Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2573 E. 2024/4070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, miras yoluyla intikal ettiğini iddia ettikleri taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açtıkları tapu iptali ve tescil davasında, davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, dava konusu taşınmazların ada ve parsel bilgilerini defalarca ihtar edilmelerine rağmen mahkemeye bildirmemeleri ve bu eksikliği tamamlamamaları nedeniyle, talep sonucunun belirsiz olması sebebiyle davanın HMK 119/1-ğ ve 119/2 maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1246 E., 2024/275 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/231 E., 2021/408 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacılar ..., ..., ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde kain tapulu taşınmazların müvekkillerine ...'ndan miras yoluyla intikal ettiğini, 5.000 dekar tarla ve/ veya ham toprak niteliğindeki taşınmazın kadastro çalışmalarında her nasılsa Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek Mahkemenin gerekli incelemeyi yapmak suretiyle Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 50.000,00 TL ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.03.2019 tarih ve 2018/881 Esas, 2019/158 Karar sayılı kararıyla; dava konusu Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarının askı ilan süreleri Sivas Kadastro Müdürlüğünden sorulmuş olup gelen cevabi yazıya göre kadastro çalışmalarının 16.10.2018 tarihinde askıya çıkarıldığı ve kadastro tutanaklarının da 18.11.2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra 04.12.2018 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarihli ve 2020/264 Esas, 2020/622 Karar sayılı kararıyla; dairelerinin geri çevirme kararı ile; dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarasının davacı tarafa sorularak alınacak cevap doğrultusunda, dava konusu taşınmaza ait ve revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmaza ilişkin çap (tapu) kayıtları, kadastro tutanakları ve tüm dayanakları ile eklerinin (vergi kaydı, tapu kaydı, mahkeme ilamı, dava dosyası vb.), ayrıca varsa ilk oluştukları tarihten itibaren tüm tedavülleri ve el değiştirmelerine ilişkin akit belgeleriyle birlikte tapu kayıtlarının ilgili Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına alınması, ayrıca yine dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda orman tahdit çalışmalarının yapılıp yapılmadığının ilgili kurumdan sorulması, yapılmış ise tahdit belgelerinin getirtilmesinin istenildiği, davacılar vekilinin verdiği cevap ile dava dilekçesine eklenen tapu senetlerinde sınırların belli olduğunu, tapu senetlerindeki bilgiler değerlendirilerek keşif yapılması gerektiğini beyan ettiği, Mahkemece yapılması gereken işin, davacılar vekili tarafından sunulan 27.03.2002 tarih 23 ve 24 sıra nolu tapu kayıtlarının dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmaza ait ve revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmaza ilişkin tapu kayıtlarının, kadastro tutanakları ve tüm dayanakları ile eklerinin getirtilmesi, ayrıca yine dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda orman tahdit çalışmalarının yapılıp yapılmadığının ilgili kurumdan sorulması, yapılmış ise tahdit belgelerinin getirtilmesi, dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere göre davacının kadastro öncesi nedene dayandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi kapsamında olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi, süresinde açıldığının kabulü halinde ise tespitin yapıldığı yıldan geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğü'nden, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ile kadastro tespit tarihine yakın tarihte çekilmiş uydu fotoğraflarının ise İl Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilerek usulüne uygun şekilde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye uygulattırılması, çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmesi, yine komşu parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları, varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilerek yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğunun belirlenmesi, Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesindeki tüm şartlar gözetilerekdava konusu taşınmazda davacının zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, çevre parseller dikkate alınarak usulüne uygun olarak mera ve orman araştırması yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği, taraf delilleri tam olarak toplanmadan ve değerlendirilmeden, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulmasının hükmün esasını etkileyecek nitelikte olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen İlk Derece Mahkemesi Kararı

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2021 tarihli ve 2020/231 Esas, 2021/408 Karar sayılı kararıyla; davacılar vekilinin 06.12.2018 havale tarihli dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların ada ve parsel bilgilerini belirtmediği, sadece köy adı olarak ... köyünü belirttiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 17.09.2020 tarih ve 2020/264 Esas 2020/622 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda davacılar vekili tarafından sunulan 27.03.2002 tarih 23 ve 24 sıra numaralı tapu kayıtları dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmaza ait ve revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmaza da ilişkin tapu kayıtlarının, kadastro tutanakları ve tüm dayanakları ile eklerinin gönderilmesi için Kangal Tapu Müdürlüğü'ne ve ayrıca yine dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda orman tahdit çalışmalarının yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise tahdit belgelerinin gönderilmesi için Sivas Orman İşletme Şefliği'ne müzekkere yazıldığı, Kangal Tapu Müdürlüğü'nün 23.02.2021 tarihli müzekkere cevabında 138 cilt 73 sayfa 23 ve 24 sıra numaralı zabıt kayıtlarının revizyon gördüğünün lakin hangi parsellere isabet ettiğinin revizyon uygulaması sırasında bulunmadığından uygulanamadığının ve bu nedenle ilgili zabıt kayıtlarının isabet ettiği parsel bilgilerinin tespit edilemediğinin bildirildiği, Sivas Orman İşletme Şefliği'nin 10.02.2021 tarihli müzekkere cevabında ise ... köyünde 162 numralı orman kadastro komisyonunca 16.09.2019 tarihinde 2/b çalışmalarının yapıldığının ve bu çalışmaların 10.11.2019 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği ve müzekkere cevabında ayrıca alanlar cetvelinde yüzölçümü hesaplanan parsel bilgilerine yer verildiği, 23.06.2021 tarihli 4 numaralı celsede davacılar vekiline ada ve parsel olarak hangi taşınmazların dava konusu olduğunu araştırmaları ve belirlemeleri için tapu müdürlüklerinde işlem yapabilmeleri ve gerekirse yanlarında tapu ve kadastro alanında uzman kişinin görevlendirilmesi hususunda işlem yapabilmeleri için yetki verildiği, ancak buna rağmen 22.09.2021 tarihli 5 numaralı celseye kadar aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen davacılar vekilinin dava konusu taşınmazların ada ve parsel numaralarını bildirmediği ve yargılamanın sürüncemede kaldığı hususları göz önünde bulundurularak davacılar vekiline dava konusu ettiği taşınmazın/ taşınmazların ada ve parsel bilgileri hususunda açıklamada bulunması ve talep sonucunu açık bir şekilde belirtmesi için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde 6100 sayılı HMK'nın 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunda elektronik tebligat yapılmak suretiyle ihtaratta bulunulduğu, e-tebligatın davacı vekili Avukat ...'e ve davacılar vekili Avukat ...'a 27.09.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, e-tebligatın yapılmış sayıldığı tarihten itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dava konusu taşınmazın/ taşınmazların ada/parsel bilgilerinin bildirilmediği, davacı vekili Avukat ... tarafından keşif yapılmasının talep edildiği, davacı tarafın dava konusu istenilen taşınmazın başına gidilip TKGM Parsel Sorgulama'dan veya harici kadastro bilirkişisi ile dava konusu taşınmazın ada ve parsel bilgilerini kolaylıkla öğrenebilme imkanı varken dava konusu taşınmazın ada ve parsel bilgileri hususunda açıklamada bulunmadığı ve dolayısıyla dava konusu edilen ancak açıklamada bulunulmadığı için ada ve parsel bilgisi bilinmeyen taşınmazlara ilişkin ilgili kurumlara müzekkere yazılarak araştırma yapılamadığı, bir başka deyişle tapu kaydı, kadastro tutanağı, kroki, hava fotoğrafı, mera araştırması, mahalli bilirkişi tespiti, komşu parsellerin tapu kaydı, kadastro tutanakları ve tespite esas dayanak belgeleri vs. dosya arasına alınıp dosya keşfe hazır hale getirilemediğinden davacı vekilinin keşif günü verilmesi talebinin reddedildiği, davacı tarafça dava konusu taşınmazın/ taşınmazların ada ve parsel bilgisi açık bir şekilde bildirilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Nedenleri

Davacı mirasçılar ..., ... ve ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen 1 haftalık sürenin, yapılması istenilen işlem için yeterli olmadığını, Tapu Sicil Müdürlüğünün dahi davaya konu taşınmaz/ taşınmazların tapu bilgilerini tespit edemediğini, ayrıca Mahkeme tarafından süre verilen dönemin Covid 19 pandemisinin yoğun olarak yaşandığı bir döneme denk gediğini, bu nedenle son duruşmada, müvekkilleri tarafından yapılan araştırmaların devam ettiği ve verilen kesin sürenin yetersiz olduğunu Mahkemeye bildirildiğini ve ek süre istendiğini, ne var ki Mahkemenin usule aykırı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verdiğini, ayrıca Mahkemenin kendiliğinden getirtmesi ya da toplaması gereken belge ve deliller için taraflara kesin süre verilemeyeceğini, müvekkillerinin davaya konu taşınmazların tapu senetlerini dosyaya sunduklarını, buna göre ilgili tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve dayanak belgelerin Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmesinin Mahkeme tarafından yapılması gereken işlemler olduğunu, Tapu Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan müzekkere cevabı ile sabit olduğu üzere, davaya konu taşınmazlara revizyon yapıldığını, revizyon sırasında ise parsel bilgilerinin gösterilmediğini, Tapu Müdürlüğünün, zabıt kayıtlarının isabet ettiği parsel numaralarının tespit edilemediğini bildirdiğini, Tapu Müdürlüğünün dahi parsel bilgilerini tespit edemediğini, hal böyle iken parsel bilgilerinin müvekkilleri tarafından 10 günlük kesin süre içerisinde tespit edilmesinin mümkün olmadığı, Mahkeme kararının bu açıdan da usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca Mahkemenin, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kaldırma kararının gereklerini yerine getirmeden karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 29.02.2024 tarihli ve 2023/1246 Esas, 2024/275 Karar sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK'nın 119/1-ğ maddesinde talep sonucunun açık bir şekilde davacı tarafından ileri sürülmüş olması gerektiği, talep sonucunun belirli olmaması durumunda davacıya talep sonucunu belirli hale getirmesi için HMK'nın 119/2 maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilerek verilen kesin süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, Mahkemece, davacı tarafa hangi parselleri dava konusu ettiğini açıklaması, ada ve parsel numarasını bildirmesi için kesin süre verildiği ve verilen kesin süre içinde davacı tarafın taşınmazları bildirmediği gibi keşif yapılsa dahi dava konusu taşınmazları gösteremeyeceğinin anlaşıldığı, Mahkemenin de dava konusu edilen taşınmazları araştırıp tespit etme yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 23.11.2015 tarih ve 2014/20903 Esas, 2015/13812 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi davanın HMK'nın 119/1-ğ ve 119/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil,olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119/1-ğ ve 119/2 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi