"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/298 E., 2024/279 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/400 E., 2023/458 K.
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukukî nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 21.03.2014 tarihinde ölen babaları mirasbırakan ...'in, İzmir ili Narlıdere ilçesinde kain 6529 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan kendisine ait 13 nolu bağımsız bölümü ölmeden önce 14.08.2000 tarihinde gerçek değerinden çok düşük olarak 10.000 TL satış bedeli göstermek suretiyle mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı kızına satış suretiyle devrettiğini, satış bedeli ödenmediğini, mirasbırakan Bahri'nin taşınmazı satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, aynı davanın İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esasına kayden derdest olduğunu, eldeki davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak, tarafların mirasbırakan babalarının emlakçı olduğunu, dava konusu taşınmazın fiyatının uygun olduğunu ve kaçırmaması gerektiğini belirtmesi üzerine davalının satış bedelini ödediğini, emlakçı mirasbırakanın da taşınmazı 2000 yılının Haziran ayında kendi adına satın alıp, 1 ay sonra Türkiye'ye gelen gerçek malik olan davalı kızına devrettiğini, olayda muris muvazaasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2023 tarihli ve 2021/400 Esas, 2023/458 Karar sayılı kararı ile; davacıların eldeki davada dava dışı mirasçı ... ile birlikte, aynı taşınmaz hakkında davalı aleyhine İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esasına kayden ehliyetsizlik, olmazsa muris muvazaası hukukî nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemli dava açtıkları, Mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın henüz kesinleşmediği, davanın derdest olduğu, aynı davalı aleyhine açılan derdest davada davacılar haricinde bir başka davacının da olması ve muris muvazaası nedeni haricinde ehliyetsizlik nedenine dayanılması ve terditli tenkis isteminde bulunulmasının davaların aynı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; derdestlik itirazına konu davanın farklı bir dava olduğunu ve tereke temsilicisiyle açılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, eldeki davanın ise tek başına miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemli açılabilen ayrı bir dava olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2024 tarihli ve 2024/298 Esas, 2024/279 Karar sayılı kararı ile; eldeki davanın 6529 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölüm hakkında muris muvazaası hukukî nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davası olduğu, aynı davacıların dava dışı ... ile birlikte aynı davalı aleyhine aynı taşınmaz hakkında ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve miras payları oranında tescil istemli olarak İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esasına kayden açtıkları davanın 21.01.2015 tarihli ve 2015/15 Karar sayılı karar ile usulden reddedildiği, adı geçen mahkemenin 06.09.2022 tarihli müzekkere cevabına istinaden kararın henüz kesinleşmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmekle, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukukî nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 37 inci maddeleri.
2.6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında tüm dava şartlarının oluşup oluşmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumundadır. Bu konuda tarafların talep ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda, mahkemenin davayı dinlenebilir (mesmu) olmadığından reddetmesi gerekir.
3.Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukukî korunma sürecini başlatmış olduğundan artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmasında hukukî yararı olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesiyle derdestlik dava şartı kabul edilerek maddenin (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” düzenlemesine yer verilmiştir.
4. Somut olayda; tarafların mirasbırakanı ...'in İzmir ili, ... ilçesinde kain ... ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan kendisine ait ... nolu bağımsız bölümü ölmeden önce 14.08.2000 tarihinde davalıya satışına ilişkin olarak, öncesinde eldeki davanın davacıları ve dava dışı ... tarafından, davalı aleyhine, ehliyetsizlik, muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve miras payları oranında tescil, olmazsa tenkis istemli olarak İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/446 Esasına kayden açtıkları davanın 21.01.2015 tarihli ve 2015/15 Karar sayılı karar ile usulden reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmeyip davanın derdest olduğu, eldeki davanın da aynı satış işlemine ilişkin muris muvazaası hukukî nedenine dayalı olarak aynı davalı aleyhine, derdest davanın davacılarından Dursun ve Hasan tarafından miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemli olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.