"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/486 E., 2024/14 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...’ın 6, 50, 51, 54, 58, 141, 230, 232, 256, 265, 267, 280, 309, 311, 317, 327, 331, 332, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 375, 376, 377, 378, 379, 382, 383, 384, 401, 402 parsel sayılı taşınmazları ile yine 4745 Ada 1 ve 2; 4746 Ada 2; 4741 Ada 2; 4744 Ada 2 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğulları ..., ..., ..., ..., ... ve davalı torunu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalıların da alım gücünün bulunmadığını, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, 17.12.2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, bilahare 02.01.2020 tarihli dilekçesi ile de feragat beyanının iradesi fesada uğratılarak alındığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, talebin açık ve anlaşılır olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, muvazaa ve mal kaçırma iddialarının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazların büyük kısmının mirasbırakan ile ilgisi olmayıp, üçüncü kişilerden satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. İlk Derece Mahkemesince; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; 17.12.2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, ne var ki irade fesadı nedeniyle feragat beyanının geçersiz olduğu ileri sürüldüğüne göre bu yönde gösterilecek delillerin toplanması, feragat beyanının irade fesadı nedeniyle geçersiz olduğu iddiasının hadise şeklinde incelenmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, gönderme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince, davacının hile sonucu davadan feragat ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 11.05.2022 tarihli ve 2022/1199 Esas, 2022/3802 Karar sayılı kararı ile; keşif yapılmaksızın karar verildiği, bu nedenle davaya konu taşınmazların değerlerinin belirlenmediğine değinilerek, temyiz sınırının ve kanun yolunun açık olup olmadığının denetlenmesi bakımından taşınmazların değerinin keşfen belirlenmesi, bundan sonra dava değerinin hesaplanması, bu değer üzerinden harç tamamlanarak kanun yolu denetiminin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 10.01.2024 tarihli ve 2022/486 Esas, 2024/14 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava değerinin belirlendiği ve harcın tamamlatıldığı, davacının hile sonucu davadan feragat ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının bedelsiz olarak söz konusu kazanacağı davadan feragat etmesinin hayatın olağan akışına, akla ve mantığa aykırı olduğunu, davalıların kardeşlik hukukunu manevi baskı aracı olarak kötüye kullanarak davacıyı yanılttıklarını, feragat geçersiz olduğundan işin esasına girilmesi gerektiğini, feragat şarta bağlı (davacıya hakkının iade edilmesi) verilmiş olup şartın da gerçekleşmediğini, mirasbırakanın tasarruf ehliyetinin yoksunluğuna ve satış vekaletinin geçersizliğine ilişkin olarak kamu düzenine ilişkin usulsüzlüklerin incelenmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 163 üncü, 164 üncü, 307 nci ve 311 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
15.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.