Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2878 E. 2024/4666 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı belediye, davalı belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu taşınmazı devretmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 3030 sayılı Kanun'un amacı, taşınmazın davacı belediyenin ihtiyaçları için kullanıldığı, yasal sürenin hak düşürücü olmadığı ve taşınmazın devri gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne ilişkin kararının, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/109 E., 2012/52 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu dava konusu 511 ada 8 parsel sayılı taşınmazı ilçe belediyesine devretmediğini, oysa taşınmazın ilçe belediyelerinin kurulduğu 1984 yılı öncesinden bu yana davacı belediyenin hizmetlerinde kullanılmakta olup belediyenin sorumluluk alanında kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı ... Belediyesi adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olmadığını, mülga 3030 sayılı Kanun'un 2004 yılında yürürlükten kaldırıldığını, mülga Yasa'ya dayalı olarak hak iddia edilemeyeceğini, Kanun'da ön görülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın devrinin İl İdare Kuruluna ait olduğunu ve 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen devri mümkün olmayan taşınmazlardan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3030 sayılı Kanun'un amacının ilçe belediyelerinin ihtiyaçlarını gidermek olduğu, bilirkişi raporuyla dava konusu taşınmazın davacı Belediyenin ihtiyaçları için kullanıldığının anlaşıldığı, Yasa'da belirlenen bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olmadığı, dava konusu taşınmazın 3030 sayılı Kanun kapsamında ilçe belediyesine devri gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı veliki temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, görev itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın idari işleme ilişkin olduğunu, davacı tarafından idare mahkemesinde açılan dava dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, 3030 sayılı Kanun gereğince devir işlemlerinin İç İşleri Bakanlığınca tespit edilecek esaslar dahilinde valiliklerce teşekkül ettirilecek komisyonlarca yürütülmesi gerektiğini, aynı Kanun'un geçici 5. maddesi gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, 3030 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın görev ve sorumluluk alanları itibarıyla büyükşehir belediyesine bırakılması gerektiğini, taşınmazın 3030 sayılı Kanun'un 6-A maddesi uyarınca devredilemeyecek taşınmazlardan olduğunu, Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, davacı tarafın tahakkuk ettirilen ecrimisil bedellerini ödemediğini ve fuzuli işgalci konumunda olduğunu, ayrıca maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi hükmedilmesinin de doğrul olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi, 1022. maddesinin birinci fıkrası, 1025. maddesinin birinci fıkrası; 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkındaki Kanun'un 6/A maddesi ve geçici 2. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 24.401,35 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.