Logo

1. Hukuk Dairesi2024/253 E. 2025/568 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, hile ve korkutma nedeniyle davalılara devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, iddia ettiği hile ve korkutmayı ispatlayamaması ve davalıların taşınmazı iyi niyetle edindiklerine dair delillerin bulunması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1762 E., 2023/2454 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elmadağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/112 E., 2023/154 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Şirket vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirketin Ankara ili, Mamak ilçesi, Şahintepe Mahallesindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenmiş olduğu inşaatın yapımı sırasında 2017 yılında ekonomik sıkıntıya girdiğini, ticari ilişkisi olan dava dışı ...'e borçlandığını, ...'in daha önce kendisinin de daire satışı yaptığı ... ...'a satış yapabileceği hususunda davacı müvekkiline aracılık ettiğini, müvekkili ve ... ...'ın Mamak ilçesi 36475 ada 2 parselde bulunan 5, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin ...'e satışı konusunda ve taşınmazların bedelinin 100.000,00 TL nakit para, 200.000,00 TL bedelli araç ve sıralı çeklerle ödenmesi hususunda anlaştıklarını, çeklerin sahte olduğunun anlaşılması üzerine müvekkili Şirket yetkilisi ...'un ... ile ticaret yapan ve kendileri de dolandırılan dava dışı ... ve ... ...'ın bir araya gelerek ...'in akrabası olarak bildikleri ... ...’nun iş yerine gittiklerini, orada ... ... ve ortağı ... ile tanıştığını, daha sonra müvekkilinin davalı ... ve dava dışı ... tarafından yardımcı olacakları bahanesiyle sürekli baskı altına alındığını, müvekkilinin üçüncü kişilerden olan alacaklarını tahsil konusunda pasif kaldığını, ticaret işini beceremediğini belirterek dava dışı ... ... ve ...'in müvekkili ile birlikte çalışmaya başladıklarını, müvekkilinin alacaklı olduğu ... Aktepe'nin borcuna karşılık bir aracı ...’in üzerine aldığını, ... ve ... ... isimli şahısların müvekkilinin çok fazla borcu olduğunu bu nedenle müvekkilini araç alım satım işine ortak yaptıklarını söylediklerini, bunun üzerine müvekkili Şirkete ait çeklerle bedelleri ödenen ... plakalı BMW marka aracı ... adına, BMW X5 ve Mercedes CLS marka araçları ... ...’nun eşi ... adına kayıt ettirdiğini, bu tescil işlemlerinden 3 gün sonra davalı ...'i dava dışı ...'in arattırdığını ve arayan şahsın küfürlü konuşması üzerine, ... ile dava dışı ... ...'ın arayan şahsın evine gittiklerini ve arayan şahsı çok kötü darp ettiğini, ... hakkında yakalama kararı çıktığını, bu olayların davacıyı korudukları için başlarına geldiğini, Emniyet Müdürü arkadaşının bu işi kapatmak için 350.000,00 TL para istediğini, bu bedeli ödemek için müvekkilinin ortak olduğunu sandığı araçları sattıklarını ve bakiye 58.000,00 TL bedelin de müvekkili Şirket yetkilisi ... ... tarafından söz konusu psikolojik baskı ile ... ...’ya ödendiğini, söz konusu şahısların Emniyetin istediği paranın ödenmesi ile birlikte konunun kapandığını belirttiklerini, ...'in müvekkiline “sen benim yol arkadaşımdın artık cürüm arkadaşımsın. Bu olaylardan bir kişiye bahsedersen senin ve ailen için iyi olmaz” diyerek müvekkil Şirket yetkilisi ... ...'u tehdit ettiğini, olaylardan 5-6 gün sonra dava dışı ...'nin müvekkilinden olan alacaklarını istediğini, müvekkilin ...’ye olan 200.000,00 TL borcuna karşılık Ankara ili, Elmadağ ilçesi, ... Mahallesi 205 ada 38 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapımına devam edilen dairelerden birinin devri ile inşaatın devam etmesi nedeni ile bir başka dairenin de teminat karşılığında devri konusunda mutabık kaldıklarını, ...'in ...’yi arayarak yapılan anlaşmayı iptal ettirdiğini, bu olayın yaşanmasından bir hafta sonra ...'nin müvekkili Şirket yetkilisi ... ...'u arayarak yapılan anlaşmanın değiştiğini, teminat olarak verilecek dairenin ... adına teminat olarak tescil edileceğini, dairenin tamamlanmamış olması nedeni ile bankadan 200.000,00 TL kredi kullanamadığını, dairenin 200.000,00 TL bedel karşılığında satılmasının akabinde ...’in kendisine teminat olarak devredilen taşınmazı iade edeceğini söylediğini, yapılan görüşmenin hemen akabinde ...'in müvekkilini arayarak ...’nin dediklerini tekrar ederek aksi halde kendisi için iyi olmayacağı yönünde müvekkilini tehdit ettiğini, ... ve ... ...'nun baskısı sonucunda Ankara ili, Elmadağ ilçesi, ... Mahallesi 205 ada 38 parsel sayılı taşınmaz da bulunan 14 nolu dairenin ..., 11 nolu dairenin ise ... adına, arsa sahipleri ile yapılan sözleşme uyarınca müvekkile düşen taşınmazlardan arsa sahiplerinin müvekkiline vermiş olduğu vekaletname ile tescil edildiğini, karşılığında herhangi bir bedel alınmadığını, ...'in 10.05.2018 günü kendisine yolsuz olarak tescil edilen dava konusu 11 nolu taşınmazı ... ...’nun eşi ...’ya 12.06.2018 tarihinde devrettiğini, davalı ...'nın ise taşınmazı yine muvazaalı olarak 24.09.2018 tarihinde diğer davalı ...'e devrettiğini, yapılan tüm devir ve tescil işlemlerinin muvazaalı olup taşınmazın müvekkil adına tescil edilmesi gerektiğini, davalıların uzun süredir arkadaş olup iyi niyetli olmadıklarını belirterek Ankara ili, Mamak ilçesi 36475 ada 2 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili Şirket adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde müvekkilin bu nedenle uğradığı zararlar yönünden şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili, maddi hata düzeltim dilekçesinde özetle; dava konusu edilen taşınmazın Ankara ili, Elmadağ ilçesi, ... Mahallesi 208 ada 38 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölüm olduğunu, tapu devirlerinin iptali ile Ankara ili, Elmadağ ilçesi, ... Mahallesi 208 ada 38 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümün müvekkili Şirket adına tesciline, bu mümkün olmadığı taktirde müvekkilin bu nedenle uğradığı zararlar yönünden şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının, kendisini dolandırdıklarını iddia ettiği kişiler ile herhangi bir hukuki ilişkisi olmadığını, aslolanın iyi niyet olduğunu, davacının iyi niyetin aksini ortaya koyar hiçbir delil sunmadığını, müvekkilinin dava dışı ... ...'ya araçlar sattığını, karşılığında davacı Şirketin keşide ettiği, ...'ın ciroladığı çekler aldığını, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine takip yapıldığını, hacizler konulduğunu, müvekkilinin alacağını almak için çabaladığını, sonunda bu dosyaların kapatılması şartıyla ... ...'nun borcuna karşılık ... ...'nun eşi ...'nun üzerine kayıtlı olan dava konusu Ankara, Elmadağ, ... Mahallesi 205 ada 38 parsel 11 nolu bağımsız bölümü 190.000,00 TL bedel karşılığında, alacağına karşılık aldığını ve aradaki 50.000,00 TL farkın da ...'ya verileceği hususunda anlaştıklarını, bu hususta ... ... ile 19.09.2018 tarihli protokolü imzaladıklarını, diğer davalılar ve dava dışı şahıslarla iş birliği içerisinde olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... ve dava dışı kişiler hakkında davacı tarafından yapılan suç duyurusu sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/156695 soruşturma dosyasında herhangi bir nitelikli yalan veya hilenin olmaması sebebiyle takipsizlik kararı verildiği, verilen bu kararın kesinleştiği, Mahkemelerince yapılan araştırmada taraflar arasında yakın ilişki olduğu veya davacının aldatıldığı veya korkutulduğuna dair tespit yapılamadığı, yine dinlenilen tanık beyanlarından davalı ... ve dava dışı ... ...'nun davacının iradesini fesada uğrattığına veya tehdit ettiğine dair görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı, davalılar arasındaki tanışıklığı vs. bilmediklerini, taşınmazın devirleri sebebiyle para alışverişi olup olmadığını bilmediklerini beyan ettikleri, son olarak davacının yemin deliline de dayanmayacağını bildirmesi sebebiyle yapılan yargılamada davacının satış işlemini aldatma ve korkutma sonucu gerçekleştirdiğini ispatlayamadığı, ayrıca ... haricindeki davalıların da ... ile bir irtibatları olduğuna dair ve davacının böyle bir durum içinde bulunduğunu bildikleri ya da bilecek durumda olduklarına dair delil bulunmadığı, taşınmaz satış bedelinin rayicin bir miktar altında olmasının iddianın ispatına yeter bir kriter olmadığı, bazı durumlarda acil ihtiyaca binaen rayicin altında işlem yapılmasının olağan bir durum olduğu, tüm bu nedenlerle davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriği, toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe, istinaf talebinin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde delillerin takdirinde isabetsizlik olmadığı, davacı Şirketin kayıt maliki olduğu 11 nolu bağımsız bölümü 10.05.2018 tarihinde resmi satış akdi ile davalı ...'e devrettiği, ...'in ise taşınmazı 12.06.2018 tarihinde davalı ...'ya temlik ettiği, taşınmazın 24.09.2018 tarihinde ise davalı ...'e vekaleten dava dışı eşi ... ... tarafından davalı ...'e temlik edildiği, davalı ...'un, taşınmazın davacı Şirket tarafından keşide edilen ve dava dışı ... tarafından ciro edilen çeklerden kaynaklanan alacağına karşılık kendisine devredildiğini savunduğu, hile ve korkutma iddiasına dayalı davanın TBK'nın 39. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davanın "taraflarca getirilme ilkesine" tabi olduğu ve davanın niteliği gereği ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu, ancak davacı Şirketin, dava konusu temlikin davalılar veya dava dışı kişiler tarafından aldatılarak veya korkutularak yapıldığını, yani iradesinin fesada uğratıldığını ispat edemediği, davacı tanıklarının da bu yönde beyanda bulunmadıkları, iddianın davacı tarafından HMK'nın 190/1. maddesi, TMK'nın 6. maddesi uyarınca ispatlanamadığı saptanarak davanın reddine karar verilmiş olmasında ve hükmün kuruluş biçiminde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı Şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,

b. İlk Derece Mahkemesi kararında her ne kadar taşınmaz satış bedelinin rayicin bir miktar altında olmasının iddianın ispatında tek başına yeterli olmadığı belirtilmiş ise de taşınmazın satış bedelinin emsallerinin oldukça altında olmasının yanı sıra davalı ...'nun dava dışı ... ...'nun eşi olduğu ve davalı ... ile dava dışı ... ... arasında uzun süredir ticari ilişki olduğu hususu gözetildiğinde davalıların iyi niyetli olmadığını, ayrıca taşınmazın çok hızlı el değiştirmesi hususu da birlikte değerlendirildiğinde söz konusu tescillerin yolsuz olduğunda şüphe bulunmadığını,

c. Yerel Mahkemece, her ne kadar verilen takipsizlik kararı nedeniyle müvekkilinin iddialarını ispat edemediği belirtilmiş ise de söz konusu takipsizlik kararının gerekçesinde şikayete konu olayın hukuki ihtilaftan kaynaklandığının belirtildiğini, dolayısıyla söz konusu takipsizlik kararı neticesinde davanın reddine karar verilmiş olmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, zira takipsizlik kararının hukuk davasının görülmesine ve karara bağlanmasına etkili olmadığını,

d. Gerek Yerel Mahkeme gerekse Bölge Adliye Mahkemesi kararında müvekkilinin iradesinin davalı ... ve dava dışı ... ... tarafından sakatlandığı iddiasının ispat edilemediği belirtilmişse de bunun gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinin içeriği incelendiğinde davalı ...'in hileli davranışlarla müvekkilinin iradesini sakatladığı, müvekkilini ve ailesini tehdit ederek müvekkilini kendisi ya da 3. kişilerle işlem yapmaya zorladığının açıkça anlaşıldığını, nitekim bu hususların tüm dosya kapsamında dinlenilen ... ve diğer tanık anlatımlarıyla da ispat edildiğini, dosya kapsamında mevcut deliller dikkate alındığında müvekkilinin iradesinin sakatlandığının sabit olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, hile ve korkutma hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacı Şirketin Ankara ili, Elmadağ ilçesi, ... Mahallesi 208 ada 38 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümü 10.05.2018 tarihinde resmi satış akdi ile davalı ...'e devrettiği, ...'in ise taşınmazı 12.06.2018 tarihinde davalı ...'ya temlik ettiği, taşınmazın 24.09.2018 tarihinde ise davalı ...'e vekaleten dava dışı eşi ... ... tarafından davalı ...'e temlik edildiği anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Şirket vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.