"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1662 E., 2024/335 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/268 E., 2021/163 K.
Taraflar arasındaki inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili Avukat ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ek kararıyla istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.
04.04.2022 tarihli ek kararın davacı vekili Avukat ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalılar tarafından tefecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını teşkil eden iş ve işlemleri sebebiyle borçlandırıldığını, davacının sözde borçlarına karşılık olarak taraflar arasındaki şifahi inançlı işlem sözleşmesine istinaden davacının Kars ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde kain 364 ada 142 parsel sayılı taşınmazdaki mesken ve işyeri nitelikli taşınmazlarının davalılara satıldığını ileri sürerek taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa devir tarihindeki gerçek bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kötü niyetli olarak açıldığını, taraflar arasında her hangi bir inanç sözleşmesi yapılmadığı gibi dava konusu taşınmazların teminat olarak alınmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE EK KARARLARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; inanç söleşmesinin ancak yazılı delille ispatlanabileceği, yazılı delil veya delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar veya yemin delili ile ispatlanabileceği, davacıların inanç sözleşmesine dair yazılı delil sunmadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmakla davalıların yeminli beyanları sonucunda davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili Avukat ... tarafından gerekçeli kararın taraflarına tebliği yerine vekâletnamede adı bulunmayan başka avukata tebliğ edildiği belirtilerek kesinleştirme şerhinin kaldırılması ve gerekçeli kararın tarafına tebliği talep edilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesinin 25.03.2022 tarihli ek kararı ile; davacının vekâletnamesi uyarınca tevkile yetkili vekili Avukat ... tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 36. ve 56. maddesi uyarınca vekâletnmae yerine geçmek üzere yetki ve tarih kısıtlaması olmaksızın Avukat ...'nun tevkil edildiği, davacı vekili Avukat ... tarafından gerekçeli kararın UYAP üzerinden 26.07.2021-27.08.2021-01.09.2021 tarihlerinde 3 kez okunarak haberdar olunduğu, Avukat ...'nun gerekçeli kararı usulüne uygun olarak 21.02.2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebellüğ ettiği, gerekçeli kararın istinaf edilmeksizin 08.03.2022 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle davacı vekili Avukat ...'ın kesinleşme şerhinin bozulması talebinin reddine karar verilmiştir.
4.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına ve 25.03.2022 tarihli ek kararına karşı davacı vekili Avukat ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ek kararı ile; davacının vekâletnamesi uyarınca tevkile yetkili vekili Avukat ... tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 36. ve 56. maddesi uyarınca vekâletname yerine geçmek üzere yetki ve tarih kısıtlaması olmaksızın Avukat ...'nun tevkil edildiği, Avukat ...'nun gerekçeli kararı usulüne uygun olarak 21.02.2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebellüğ ettiği, gerekçeli kararın istinaf edilmeksizin 08.03.2022 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle davacı vekili Avukat ...'in istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili Avukat ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili Avukat ... istinaf dilekçesinde özetle; davacının vekâletnamesinde yalnızca Avukat ...'ın yer aldığını, yargılama boyunca davacının tüm dilekçelerinin Avukat ... tarafından sunulduğunu, davacıya yapılan tüm tebligatların Avukat ...'a yapıldığını, ancak gerekçeli kararın usulsüz olarak yalnızca duruşmalara katılan Avukat ...'na yapıldığını, kanun yolu süreleri tebliğ ile başladığı hâlde Mahkemece gerekçeli kararın UYAP'tan okunma tarihlerinin sorgulandığını, gerekçeli kararı tebellüğ eden tevkil edilen Avukat ...'nun asıl davacı vekili Avukat ...'ı bilgilendirmediğini, Avukat ...'ın gerekçeli kararın kesinleştiğini 21.03.2022 tarihinde mobil celse programı üzerinden öğrendiğini; esasa ilişkin olarak dava dilekçesinde belirtilen deliller toplanmadan karar verildiğini, davacı tarafından davalı ...'ın yetkilisi olduğu şirketin banka hesabına yatırılan paralara ilişkin banka dekontlarının yazılı delil başlangıcı olduğunu, taleperine rağmen keşif yapılmayıp dava konusu taşınmazların değerinin tespit edilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ve ek kararının kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vekâletnamesindeki tevkil yetkisini haiz Avukat ... tarafından Avukat ...'nun süre ve yetki sınırı olmaksızın tevkil edildiği, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının yetki belgesi ile duruşmalara giren Avukat ...'na 21.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, vekâletname sahibi Avukat ...'ın 2 haftalık istinaf süresi geçtikten sonra 21.03.2021 tarihinde gerekçeli kararı istinaf ettiği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5., 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2. maddeleri uyarınca yetki belgeli Avukat ...'na yapılan gerekçeli karar tebliğinin geçerli olduğu, gerekçeli karara karşı yapılan istinaf başvurusunun süresinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince istinaf başvurusunun süre yönünden reddine dair 04.04.2022 tarihli ek kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekili ...'ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili Avukat ... temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkin olup uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen gerekçeli kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna gidilip gidilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371. maddeleri.
2.6100 sayılı Kanun'un 345, 346 ve 445. maddeleri
3.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun "Vekile ve Kanuni Mümessile Yapılan Tebligat" başlıklı 11/2. maddesinde "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır." yer alan hüküm.
4.25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in "Vekile Tebligat" başlıklı 18. maddesindeki “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekile bürosunda yapılacak tebligat, resmi çalışma gün ve saatleri içinde yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır..." hükmü.
5.1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya kapsamından; davacı ... .....'in Kars 3. Noterliğince düzenlenen 19.09.2018 tarihli ve 2543 yevmiye sayılı vekâletname ile Avukatlar ..., ve .....'ı tevkile yetkili olarak vekil tayin ettiği, davacı vekili Avukat ... tarafından vekâletname yerine geçmek üzere sunulan 11.11.2020 havale tarihli yetki belgesi ile Avukat ...'nun süre, tarih ve yetki sınırlaması olmaksızın tevkil edildiği, İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2021 tarihli ve 2019/268 E., 2021/163 K. sayılı gerekçeli kararının davacının yetkili vekili Avukat ... tarafından 21.02.2022 tarihinde elektronik olarak usulüne uygun tebellüğ edildiği, gerekçeli kararın 2 haftalık istinaf yolu süresi geçtikten sonra 24.03.2022 tarihinde davacı vekili Avukat ... tarafından istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili Avukat ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden davacıdan onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.