Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2072 E. 2024/3779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, terör olayları nedeniyle terk etmek zorunda kaldığı taşınmazı üzerinde okul ve lojman yapıldığını iddia ederek tapu iptali ve adına tescil talebinde bulunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde 20 yıllık zaman diliminde nizasız, sürekli ve ekonomik amaca uygun bir zilyetlik iradesi göstermediği, aynı köydeki diğer taşınmazlarına ilişkin zilyetlik ve hisse devri işlemlerinin aksine dava konusu taşınmaz bakımından böyle bir durumun tespit edilemediği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1354 E., 2023/1077 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eruh Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/237 E., 2021/241 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Eruh ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 7 parsel sayılı taşınmazın mirasen intikal ve taksimen davacıya kaldığını, davacı ve ailesinin 90'lı yılların başında bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle köyden göç ederek tüm taşınmazlarını da arkalarında bıraktıklarını ve uzun yıllar bakımını yapamadıklarını, daha sonraları taşınmaz üzerine okul ve lojman yapıldığını öğrendiklerini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptal ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; jeodezi bilirkişisinin raporunda taşınmazın 15-20 yıldır okul binası olarak kullanıldığı, üzerinde bulunan inşai yapılar ve çevre düzenlemesi gibi çalışmalar nedeni ile taşınmazın tarımsal özelliğini yitirdiğinin belirtildiği, dava konusu yerin 2020 tarihli TKGM parsel sorgulama sayfasındaki konumunda tamamının ilkokul binası, lojman ve uygulama bahçesi vasfında olduğu, içerisinde biri okul binası diğeri lojman şeklinde iki yapının olduğu, uzman bilirkişinin bilimsel verilere dayanarak somut delil niteliğindeki hava fotoğrafları üzerinde yapmış olduğu inceleme neticesinde tespit etmiş olduğu bulgular karşısında yerel bilirkişilerin dava konusu çekişmeli alanın tarım arazisi olarak davacının babası tarafından kullanıldığı, babasının vefatından sonrada davacı tarafından kullanıldığına dair soyut beyanlarına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla teknik bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere çekişmeli taşınmazın kullanılmadığı, ayrıca davacının ekonomik nedenlerle köyden uzun zaman önce ayrılmış olduğu, bu durumun ise taşınmazın terki niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararında davacının ekonomik nedenlerle köyden uzun zaman önce ayrıldığı ve bu durumun taşınmazın terki niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinde de belirtmiş oldukları üzere davacının köyden göç etmesinin asıl nedeninin terör olayları olup terör olaylarının ekonomi üzerindeki etkisinin gözardı edilemeyeceğini, tanıkların ortak beyanında davacının ara ara köye gelerek taşınmazlarının bakımını yaptığı ve mahsulünü topladığı hususunun belirtilmiş olması karşısında Mahkemenin bu yöndeki gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, somut delil niteliğindeki hava fotoğraflarının incelenmesinde 1984 tarihli hava fotoğrafında açıkça belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın bitki, ağaç ve taşlardan arındırılmış olduğunu, bu durumun da davacı tarafından söz konusu taşınmazın tarımsal faaliyete uygun hale getirildiğini ve bu amaçla da bitki, ağaç ve taşlardan arındırıldığını gösterdiğini, daha sonra dava konusu yerde okul ve okul lojmanı yapıldığından davacı tarafından tarımsal faaliyetler için kullanmasının önüne geçildiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılması talepli istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza ilişkin hava fotoğraflarının incelenmesinde; 1956 ve 1973 yıllarına ilişkin hava fotoğraflarında taşınmazın kullanılmadığı, 1984 yılı hava fotoğrafında bitki, ağaç ve taşlardan arındırıldığının belirtildiği, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 13.01.2020 tarihli cevabi yazısında, taşınmaz üzerinde bulunan binanın 2002 yılında yapıldığının tespit edildiğinin bildirildiği, her ne kadar davacı tarafından terör nedeniyle köyden göç etmek zorunda kalmaları nedeniyle taşınmazın kullanılamadığını ileri sürmüş ise de, aynı köyde kain 156 ada 2, 157 ada 8, 131 ada 49, 131 ada 53, 119 ada 20, 119 ada 33, 119 ada 35, 107 ada 64, 107 ada 24, 106 ada 28 parsel sayılı taşınmazların aynı tarihte yapılan kadastro tespitleri sırasında; 1990 ve 1992 tarihlerinde eldeki davacısı olan ...'in taşınmazların hisselerini ve zilyetliğini devraldığı belirtilerek devraldığı hisse oranında ... adına tespit yapıldığı ve yapılan tespitlerin kesinleşerek tapuya tescil edildiği, mahalli bilirkişi beyanlarında da davacının uzun süre önce köyden ayrıldığını ancak köyde bulunan diğer taşınmazlardaki ürünlerine bakmak için köye gidip geldiğini beyan ettikleri, bu haliyle davacı tarafından dava konusu taşınmaz bakımından tespit gününden geriye doğru 20 yıllık zaman içerisinde nizasız ve fasılasız, ekonomik amaca uygun zilyetlik iradesi gösterilmediği gerekçsiyle davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin dava konusu taşınmazda imar ve ihya tamamlanmadığı gerekçesiyle reddine dair kararlarının dosya kapsamına uygun olmadığını belirterek istinaf dilekçesindeki hususlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Kadastro sonucu; Siirt ili, Eruh ilçesi ... Köyünde kain 135 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ilk öğretim binası ve lojman ve uygulama bahçesi vasfı ile ... Köyünün zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek ... adına tespit ve tapuya tescil edildiği, davacı tarafından mirasen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.