Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2887 E. 2024/6450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacının miras payı oranında iptali ve davacı adına tesciline ilişkin talep.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras bırakanın tüm mirasçılarına karşı dava açması gerekirken, sadece bir mirasçıya karşı dava açması ve mirasçılar arasında dava açma ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/65 E., 2024/294 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ovacık(Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/31 E., 2023/103 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 101 ada 112 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına tescil edildiğini, bu taşınmazın davacının dedesi...'ndan intikal ettiğini, murisin terekesinin taksime veya paylaşıma konu olmadığını, davacının da miras payı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının babası ... ...’nun dava tarihi itibariyle sağ olduğu, davalı ... ...’nun davacının murisi ... mirasçısı olmadığı, terekeye karşı 3. kişi durumda olduğu, mirasçılardan birisinin veya bir kaçının kendi payları hakkında açtığı davanın, diğer mirasçıların paylarını kapsamayacağı ve mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının babası olan ... ...'nun sağ olması nedeni ile davacının dava açmasında korunmaya değer bir hakkının olmadığının belirtildiğini, halbuki dava dosyasında mevcut nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde davalının murisi ... ...' nun 23.06.2014 tarihinde ölmüş olduğunu, davacının Anayasa'da yer alan hak arama hürriyeti ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı bir hüküm tesis edildiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kök muris ...'in 27.02.1997 tarihinde vefat ettiği, davacının ve dava tarihi itibariyle sağ olan davalının babası ...'in mirasçılar arasında yer aldığı, davalının ise mirasçılar arasında yer almadığı, İlk Derece Mahkemesince, davalının dava tarihi itibariyle muris ...'in terekesine karşı 3. kişi olduğu ve mirasçıların 3.kişilere karşı tek başına dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı miras payına yönelik tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190.maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 15. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6, 640, 701,702,703, 713. maddeleri

3. Değerlendirme

Tunceli ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmasında, 101 ada 112 parsel sayılı 704,06 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden davalı ... oğlu ...adına tespit ve tescil edilmiştir.

Kök muris...’nun 27.02.1997 tarihinde vefat ettiği, geride davacının babası ..., davalının babası ... ile dava dışı çocukları Kisi,...,...,...,...,ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı, davacının babası ...’nın 05.06.2005 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları davacı ile dava dışı... bıraktığı, davalının babası ...’in 23.06.2014 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davalı ile dava dışı...,...,...,...,...,’yi bıraktığı, davalı .... ....’nun da yargılama sırasında 08.11.2023 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanını İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.