Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2184 E. 2025/2143 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, kadastro çalışmaları sonucu bazı taşınmazların diğer mirasçı adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı mirasçının tapu dışı satış iddiasının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı mirasçının, davacının miras payını devrettiğine dair senet dışında, davacının taşınmazlardaki payını bedelini almak veya zilyetliğini devretmek suretiyle ilgi ve alakasını kestiğine dair herhangi bir delil sunamaması ve davalılarda taksime karine teşkil edecek uzun süreli zilyetliğin de bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/9 E., 2024/108 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/50 E., 2022/96 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... mirasçıları olduğunu, ortak murisin terekesinin taksim edilmediğini, bu sebeple taşınmazların tüm mirasçıları adına intikal etmesi gerekirken köyde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 233 ada 18 ve 20 parsel, 269 ada 14 ve 17 parsel, 255 ada 52 parsel, 236 ada 82, 117 ve 127 parsel, 226 ada 129 parsel, 224 ada 87 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 269 ada 16 parsel, 271 ada 22 parsel, 255 ada 50 parsel, 257 ada 177 parsel, 226 ada 128 parsel, 236 ada 116 ve 128 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tüm mirasçılar adına tapuya tesciline, bu mümkün olmaz ise taşınmazların davacının 1/3 miras hissesi tamamlanıncaya kadar tenkisine karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili yargılama sırasında dava konusu 236 ada 82 ve 227 ada177 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davalarından feragat ettiklerini bildirmiştir.

Davacı yargılama sırasında vefat etmiş ve davaya yasal mirasçıları devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; ortak murisin 1987 yılında vefat ettiğini, 1988 yılında davaya konu taşınmazların kendi aralarında paylaşıldığını, davacıya düşen 1/3 hissesinin bedelinin verildiğini, parasını aldığına dair 10.12.1988 tarihinde düzenlenen resmi satış senedi düzenlendiğini, aradan 24 yıl geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalılardan ... yargılama sırasında vefat etmiş ve yasal mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar tarafından murisin vefatından sonra mirasçılar arasında 10.12.1988 tarihinde harici satış sözleşmesi (köy senedi) imzalandığı, bu sözleşmeye göre davacı ...'nin davaya konu olan ve muristen intikal eden taşınmazlardaki payını bedel karşılığında davalı kardeşlerine sattığına yönelik savunma ileri sürüldüğü, Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/20 Esas sayılı dosyası ile senedin iptal edildiği, dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı ve kararın 21.12.2021 tarihinde kesinleştiği, murise ait davaya konu taşınmazların murisin sağlığında taksim edilmediği, satılmadığı ve tarafların da muris vefat ettikten sonra taşınmazları paylaşmadığı ve aralarında usulüne uygun şekilde satış sözleşmesi imzalamadıkları, davacının muristen kalan davaya konu taşınmazlarda miras payı olan 1/3 oranında hissesi olduğu, taksimin varlığına karine olacak düzeyde davalıların uzun yıllara dayalı zilyetliğinin söz konusu olmadığı, kök muristen intikal eden taşınmazlar açısından bir mirasçının diğer mirasçıların paylarını zilyetlikle iktisabı mümkün olmayıp mirasçılardan birisi tarafından sürdürülen zilyetliğin tüm tereke adına sürdürülmüş sayılacağı, ispat külfetinin taksim ve satın almaya dayanan davalıda olup davalı tarafın bu hususu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne; çekişmeli 236 ada 82 ve 227 ada177 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın feragat nediyle reddine, diğer çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının veraset ilamındaki miras payı oranında davacılar adına tapuya tesciline bakiye payın davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kök muristen kaldığı ihtilafsız olan çekişmeli taşınmazların taksim edilmediği, davacının çekişmeli taşınmazlardaki miras payını devrettiğine dair senet altındaki imzasının kendisine ait olmadığı, bunun haricinde davacının taşınmazlardaki payını bedelini almak ve zilyetliğini davalılara terk etmek suretiyle ilgi ve alakasını kestiğine dair bir delil elde edilemediği, davanın kabulüne dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı ...’ın istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davacıdan 1988 yılında satın alındığını, hisse karşılığının kendisine ödendiğini, tapusuz taşınmazların satışı için köy senedi düzenlenmesinin zorunlu olmadığını, zilyetliğinin devri için teslim edilmesinin yeterli olduğunu, zilyetliğin devri sözleşmesinin geçerliliğini taşınmazın teslimi koşuluna bağlı tutan pek çok Yargıtay içtihatı olduğunu, HUMK'un 297. maddesinde öngörülen şeklin amacının senet muhtevasının borçlu tarafından bilinmesini sağlamak olduğunu, tapu dışı satın almayı kanıtlamak amacı ile dayanılan senedin usulün öngördüğü koşullara uymamasının satışın geçersizliği anlamını taşımadığını, davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde zilyetliğe ve mülkiye dayalı hiçbir hakkı bulunmadığını belirterek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

Balıkesir ili, Sındırgı ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışması sonucu 233 ada 18,20, 269 ada 14, 17, 255 ada 52, 236 ada 82, 117, 127, 226 ada 129 parsel sayılı sırasıyla 1645.44, 5200.07, 1161.57, 3121.87, 2727.92, 1593.96, 778.99, 1484.95, 2134.94 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar ile 224 ada 87 parsel sayılı 1935.02 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın yarı hissesi irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı köyde bulunan 269 ada 16, 271 ada 22, 255 ada 50, 226 ada 128, 236 ada 116 ve 128 parsel sayılı sırasıyla 4212.25, 7682.97, 2977.85, 2081.67, 905.10, 2155.16 m2 yüz ölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ...’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.