"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2318 E., 2024/300 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/87 E., 2021/529 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Kayseri ilinde yaşadığını, maliki olduğu ... ilçesinde bulunan 137 parsel sayılı taşınmazını satmak istediğini, bunun için önceden tanıdığı davalı ... ile görüştüğünü, ...’ın taşınmazı 500.000,00 TL – 600.000,00 TL bedelle satabileceğini söylemesi üzerine kendisini vekil tayin ettiğini, ancak davalı ...’in kendisine haber vermeden taşınmazı teminat amacıyla davalı ...’ya devrettiğini, ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
2. Davalı ...; dava konusu taşınmazın gerçekte vekil ...’a ait olduğunu, davacının ise ...’ın dünürü olduğunu, taşınmazın bedeli karşılığı, kasko değerleri 298.481,00 TL ve 289.968,00 TL olan iki adet aracı ...’ın kızı....’ya devrettiğini, davacının kötü niyetli olarak ... ile birlikte hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...'nın dava konusu taşınmaz karşılığında iki adet araç devri gerçekleştirdiği, davacı tarafın ileri sürdüğü 08.02.2019 tarihli tapu sözleşmesinin araçlar üzerinde haciz şerhi çıkması ihtimaline karşı satış günü imzalandığı, bu nedenle dava konusu taşınmazın satışı için teminat maksadı taşımadığı, davacı ...'ın dava konusu taşınmazı davalı ...'ın kızından satın aldığı gün davalı ...'a satış için yetki vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, taşınmazı davalı ...'ın kullanmaya devam etmesi de düşünüldüğünde davalı ... ile davacının birlikte hareket ettiğinin anlaşıldığı, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken 08.02.2019 tarihinde vekili davalı ... vasıtasıyla davalı ...'ya satıldığı, dava konusu taşınmazın öncesinde dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, ...'ın davalı ...' in kızı olduğu, ...'ın taşınmazı 03.04.2018 tarihinde eldeki davanın davacısına devrettiği, davacının ... Noterliğinin 03.04.2018 tarihli 1490 yevmiye nolu vekaletnamesi ile taşınmazın satışı için davalı ...'i vekil tayin ettiği, davalı ...'in tanık beyanları uyarınca araç ve taşınmaz alım satımı yaptığı, davalı ... ile ticari ilişkisinin olduğu, ...'in araç ve taşınmazları yakınları adına alıp sattığı, dava konusu taşınmazda ailesi ve kendisinin oturduğu, davalı ...'ın taşınmazı aldığı gün dava dışı ...'a iki araç devri yaptığı, davacının sunduğu davalıların imzasını taşıyan belgenin de aynı gün yapıldığı, davacı ile davalı ...'in akraba oldukları, bu haliyle dava konusu taşınmazın gerçek sahibinin vekil davalı ... olduğu, taşınmaz ve araç alım satımı nedeniyle taşınmazı emaneten davacı üzerine devrinin sağlandığı, diğer davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle taşınmaz karşılığı iki araç aldığı, bu durumu vekil edenin bildiği, davalı ...'in davacının bilgisi dahilinde taşınmaz devrini yaptığı, vekil davalının vekalet görevini kötüye kullanmasının söz konusu olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının süresinden sonra cevap dilekçesi sunduğu göz ardı edilerek davalı tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, somut delillere itibar edilmeyerek sadece tanık beyanlarına göre karar verildiğini, kaldı ki davalı tanıklarının tarafsız kişiler olmayıp davalılar ile yakın ilişkiler içerisinde olduklarını, bu kişilerin beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dava dışı şirkete ait araçların yine dava dışı ...’a devredildiğini, ... tarafından kendisine devredilen araç bedellerinin ödendiğini, ...’a devredilen araçların dava konusu taşınmazın satış bedeli olmasının mümkün olmadığını, davalı ...’ın satış bedelini ödediğini usulüne uygun şekilde ispatlayamadığını, davacının davanın reddedilmesi üzerine dava dışı ... ile görüştüğünü, bunun üzerine ...’ın kendisine devredilen arabaların satış bedelini ödediğine dair makbuzları sunduğunu, kaldı ki, dava dışı şirket tarafından dava dışı ...’a devredilen araçlar ağır hasarlı olup bu durumdan tarafların haberdar olduklarını, araçların noter satış bedelleri toplamının 258.000,00 TL olup bu bedelin dava konusu taşınmazın satış bedeli olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan 08.02.2019 tarihli adi yazılı belgenin dava konusu taşınmazın davalı ...’ya teminat olarak verildiğinin ispatı olduğunu, taşınmazın davalı ...’ya devredilmiş olmasına rağmen, taşınmazın ... tarafından teslim alınmadığını, bu durumun satış işleminin gerçek olmadığının kanıtı olduğunu, davalılar arasında uzun süredir ticari ilişki bulunduğunu, ...’ın diğer davalı ...'e hasarlı araçlar sattığını, ....’in de bunları tamir ettirerek satışlarını yaptığını, taşınmazın davacıyı zararlandırmak amacı ile davalı ...’a bedelsiz devredildiğini, davacıya herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, taşınmaz karşılığı olarak araç devri yapan ve aracı alan kişilerin dava ile herhangi bir ilgileri bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, ... Noterliğinin 03.04.2018 tarih 1490 yevmiye nolu vekaletnamesi ile maliki olduğu 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazın satışı için davalı ...’ı vekil tayin ettiğini, vekil ...’ın davacının maliki olduğu dava konusu 102 ada 37 parsel sayılı taşınmazı 08.02.2019 tarihinde diğer davalı ...’ya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının davacı tarafından ispat edilememesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.