"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1585 E., 2024/235 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/413 E., 2023/458 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rize ili, ... ilçesi, .... köyü, Karşı mevkii ... ada 4 parsel numaralı taşınmaz müvekkili tarafından satış gösterilmek suretiyle davalıya devredilmişse de bu işlemin gerçek durumu yansıtmadığını, müvekkilinin paraya sıkıştığı bir dönemde davalıdan 5.000 Dolar borç para istediğini, taşınmazın teminat amacı ile davalı adına tescil edildiğini, müvekkilinin borcunu ödediğinde taşınmazın kendisine iade edileceği inancı ile hareket ettiğini, borcunu ödemek ve taşınmazı geri almak istemişse de davacının evi devretmeyi reddettiğini belirterek ... ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerini, taşınmaz üzerindeki evde halen daha müvekkilinin eşyalarının bulunduğunu, müvekkilinin acil dolar ihtiyacı olması nedeniyle davalıdan borç para aldığını ve tek mal varlığı olan taşınmazını teminat amaçlı olarak davalıya devrettiğini, müvekkili ile davalı arasında gerçek bir satış ilişkisinin bulunmadığını, inançlı işlem noktasında iddialarının dikkate alınmaması halinde terditli olarak gabin iddiasına dayandıklarını, bu satış işleminin müvekkili ile davalı arasında müvekkilinin paraya ihtiyacı olduğu sırada ve onun içinde bulunduğu zor durumdan faydalanmak sureti ile değerinden çok aşağıda bir değer verilmek suretiyle gerçekleştiğini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Balıkesir ili, ... ilçesi sınırları içerisinde ikamet ettiğini, ancak zaman zaman dava konusu taşınmazın bulunduğu köye geldiğini, burada kendisinin ve eşinin başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, davacının dava konusu taşınmazı satışa çıkardığını ancak istediği bedele köyde satamadığını, borçlarının olduğunu ve ödemek zorunda olduğunu söyleyerek taşınmazı kendisinin almasını istemesi üzerine aynı köyde arazilerinin olması nedeniyle davacının teklifini kabul ederek taşınmazı satın aldığını, bedelini davacıya elden ödediğini, taşınmazı tahliye etmesini söylemesi nedeniyle davacının bu davayı açtığını, taraflar arasında yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı niteliğinde herhangi bir belge olmadığını, bu nedenle tanık dinlenemeyeceğini, dinlenilmesine de muvafakatinin olmadığını, bu hususlar gözetildiğinde davacının davasını ispat etmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusunu değiştirmesine muvafakatinin olmadığını, davacının gerçek satış iradesi ile hareket ettiğini, zira davacının taşınmazın satışı karşılığında para aldığını dava dilekçesinde ikrar ettiğini, ancak bu parayı geri ödediğine dair hiçbir belge olmadığını, davacı ile aralarındaki hukuki ilişkide taraf muvazaası, hile, hata ya da gabin söz konusu olmayıp davacının kötü niyetli olduğunu, somut olayda gabin koşullarının oluşmadığını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bu nedenle davacının cevaplarını kabul etmediğini, davacının tanık dinletmesine muvafakati olmadığını, davacı yemin deliline dayanacak ise satışın gerçek satış olduğu, davacının tarafına para ödemediğine dair yemin etmeye hazır olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının inançlı işlem hukuki sebebine ilişkin talebi yönünden; davacının asıl talep olarak inançlı işlem hukuki sebebine dayandığı, Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca iddiasını yazılı delil veya delil başlangıcı, yoksa ikrar ve yemin gibi kesin deliller ile ispat etmesi gerektiği, davacının dosya kapsamına yazılı delil ve delil başlangıcı niteliğinde belge sunamadığı, iddiaya yönelik olarak tanık dinlenmediği, davacının son olarak yemin deliline başvurduğu, davalı asılın yemini eda ettiği, bu halde davacının asıl talebi yönünden iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının gabin hukuki sebebine yönelik talebi yönünden; davacının cevaba cevap dilekçesi ile birlikte gabin iddiasına dayandığı, iddianın her türlü delille ispat edilebildiği, davacı tarafça bildirilen tanıkların dinlenildiği, tarafların iddialarından ve tanık beyanlarından davacının, davalının eşine olan borcu nedeniyle dava konusu taşınmazı davalıya devrettiği, davacının, davalının tapuyu devretmeyeceğini 2020 yılı Mart ayından önce öğrendiği, aşırı yararlanmadan (gabinden) söz edilebilmek için objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki sübjektif unsurun gerçekleşmesinin gerektiği, davacının Gürcistan ülkesinde yeni bir iş kurmak amacıyla davalıdan borç para aldığı, davacının yaşı, eğitimi, bilgi birikimi, psikolojik durumu ve sair nedenler incelendiğinde somut olayda sübjektif unsurun oluşmadığı ayrıca davalının dava konusu taşınmazı geri devretmeyeceğini 2020 yılı Mart ayından önce öğrenen ve tanık beyanlarına göre bu tarihte borcu geri ödeyebilecek durumda olan davacının, Kanun'un aradığı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davayı açmadığı gerekçesiyle terditli talebinin de reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, tapu iptali ve tescil (inançlı işlem ve gabin hukuki sebebinden kaynaklı) istemine ilişkin olduğu, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi ve Yerel Mahkemenin terditli taleplerini yeterince araştırmadan karar verdiğini, öncelikli taleplerinin inançlı işlem noktasında olduğunu, müvekkilinin köyde yaşıyor oluşu, bilgisizliği ve tecrübesizliği nedeniyle bu hususta bir sözleşme bulunmadığını, davalı her ne kadar yemin eda etmiş ise de dinlenilen tanıkların davalının taşınmazı satın almadığını kendisinin söylediğini beyan ettikleri, tanık beyanları ile davalının yemin edasının çeliştiğini, bununla birlikte satış ilişkisinin gerçek bir satış olarak değerlendirilmesi durumunda terditli talepleri olan gabin iddiası yönünden müvekkilinin köyde yaşayan, halk dilinde aşırı iyi niyetli olarak tabir edilen, çok fazla ticari ilişkide bulunmayan ve kolay inandırılabilen bir kişi olduğunu, müvekkilinin sürekli davalı yanca oyalanarak taşınmazın geri verileceği inancıyla bekletildiğini, hak düşürücü sürenin geçmediğini, müvekkilinin zor durumda kaldığı durumun geçtiği sürenin Mahkemece yeterince araştırılmadığını, Mahkemenin kesinlikle taşınmazın ne zaman geri verilmeyeceğini öğrendiği tarihin dikkate alınması gerektiğini, bu hususta verilen ve dikkate alınan tarihin doğru olmadığını, müvekkilinin iş kurmak için değil, borcunu kapatmak için acil ihtiyacı nedeniyle evini satmak zorunda kaldığını, taşınmazın değeri ile satış bedeli arasında orantısızlıkların mevcut olup gabinin şartlarının gerçekleştiğini, başka hiçbir malvarlığı olmayan müvekkilinin taşınmazı bu fiyata satmasının mümkün olmadığını, davalının müvekkili ile eskiden beri ailevi ilişkilerinin olduğunu, müvekkilinin sömürülmeye müsait olduğunu bilebilecekken, onun bu zor durumundan faydalandığını, müvekkilinin zor durumda kaldığı için bu sözleşmeyi yaptığının açık olduğunu, bu durumda 5 yıllık hak düşürücü sürenin göz önüne alınması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, inançlı işlem ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden; Rize ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ... ada 4 parsel sayılı taşınmaz tam hisse ile davacı adına kayıtlı iken, davacıya vekaleten ... tarafından 11.12.2019 tarih ve 2962 yevmiye numaralı resmi akitle davalı ...'e satış yoluyla devredildiği, taşınmazın halen davalı adına kayıtlı olduğu, davalının dava konusu taşınmazı geri devretmeyeceğini davacının 2020 yılı Mart ayından önce öğrendiği ve tanık beyanlarına göre bu tarihte borcu geri ödeyebilecek durumda olduğu, davanın ise 15.09.2022 tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 28. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
15.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.