"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/388 E., 2023/519 K.
DAVALILAR : Hazine vekili Avukat Sabiha Toptaş, ...
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacının malik olduğu taşınmaz ile davalıların malik olduğu taşınmazlar arasındaki yolun bir bölümüne davalıların müdahale ederek davacının kullanımını engellediği iddiası ve davalıların yola el atmalarının önlenmesi ve yol üzerindeki duvar ve bitkilerin kal’ine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Eynesil ilçesi Aralık köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Birleştirilen davada davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü sürenin geçtiğini ve tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2011 tarih 2010/84 Esas ve 2011/31 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Kararın davalı Hazine temsilcisi ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2012 tarihli 2012/588 Esas ve 2012/7012 Karar sayılı ilamı ile; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacı tarafın dayanak tapu kaydının yöntemince uygulanarak davaya konu bölümün tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi, tapu kaydı kapsamı dışında kalıyor ise zilyetliğe de dayanılmış olması nedeni ile zilyetlik araştırmasının yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.06.2014 tarih 2013/50 Esas ve 2014/232 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne, 28.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 75,44 m2 yüz ölçümündeki bölümün davacı ..., (B) harfi ile gösterilen 4,62 m2 yüz ölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli 2014/15186 Esas ve 2015/11582 Karar sayılı ilamı ile; davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, kararın gerekçesi ve bu sonuca ilişkin mahkemenin kabulü karar yerinde açıklanıp tartışılmamıştır. Mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde kararın gerekçe bölümünde, "delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" hususunda herhangi açıklık ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı, kararın gerekçe içermediği belirtilerek karar bozulmuştur.
Görele 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.04.2019 tarih 2016/12 Esas ve 2019/664 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne, 25.04.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 75,44 m2 yüz ölçümündeki bölümün davacı ... adına kayıtlı 104 ada 12 parsel sayılı taşınmaza, (B) harfi ile gösterilen 10,27 m2 yüz ölçümündeki bölümün davacı ... adına kayıtlı 104 ada 13 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03.03.2022 tarihli 2021/3944 Esas ve 2022/1732 Karar sayılı ilamı ile; TMK’nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanların yapılması gerektiği belirtilerek sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden verilen ret kararının kesinleşmesi nedeni ile bu dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; birleştirilen davada davacılardan ...’nin 04.11.2019 tarihinde vefat etmiş ve mirasçılarının davayı takip etmemesi nedeni ile ... tarafından açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; birleştirilen dava yönünden dava konusu bölümün uygulanan tapu kaydı kapsamında kaldığı, mahalli bilirkişilerin beyanına göre davacı tarafından bitişikteki taşınmaz ile birlikte kullanıldığı, davacının taşınmazının devamı olduğu gerekçesiyle birleştirilen davanın kısmen kabulüne, 25.04.2019 tarihli fen bilirkişi raporunun eki krokide (A) harfi ile gösterilen 75,44 m2 lik kısmın davacı ...'ye ait 104 ada 12 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı taraf lehine zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini, dava konusu bölümün kadim yol olması nedeni ile özel mülkiyete konu olmayacağını, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.
Dava konusu bölüm, Giresun ili, Eynesil ilçesi Aralık köyünde 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak tespit harici bırakılmıştır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.