Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2137 E. 2024/4343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin muris muvazaası yönünden yaptığı incelemenin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak hükümde maddi hata bulunduğu gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/409 E., 2021/356 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalılar vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; yurt dışında çalıştığını, kazancını mirasbırakana yolladığını, mirasbırakanın da kendisi ve kardeşleri adına taşınmaz satın aldığını, mirasbırakanın şeker hastalığı nedeniyle bilincinin yerinde olmadığını, gözlerinin görmediğini, mirasbırakanın adına kayıtlı taşınmazları mirasçıların bir kısmından mal kaçırmak amacıyla bizzat veya vekaletname ile davalılara devrettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedeniyle 16754 ada 3, 15922 ada 5, 202 ada 4 ve 213 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile 3772 ada 1 parselde bulunan mesken nitelikli taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını, davacıya da mirasbırakan tarafından 06 T 3099 ticari plakalı taksi alındığını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2013 tarihli ve 2004/564 Esas, 2013/581 Karar sayılı kararıyla; temliklerin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 12.04.2016 tarihli ve 2014/10662 Esas, 2016/4437 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 3772 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 7 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin mirasbırakan ile ilgisi bulunmayıp üçüncü kişiden satın alındığı, kooperatif üyeliği nedeniyle davalı ...'ye tahsis edilen 16754 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, tenkis isteği de olmadığından bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu, diğer taşınmazlar yönünden ise davalılar tarafından mirasbırakanın sağlığında davacıya da temliklerde bulunduğu yönünde savunma yapılmış olduğu, mirasbırakan tarafından tüm mirasçılara yapılmış bir kazandırma olup olmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmadığı, paylaştırma kastının bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 04.11.2021 tarihli ve 2016/409 Esas, 2021/356 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğu, davacı ve diğer mirasçılarına mal verilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ve davacı tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; mirasbırakanın, sağlığında taksim yaptığını, tanık Senem’in beyanın bu yönde olduğunu, davacının ticari taksisi olduğunu, ticari taksi ve taşınmazın değerinin dava konusu taşınmazlardan fazla olduğunu, davacı zor durumdayken davalıların yardım ettiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; reddedilen taşınmazların da mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalılara temlik edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri,

6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle dava dilekçesinde davanın ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğundan bahsedildiği, ancak 08.04.2008 tarihli duruşmada talebin muris muvazaasına ilişkin olduğunun belirtildiği, Mahkemece muris muvazaasına ilişkin inceleme yapıldığı, bozma ilamında da bu yönde belirleme yapıldığı gözetildiğinde tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, dava konusu 15922 ada 5 parsel sayılı taşınmazın hükümde “15920 ada 5 parsel” şeklinde maddi hataya dayalı olarak yanlış yazıldığı, ayrıca belirtilen taşınmazda yargılama sırasında 05.07.2010 tarihinde kat mülkiyeti kurulduğu, davalı ... adına kayıtlı 32/587 paya isabet eden 5 nolu bağımsız bölümün adına tescil edildiği anlaşılmakla, hükmün davalı adına kayıtlı arsa payı üzerinden kurulması da isabetli olmamıştır.

Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

Öte yandan, karar başlığında ölü ...’ın isminin yazılması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Kamu düzeni yönüyle yapılan inceleme sonunda, hükmün 1. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Demet Mahallesi 15922 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan kaydının mirasbırakan ...’ın Ankara 8. Sulh Hukuk 26.11.2004 tarihli ve 2004/1658 Esas, 1420 Karar sayılı veraset ilamındaki davacının 3/28 miras payı oranında iptali ile davacı ... adına tapu kayıt ve tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, Mahkeme kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.