Logo

1. Hukuk Dairesi2024/220 E. 2025/452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacı lehine hükmedilen yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğinin kimde olduğunun tespiti ve yasal hasım sorunu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin tespitinde eksik araştırma yapıldığı, köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi gerektiği, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu ve usulüne uygun senetsiz araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/40 E., 2023/48 K.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Yedibölük köyünde bulunan 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazın bir kısmının yol olarak tespit harici bırakıldığını bir kısmının ise Hazine adına tescil edildiğini belirterek bu bölümlerin davacı adına tescilini talep etmiş, aynı yer 112 ada 10 parsel sayılı taşınmaz içerisinden yol geçtiğini belirterek bu bölümün yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., ..., ..., ...; davada Kadastro Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, 112 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dedelerinden beri zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.03.2016 tarihli ve 2014/195 Esas, 2016/63 Karar sayılı kararı ile gerekçesi belirtilmeksizin davanın kabulüne; 12 Ada 10 Parsel sayılı taşınmazın kuzey batısında kalan, bilirkişiler ... ... ve ... ...'in 08.03.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ve mavi renkle gösterilen ve 234,47 m2 yüz ölçümlü kadastro çalışmalarında yol olarak bırakıldığı tespit edilen yerin 183 ada 3 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek toplam 11.248,00 m2 yüz ölçümü ile davacı adına tapuya tesciline, 115 ada 12 parsel sayılı , bilirkişi raporunda B harfi ve kırmızı renkle gösterilen ve 232,93 m2 yüz ölçümlü taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptaline taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve müşterekleri vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.02.2020 tarihli ve 2019/5319 Esas, 2020/501 Karar sayılı kararıyla; Mahkeme kararının gerekçe içermediği, davacının 112 ada 10 parselin bir kısmının yol olarak terkin edilmesini talep ettiği halde, Mahkemece davacının talebinden farklı olarak yol olarak bırakılması istenilen bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verildiği, fen bilirkişi raporunda dava konusu 112 ada 10 parsel için yazılan sonuç ile 115 ada 12 parsel için yazılan sonucun, hüküm fıkrasında karıştırılarak birbiri yerine geçecek şekilde yazıldığı, tapuda 183 ada 3 parsel sayılı bir taşınmaz bulunmamasına rağmen Mahkemece sanki davacı adına kayıtlı böyle bir taşınmaz varmış gibi 112 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile 183 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, Mahkemelerin açık, infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde ve infazı kabil hüküm vermek zorunda olduğu göz önüne alındığında; Mahkemece, gerekçesiz olarak infazda karışıklığa yol açacak biçimde ve talep ile bağlılık ilkesine aykırı şekilde hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu açıklanarak karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu Yedibölük köyü 115 ada 12 parselde kayıtlı olan ve kadastro bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazın davacıya babasından intikal ettiği, davacının bu kısımda tarım yaptığı, öte yandan aynı taşınmaz parseli içerisinde yer alan ve kadastro bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen ve yol olarak gözüken kısmı ise köylülerin yol olarak kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne; 115 ada 12 parselde kayıtlı taşınmazda 23.08.2021 tarihli teknik bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve yol olarak gözüken kısmın yoldan ayrılıp 115 ada 12 parselde kayıtlı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tesciline, 112 ada 10 parselde kayıtlı taşınmazda 23.08.2021 tarihli teknik bilirkişi ... ... tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen kısmın davalı ... Sarı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak kaydedilmesine karar verilmiştir.

Karara karşı davalı Hazine vekili istinaf yoluna başvurmuş, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 12.09.2023 tarihli ve 2023/1059 Esas, 2023/1008 Karar sayılı kararı ile; dosyanın daha önceden Yargıtay denetiminden geçtiği açıklanarak görevsizlik kararı verilmiş, dosya temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay'a gönderilmek üzere Mahkemesine geri çevrilmiştir.

Mahkemenin 09.10.2023 tarihli ek kararı ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın değerinin ziraat bilirkişi raporunda 9.371,06 TL olarak belirlenmiş olduğu, bu değerin istinaf sınırının altında kaldığı gerekçesi ile davalı Hazine vekilinin miktar itibariyle kesin olan karara yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece kesin olarak karar verilmiş ise de 3402 sayılı Kanun'un Ek-6. maddesi kapsamında miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğunu, çekişmeli taşınmaz bölümünün yol vasfında olup kadimden beri köy tüzel kişiliğine ait olduğunu, hükme esas mahalli bilirkişi beyanlarının yanlı olduğunu, yasal hasım durumunda bulunan Hazinenin yargılama giderlerinden sorumlu olamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu,Gümüşhane ili, Şiran ilçesi, Yedibölük Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 10 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... Sarı adına tespit ve tescil edilmiş, temyize konu çekişmeli taşınmaz bölümü yol olarak tespit harici bırakılmıştır.

Davacı yan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış, Mahkemece temyize konu yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının gerçekleştiği, 112 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise bir kısmının yol niteliğinde olduğu kabul edilmek sureti ile davanın kabulü yönünde yazılı şekilde karar verilmiştir.

Hükme karşı davalı Hazine vekili kanun yoluna başvurmuş, Mahkemece miktar itibariyle kesin olan karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiştir.

Dava; 20.10.2014 tarihinde açılmış, Mahkemece verilen ilk hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozma sonrası verilen karara karşı temyiz yolunun açık olduğu gözetildiğinde, Mahkemece davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiş olması hatalı olup kaldırılması gereklidir.

Davalı vekilinin esasa yönelik itirazlarının incelenmesine gelince; davacı yan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davada yasal hasım olan köy tüzel kişiliğinin de yer alması gerektiği düşünülmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı kesin olarak belirlenmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini belirlemekte yetersiz olan ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, davacı açısından usulünce senetsiz araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırma ile karar verilemez.

Hâl böyle olunca; Mahkemece öncelikle Yedibölük Köyü Tüzel Kişiliğini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra zilyetlik araştırmasına esas teşkil etmek üzere çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirilerek dosya arasına konulmalıdır.

Bundan sonra, dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, yol olup olmadığı, kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi süre ile zilyet olduğu hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir krokili rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden uydu fotoğraflarının incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; ziraat bilirkişisinden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerden nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın zilyetlikle mülk edinebilecek yerlerden olup olmadığını açıklayan bilimsel verilere dayalı rapor istenmeli; yine taşınmazları dört tarafından gösteren panaromik fotoğrafları çektirilip dosya arasına konulmalı, mükerrer tapu oluşumunun önüne geçmek adına hükme esas alınacak fen bilirkişisi raporu Kadastro Müdürlüğüne gönderilerek daha önce tapu kaydı oluşan yerlerden olup olmadığı sorulmalı ve TMK'nın 713/4-5. maddesinde belirtilen gerekli ilanlar mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınmalı; Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca davacı ve murisi adına dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı (senetsiz defteri) Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmalı, varsa hükmen tescil edilen taşınmazlara ilişkin dosyalar dosya arasına alınmalı, senetsizden edinilen taşınmaz varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmek suretiyle Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin Mahkemenin 09.10.2023 tarihli ek kararına yönelik yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Şiran Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HMUK’un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.