"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/36 E., 2013/121 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davanın ilk açıldığı Torul Kadastro Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane ili, .... ilçesi, ... köyü, Tozluklu mevkinde bulunan 195 ada 2 parsel sayılı taşınmazın babası ....'den mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmazı babasının ....'dan 1961 yılında dava dilekçesine ekli senet ile satın aldığını, dava konusu taşınmazın babasına ait olmasına rağmen yapılan kadastro tespit çalışmaları sonucunda davalı ... adına tespit gördüğünü, davalı ...'ın ...'nın oğlu olduğunu, taşınmazın davalının elinde olduğunu, davalının bu taşınmaz üzerinde hiçbir hakkının olmadığını, keşif yapılması halinde bu hususun tespit edilebileceğini, bu nedenle kadastro tespitinin iptali ile babası olan....'in varisleri adına tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Torul Kadastro Mahkemesindeki 03.06.2008 tarihli 1.celsedeki beyanında ise 195 ada 22 parsel sayılı taşınmaza değil 105 ada 2 parsel sayılı taşınmaza itiraz etmek istediğini belirtip Gümüşhane ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1 dönümlük kısmının babası .... varisleri üzerine payları oranında tescil edilmesini talep etmiştir. Davacı 17.02.2023 tarihinde ölmüş, mirasçıları davayı sürdürmüştür.
II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
1. Torul Kadastro Mahkemesinin 24.03.2008 tarihli ve 2008/26 Esas, 2008/251 Karar sayılı kararıyla; davacının dava dilekçesinde maddi hata sonucu dava konusu parseli yanlış belirttiği ve düzeltme talebinde bulunduğu, talep üzerine dava konusu parselin Gümüşhane ili, .... ilçesi, .... köyü 105 ada 2 parsel olarak düzeltildiği, 105 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 30 günlük askı ilan süresi geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Torul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Torul Sulh Hukuk Mahkemesinde yürütülen yargılama neticesinde Torul Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25.02.2013 tarihli ve 2008/187 Esas, 2013/19 Karar sayılı kararıyla; davanın açıldığı tarih itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki görev ayrımının dava konusunun harca esas değerine göre belirlendiği, dava tarihi itibari ile Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının 6.330,00 TL olduğu, dava konusu taşınmazın harca esas değerinin ise bu değerin üzerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın kararın kesinleşmesine müteakip Torul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
2. Torul Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2013 tarihli ve 2013/36 Esas, 2013/121 Karar sayılı kararıyla; 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde dava şartlarının düzenlendiği, HMK'nın 114/1(d) maddesi uyarınca taraf ehliyetinin dava şartı olduğu, tapu kaydında dava konusu taşınmazın maliki olarak gözüken ..., ..., ve ...'nın davada taraf olarak gösterilmediği, mevcut davalının ise taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, duruşma zabıtları incelendiğinde davalı ...'ın ısrarlı bir şekilde tapuda malik olarak gözüken ...'nın annesi olduğunu beyan ettiği ve bunun yanında keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişiler ve tanıkların da bu hususu doğruladığını, dava tarihi itibariyle de ...'nın ölü olduğu, dolayısıyla miras payı üzerinde intikal işlemi yapılmamış olması nedeniyle hissedar olarak gözükmeyen ...'ın aslında dava konusu taşınmaz üzerinde hissedar olup taraf ehliyetini haiz olduğunu, davalının beyanlarına rağmen İlk Derece Mahkemesince davalının nüfus kayıtlarının dosya arasına celp edilip tapu malikleri ile karşılaştırmak gibi basit tahkikatın yapılmadığını, haksız bir şekilde davanın usulden reddine karar verildiğini, dosya kapsamında taraf teşkilini sağlamak üzere davacı ...'a süre verilmediğini, taraf teşkili sağlanmadığında davanın reddedileceğine dair ihtarat yapılmadığını, ...'nın tapu kaydında kızlık soyadı ile geçmesinin davalı ... ile aralarındaki soybağının tespitine engel olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. ve 115. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu; Gümüşhane ili, ....ün ilçesi, .... köyü, .... mevki çalışma alanında bulunan 105 ada 2 parsel sayılı, 4.348,35 metrekare yüzölçümlü ve "tarla" vasıflı taşınmaz 1/3'er hisse ile ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.