, taşınmazın davalıların mirasbırakanı olan ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiği, eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.01.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.