"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/193 E., 2016/89 K.
Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Nevşehir ili, Derinkuyu ilçesi, ... köyünde kain 119 ada 183 parsel sayılı taşınmazın muris babası ...'den miras yoluyla kendisine verildiğini, babasının öldüğü 1995 yılından beri nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla ekip biçmek suretiyle kullandığını, komşu 185 parselin de dava dışı ... ... adına tespiti gerekirken kendisi adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu 119 ada 183 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın idari tahkikat sonucu boş olduğununu tespit edildiğini, kadastro tespitine dava dışı ...'un itirazı üzerine Kadastro Mahkemesinin 16.09.2006 tarihli ve 2007/84 Esas sayılı kararı ile ...'nin dava ettiği parselin 183 parsel olmadığı gerekçesiyle 183 parselin hükmen Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın mera niteliğini haiz ve kamunun ortak menfaatine tahsis edilen yerlerden olup olmadığının, davacı tarafından imar-ihya edildip edilmediğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davacıya babasından mirasen intikâl ettiği, davacıya ait olduğu, davacı ve babasının taşınmazı yaklaşık 50 yıldır ekip biçtikleri, ziraat bilirkişi raporunda arazinin uzun yıllar tarım arazisi olarak kullanıldığının bildirildiği, kadastro tutanağında da taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu ve kim tarafından kullanıldığının tespit edilemediğinin belirtildiği, davacının imar-ihyasını gerçekleştirerek eklemeli zilyetlikle birlikte 20 yıldan uzun süredir taşınmazın zilyedi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 119 ada 183 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan eksik harcın tamamlanmasına yer olmadığına, davacının yaptığı yargılama harcı ve yargılama giderinin davalı Hazineden alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ham toprak niteliğinde olduğunu, davacının malik sıfatıyla zilyet olmadığını, eksik araştırma yapıldığını, hükmün harç konusunda da hatalı olduğunu belirterek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi irsen intikâl, imar-ihya ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Dosya kapsamından; Nevşehir ili, Derinkuyu ilçesi, ... köyünde kain dava konusu 119 ada 183 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 16.05.2005 tarihinde senetsizden, tarım arazisi olarak kullanıldığı ancak kimin kullandığının tespit edilemediği gerekçesiyle 5.029,46 m2 yüz ölçümlü tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, UYAP ortamında haricen yapılan araştırmada dava dışı ... tarafından tespite itiraz edilmesi üzerine Derinkuyu (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 16.09.2008 tarihli ve 2007/84 Esas, 2008/71 Karar sayılı kararı ile davacının itiraz ettiği taşınmazın 183 parsel sayılı taşınmaz olmadığı gerekçesiyle 183 parsel sayılı taşınmazın tutanağının Tapu Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verildiği, kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 01.07.2009 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın 07.09.2009 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu sayfası ve UYAP TAKBİS ortamından haricen yapılan inceleme ile dava konusu taşınmazın karar tarihinden sonra 21.09.2017 tarihli toplulaştırma işlemi ile 247 ada 7 ve 292 ada 12 parsellere gittiği, 292 ada 12 parselin de 25.06.2019 tarihinde ifrazı sonucunda 292 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu anlaşılmıştır.
2.Dava dilekçesinde, taşınmazın davacıya babasından miras kaldığını ileri sürerek dava açılmış, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler davacıya babasından miras olarak kaldığını belirtmiş, UYAP ortamından edinilen nüfus kaydının incelenmesinde davacının başka kardeşleri de bulunduğunun tespit edildiği hâlde taşınmazın davacıya hangi hukuki yolla (taksim, satış, bağış vs) intikal ettiği sorulup saptanılmamış ve bu yolla davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, davacı ve muris babası hakkında aynı çalışma alanı içinde kuru/sulu toprakta belgesizden edindikleri taşınmaz miktarı usulünce araştırılmamış, yalnızca keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarına itibar edilmiş, hava ve uydu fotoğraflarından yararlanılmamış, dava konusu taşınmazın hükmen Hazine adına tesciline dayanak dava dosyası veya ilâmı, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanak bilgi ve belgeler getirtilmemiş, komşu parsel dayanaklarının dava konusu taşınmazı ne ve kim olarak okudukları belirlenmemiş, taşınmazın bulunduğu bölgedeki toplulaştırma çalışmalarına ilişkin evrak dosya arasına alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
3.Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, davacıya taşınmazın kendisine ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiğini açıklamak ve delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, davacı ve murisi adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa söz konusu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları temin edilmeli, davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu sonucuna varılması halinde 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, davacı ve murisi ... adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden başkaca taşınmaz tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, dava konusu taşınmazın hükmen tesciline dayanak dosyası ve komşu parsellerine ait tesis kadastrosu tutanakları ile dayanak kayıtları getirtilmeli, hükme esas alınan fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde gösterilen dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, imar planı kapsamında kalıyorsa taşınmazın ilk defa ne zaman, hangi imar planı kapsamına alındığı, imar planının kesinleşme tarihinin ne olduğu, (hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun onaylı örneği yazılacak müzekkereye eklenmek suretiyle) Derinkuyu Belediye Başkanlığı ve Nevşehir Belediye Başkanlığından ayrı ayrı sorularak alınacak cevabi yazının ve buna ilişkin tüm plan ve haritalarının getirtilerek dosya arasına alınmalı, hükme esas alınan bilirkişi raporu eklenilmek suretiyle rapor ekinde yer alan krokideki dava konusu 119 ada 183 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda toplulaştırma çalışmaları sonucu oluşan yeni mülkiyet durumunu gösterir tapu kayıtları ile tapu kayıtlarının oluşumuna ilişkin tüm belgelerin, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgenin toplulaşma sonucu oluşan güncel krokisinin, ayrıca eski parselin durumunu gösterir kroki ile parselasyon planının çakıştırılmış olarak gösterildiği haritanın, komşu taşınmazlarla bir arada gösterir krokinin (kroki üzerine nizalı taşınmaz bölümleri de işaretlettirilerek), dava konusu taşınmaz ile toplulaştırma çalışması sonucu oluşmuş taşınmazlara ve komşu parsellerine ait tedavüllü tapu kayıtları ve dayanak evrakın (ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri takip edilebilecek şekilde okunaklı tapu kütük sayfaları ile birlikte) onaylı örnekleriyle Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden temin edilmeli, dava konusu taşınmazın toplulaştırma çalışmaları sonucu oluşan hangi taşınmaz ya da taşınmazlara isabet ettiğinin de Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden sorularak cevabi yazılar dosyaya eklenmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden (tespitten önce imar görmüş ise imar planı onay tarihinden) 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik (çift) hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mümkün olduğunca yaşlı yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik Ziraat Mühendisi Kurulu 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile 1 fen bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
4.Yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, öncesi itibariyle davacının murisi ...'e ait olması halinde davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5.Ziraat mühendisi kurulundan dava konusu taşınmazın kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
6.Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden dava konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, önceki raporların irdelenerek çelişkinin sebebinin açıklandığı ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmelidir.
7.Fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ile taşınmazın toplulaştırma çalışmaları yapıldıktan sonra hangi parsellere ne payda isabet ettiğini de belirtir şekilde ayrıntılı rapor düzenlettirilmelidir.
8.Tanık ve mahalli bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.