"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1077 E., 2024/686 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/443 E., 2022/111 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının şehir dışında bulunduğu için maliki olduğu 308 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümün satışı için davalı ...’nu vekil tayin ettiğini ancak vekilin davacının bilgisi ve rızası dışında dava konusu taşınmazını diğer davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı ...’ın dava konusu taşınmazı ... İnşaat sahibi ... ...’tan 470.000,00 TL bedelle satın aldığını, anlaşma yaptıklarında taşınmazın henüz inşaat aşamasında olduğunu, aralarındaki sözleşme gereğince satış bedelinin üçte birinin inşaat aşaması tamamlanana kadar, üçte birinin dairenin tesliminde, kalan üçte birinin de banka kredisi çekilerek ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ... ...’nin toplamda 350.000,00 TL'yi müteahhit ... ...’a ödediğini ancak müteahhidin sözünde durmayarak taşınmazı teslim etmediğini, ... ...’nin yaptığı araştırmada ...’in taşınmazı kredi temin amacıyla yakın arkadaşı olan davacı ...’ya devrettiğini öğrendiğini, bu durum üzerine müteahhit ile kendisini tanıştıran arkadaşı ..., müteahhit ... ve ...’in babası ile birlikte bir toplantı yaptıklarını, bu toplantıda mağduriyetini dile getirdiğini, bunun üzerine ...’in davacı ...’i çağırarak dava konusu taşınmazın davalı ...’e devri için yanlarındaki arkadaşı ... adına vekaletname vermesini sağladığını, ertesi gün de vekil tarafından taşınmazın davalı ...’e devrinin yapıldığını ancak taşınmaz üzerinde ...’in kullandığı kredi nedeniyle ipotek bulunduğunu, ...’in satış bedelinin geri kalanı olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğe ait kredi borcunun ödenmesini istediğini, bunun üzerine kalan kredi borcunun taksitlerinin davalı ... tarafından ödendiğini, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, davacı ile dava dışı ...’in kötü niyetli olarak birlikte hareket ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vekil ile işlem yapan davalı ...’in kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, satış bedelinin ödenmemesinin tek başına tapu iptali ve tescil için yeterli olmadığı ancak vekilin özen ve hesap verme borcu kapsamında hukuki sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel isteğinin davalı vekil ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı ... ... ile aralarında hukuki ilişki olup ... ile aralarındaki hukuki ilişkiye dayalı ve iradi olarak ...'nu vekil tayin ettiği, vekil eliyle yapılan işleme onay verdiği, davacıya ait kredi borçlarının alıcı ... tarafından ödendiği, bu haliyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, vekil ile alıcının el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıkları hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, davanın tümden reddi gerekirken vekilin bedelden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabülü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava dışı ... ... ile birlikte hareket ettiğine dair hiçbir delil bulunmadığını, davalıların birlikte hareket ederek davacıyı zarara uğrattıklarını, davalı tarafın davacının ... ... ile birlikte hareket ettiğini ispat etmesi gerektiğini, taşınmazın davalıya devrinden sonra, taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin bir kısım banka kredisinin davalı tarafından ödenmesinin tek başına bir anlam ifade etmediğini, davacının dairenin borçları nedeniyle taşınmazı satmak istediğini, davalılarca davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalı ...’in taşınmazı haksız olarak devralması nedeniyle davacının kredi borcunu ödemediğini, davalının taşınmazın satılmasını önlemek amacıyla taşınmaza ilişkin kredi borcunu ödediğini, davalının yaptığı sözleşmenin dava dışı ... ile olduğunu, davacı ile davalı arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, davalının davacıdan herhangi bir belge almadığını, taşınmazı ...’den bedelini ödeyerek satın aldığını, bir miktar için de kredi kullandığını, bu bedelin de ...’in hesabına yatırıldığını, kaldı ki davalı tarafça satış bedelinin ödendiğinin de ispat edilemediğini, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının .... Noterliğinin 24.10.2016 tarih ve 31891 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’nu dava konusu 308 parsel sayılı taşınmazdaki maliki olduğu bağımsız bölümün satışı için vekil tayin ettiği, davalı ...’nun da davacının maliki olduğu 308 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümü 25.10.2016 tarihinde diğer davalı ...’ye satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.