Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2885 E. 2025/1474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerindeki zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin, kadastro mahkemesi kararının kesin hükmü nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar hakkında daha önce kadastro mahkemesinde verilen ve kesinleşen hükmün, taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu ve bu nedenle tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1887 E., 2024/290 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/12 E., 2023/137 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyü, 115 ada 118, 122, 125, 142, 146, 135, 112, 126, 116, 140, 113, 123, 144, 128 ve 130 parsel sayılı çayırların 2006 yılında yapılan kadastro çalışması esnasında başka mirasçılar adına tespit edildiğini, Taşlıçay Malmüdürlüğü tarafından kadastro tespitine itiraz edildiğini ve Kadastro Mahkemesinden, çayır olarak vasıflandırılan bu alanların Kamu Orta Malı olarak yeniden sınıflandırılmasını talep ettiklerini, yapılan yargılama sonucunda davanın diğer mirasçılar aleyhine sonuçlandığını, bu sebeplerden kaynaklı bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, söz konusu arazinin müvekkillerinin miras bırakanları tarafından uzun zamandan beri çayır olarak kullanıldığını, taşınmazların tarla olarak 40-50 yıl önce kullanıldığını, söz konusu çayırlar üzerinde gerek müvekkillerinin dedeleri ve babaları gerekse müvekkillerinin zilyetliğinin hiçbir niza ve fasılaya uğramaksızın çok eskiden beridir devam ettiğini belirterek Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan, diğer mirasçılar aleyhine sonuçlanıp Hazineye tescil edilmesinin yolsuz olduğunu ve iptal edilerek söz konusu çayırlardan oluşan dava konusu parsellerin müvekkillerinin adına Medeni Kanun'un 713. maddesi gereğince tesciline karar verilmesini istemiş; dava tefrik edilerek Ağrı ili, Taşlıçay ilçesi, ... köyü 115 ada 142, 135, 112, , 116, 140, 113, 123, 144 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davaya devam olunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/102 Esas, 2019/6 Karar sayılı kararıyla; dava konusu parsellerin çekişmeyi çözüp sonlandıran Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş hükümler olduğu belirlenerek davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 01.12.2022 tarihli ve 2022/1902 Esas, 2022/2359 Karar sayılı kararıyla; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davalar birlikte açılmış olsa da her birinin ayrı birer dava olduğu kabul edilip davacılardan ayrı ayrı harç alınması gerekirken söz konusu dosyada tek bir harç alınması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların, dava konusu taşınmazların murislerinin zilyetliğini devam ettirerek otunu biçmek suretiyle kullandıkları taşınmazların tespit öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve adlarına tescilini talep ettikleri, davaya konu taşınmazların kadastro dosyaları incelendiğinde eldeki dosya davalısının Kadastro Mahkemesi dosyasında davacı olduğu, bu dosya davacılarının üst soylarının ise kadastro dosyasında davalı olduğunun anlaşıldığı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesi kararının kesinleşmiş olduğu ve kesin hükmün külli halefler bakımından geçerli olacağı belirlenerek davanın kesin hüküm dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği belirlenerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin bahsettiği kadastro dava dosyalarında ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davacı sıfatıyla davaya müdahil olmadığını, bir dava bakımından, diğer bir dava sonunda verilmiş ve usulen kesinleşmiş hükmün kesin hüküm sayılabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin (vakıaların) ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiğini, eldeki davanın taraflarının farklı olduğunu, önceden görülen kadastro dosyasının kesin hükmünün bu dosyaya sirayet etmeyeceğini, eksik araştırma ve eksik gerekçe ile karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.