Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2062 E. 2025/2360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını sağlığında davalı oğluna devretmesinin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın dava konusu taşınmazların tamamını aynı tarihte gerçek değerinin çok altında bedellerle davalıya devrettiği, bu bedellerin mirasbırakanın terekesine girmediği, mirasbırakanın taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığı ve davacıya herhangi bir mal bırakılmadığı gibi hususlar gözetilerek, satış işleminin mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/274 E., 2023/2677 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/72 E., 2021/225 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl davada; mirasbırakan babası ...’ın, maliki olduğu .... ili .... ilçesinde bulunan 582 ve 1357 parsel sayılı taşınmazlarını, birleştirilen davada ise mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu ... ili .... ilçesinde bulunan 121 ada 61, 167 ada 3, 134 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde miras payı oranında bedelin tazminine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin ölüm ve satış tarihi itibariyle mali durumunun iyi olduğu, dava konusu taşınmazların tamamını aynı tarihte gerçek değerinin çok aşağısında bedellerle davalıya devrettiği, ancak bu bedellerin murisin terekesine kazandırılmadığı ve murisin mal varlığında artışa sebep olmadığı, yine murisin emekli gelirinin bulunduğu, taşınmazları satmaya ihtiyacının bulunmadığı, satış tarihi itibariyle sağlık durumunun iyi olduğu, bakıma muhtaç olmadığı, davalıya satış olarak gösterilen davaya konu taşınmazlar dışında İzmir Gaziemir'de iki tane taşınmazının bulunduğu ancak bu taşınmazların değerinin davaya konu taşınmazların değerine göre çok düşük olduğu, muris tarafından davacıya mal bırakılmadığı, herhangi bir kazandırmada bulunulmadığı, tüm bu olgular göz önüne alındığında murisin satıştaki asıl iradesinin bağış olduğu, temliklerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin çekişme konusu taşınmazları oğlu davalıya satış suretiyle temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, iddianın dosya kapsamı ile sabit olduğu, murisin aynı gün farklı illerdeki taşınmazlarını daha çok sevdiği oğlu davalıya devri işleminde 01/04/1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunduğu, murisin kız çocuğu davacıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, muvazaa iddiasının somut delillerle ispatlanamadığını, davacı tanıklarının beyanlarının kasıtlı ve taraflı olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, murisin amacının mal kaçırmak olmadığını, geride bir çok taşınmazının bulunduğunu, murisin davalıya devrettiği taşınmazların murisin tüm terekesine oranlanmadığını, davaya konu taşınmazların murisin tüm terekesine oranlandığında küçük bir değere sahip olduğunun ortaya çıkacağını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1949 doğumlu mirasbırakan ...‘ın 29.11.2018 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı ... ile, davalı oğlu... ve dava dışı eşi ...‘nin kaldığı, mirasbırakanın, maliki olduğu 121 ada 61, 167 ada 3 parsel sayılı taşınmazının ½ payı, 134 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlarını 20.06.2017 tarih 2622 yevmiye nolu akitle, 582 ve 1357 parsel sayılı taşınmazlarını 20.06.2017 tarih 3388 yevmiye nolu akitle davalı oğlu...’a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı birleştirilen dava yönünden 2.107,80 TL temyiz başvurma harcı ve asıl ve birleştirilen dava yönünden 25.299,57 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Asıl ve birleştirilen dava yönünden;