"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2297 E., 2024/316 K..
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/382 E., 2021/215 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...’ın, maliki olduğu 1352 parsel sayılı taşınmazını davalı eşi ...’a satış suretiyle devrettiğini, murisin taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ... terekesine ... temsilci tayin edilmiş ve tereke temsilcisi davacı vekiline vekalet vermek suretiyle davaya devam etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; murisin, sağlığında borçlandığını, babası...’ın kendisine miras yolu ile intikal edecek taşınmazlardan iki adet taşınmazı satarak murisin borçlarını ödediğini, bu nedenle de dava konusu taşınmazı kendisine devrettiğini, davacı ve dava dışı oğlu ....’in 8 yıl kadar önce kendisini evden kovduklarını, temlikteki amacın mal kaçırma olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tanık beyanlarına göre davalıya babasından miras kalan taşınmazların muris tarafından satıldığı, davacı tanıklarının murisin dava konusu taşınmazı mal kaçırmak amacıyla devrettiğine ilişkin bilgileri bulunmadığı, muris ile davalı dışındaki diğer mirasçılar arasında muvazaalı işlem yapılmasına neden olacak herhangi bir husumetin bulunmadığı, muris adına kayıtlı başka taşınmazların da bulunduğu, temlikin davalının babasından davalıya miras olarak kalan taşınmazların satılmasına karşılık olarak yapıldığı, amacın mal kaçırmak olmadığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris ile kızı olan davacı ve diğer mirasçılar arasında beşeri yönden bozuk bir ilişkinin mevcut olmadığı, murisin davaya konu taşınmaz dışında iki adet daha taşınmazının bulunduğu, murisin davaya konu taşınmazı eşi olan davalının babasından davalıya miras olarak kalan iki taşınmazın satılmasına karşılık davalıya devrettiği hususunun tanık beyanları ile doğrulandığı, davacı tanıklarının muvazaa hususunu ispata yeter beyanlarda bulunmadıkları, akitte gösterilen bedel ile gerçek bedel arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı sayılamayacağı, temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma kastıyla yapıldığı iddiasının TMK'nın 6. maddesi ve HMK'nın 190/1. maddesi uyarınca kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı-tereke temsilcisi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı-tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, temlikin muvazaalı olduğunu, murisin devir tarihinde 49 yaşında olduğunu, maddi durumunun iyi olup taşınmaz satmaya ihtiyacı bulunmadığını, dava konusu taşınmaz dışında iki adet taşınmazının daha bulunduğunu, davalının ise çalışmadığını ve taşınmazı alım gücünün bulunmadığını, davalının murisi ....’ın taşınmazlarını satarak murisin borçlarını ödemediğini, aksine ....’a ait taşınmazların davalı ve kardeşlerine miras kaldığını ve kendileri tarafından satışının yapıldığını, satış bedellerinin de davalı ...’ye verildiğini, bu satışlardan murisin herhangi bir fayda sağlamadığını, davalı tanıklarının davacı ile husumetli olduklarını, bu nedenle tarafsız beyanlarda bulunmadıklarını, dava konusu taşınmazın murisin dava dışı oğlu .... tarafından kullanıldığını, davalının murisin en değerli taşınmazını kendi hayatını ve geleceğini garantiye almak için muristen istediğini, ancak murisin ölümünden sonra ayrımcılık yaparak taşınmazın tasarrufunu oğlu ....’ya verdiğini, davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğunun açık olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1941 doğumlu mirasbırakan ...’ın 30.08.1993 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı ... ile davalı eşi ..., dava dışı çocukları .... ve .... ile dava dışı kızı ....’den olma torunu ...’un kaldığı; mirasbırakanın, maliki olduğu 1352 parsel sayılı taşınmazını 25.06.1990 tarihinde davalı eşine satış suretiyle devrettiği, davacının yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek ve terekeye iade istemli olarak eldeki temyize konu davayı açtığı, aşamada Edremit 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/592 Esas, 2020/377 Karar sayılı kararı ile murisin terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, tereke temsilcisinin davacı vekiline vekalet vermek suretiyle davaya devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-tereke temsilcisi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı-tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden tereke mirasçılarından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.