"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2328 E., 2024/473 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/106 E., 2022/128 K.
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmeleri üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yer alan 123 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan, sebze yetiştirdiği bahçe olarak kullanılan alanın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, zilyetliğinin uzun yıllardır devam ettiğini ileri sürerek söz konusu kısmın 123 ada 2 parsel ile birleştirilerek adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili; taşınmazın zilyetlikle veya kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluşmadığını, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın Hazineye ait olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı ile kazanılmasının mümkün olmadığını, kadastro kararlarına itiraz süresi olan 10 yıllık sürenin dava açılış tarihi itibariyle dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Dahili davalı ... Büyük Şehir Belediye Başkanlığı vekili; davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu yerin Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında bulunmadığını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2018 tarihli ve 2018/156 Esas, 2018/279 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarının 29.01.2018 yılında kesinleştiğini, dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2019/341 Esas, 2019/511 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve 4721 sayılı Yasa'nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi veya sonrası nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığı, tescil harici bırakılan bu tip yerler hakkında süreye bağlı olmaksızın her zaman tescil davası açılabileceği, yine tescil davasının Hazine ve taşınmazın bulunduğu köy ya da ilgili kamu tüzel kişiliği hasım gösterilmek suretiyle açılması gerektiği, davalı olarak gösterilen Hazine yanında hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ... ve ...'nın da davada taraf olması gerektiği, taraf teşkili sağlanarak 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü, 17 nci ve Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci, 4 üncü ve 5 nci maddeleri kapsamında araştırma ve inceleme yapılması gerektiği belirlenerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin kararıyla; taşınmaz mülkiyetinin zilyetlikle iktisap edebilme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği belirlenerek davanın kabulü ile Balıkesir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 123 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ve 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaza komşu bulunan, Harita Mühendisi bilirkişinin 05.11.2020 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile taralı olarak gösterilen 41,78 m2 tapusuz taşınmazın davacı adına köyün son parsel numarası verilmek suretiyle "tarla" vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... Büyük Şehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
1. Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava açma süresinin geçtiğini, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, uzun yıllardır ve parsel sahiplerince dahi köyün genel yolu olarak kullanılan taşınmaz hakkında davacının zilyetlikle veya kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının mevcut olmadığını, davacı lehine taşınmazın zilyetlikle veya kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı koşullarının oluşmadığını, yasal hasım aleyhine yargılama ve vekalet ücretlerine hükmedilemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı koşulları oluşmadığını, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Dahili davalı ... Büyük Şehir Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu yerin Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında bulunmadığını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini ve yargılama gideri ve ücreti vekaletten sorumlu tutulmasının hukuka uygun olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
E . Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dilekçesinde dava değerinin 3.000,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan keşif sonucunda dava edilen, krokisinde (A) harfi ile gösterilen 41,78 m²'lik taşınmaz bölümünün değerinin 417,80 TL olarak belirlendiği, belirlenen değere karşı taraflarca itirazda bulunulmadığı, dava konusu taşınmaz değerinin 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 nci maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olarak belirlenen 8.000,00 TL 'nin altında kaldığı, davalılar tarafından kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu belirlenerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1 nci maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Hazine vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçelerinde, istinaf dilekçelerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
2. Dahili davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar etmiş ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında kararın tebliğinden itibaren 2 hafta yasal süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olduğu belirtildiğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, hükümde düzenlenen diğer hususlarda birden çok hata bulunduğunu, kararın kesin hüküm teşkil etmeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dahili davalı ... ve dahili davalı ...'nın yatırdığı temyiz harçları yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.