Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2964 E. 2024/5030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrası tapu iptal ve tescil davasının açılmasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1306 E., 2024/242 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Reddi / Esastan Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/73 E., 2021/29 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Burdur ili, ... ilçesi, ... köyü, 119 ada, 4 parselde kayıtlı 656 m2 yüzölçümlü taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit gördüğünü, Hazine tarafından tespite itiraz davası açılmış ise de bu davadan feragat edilmesi sonucunda taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın yalnızca 150 m2'sinin davalının kullanımında olduğunu, bakiye bölümün ise kadimden beri müvekkilinin kullanımında olduğunu belirterek söz konusu bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş; duruşmalardaki beyanları ile davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın kadastro tespitinin 2006 yılında yapıldığı, tespite itiraz neticesinde Bucak Kadastro Mahkemesinin 12.05.2009 tarihinde kesinleşen kararı üzerine hükmen davalı adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 02.03.2020 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu zira dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığını, yemin teklifine imkan verilmesi ve davalı tarafından dava konusunun doğruluğu hakkında yemin etmesi halinde söz konusu bu yeminin kesin delil teşkil edeceğini, davanın dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden görülüp karara bağlandığını, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi kapsamında keşfen bir değer belirlenmediğini ve belirlenen değer üzerinden harç ikmali yoluna gidilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın kadastro tespitinin 02.05.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro çalışmaları sonucu, Burdur ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 119 ada 4 parsel sayılı taşınmaz davalı ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. Kadastro tespitine karşı Hazine tarafından söz konusu taşınmazın da dahil olduğu 10 farklı parselin Haziran 1334 tarih ve 10 sıra nolu tapu kaydının sınırları içerisinde kaldığından bahisle tespite itiraz davası açılmıştır. Bucak Kadastro Mahkemesi 03.04.2009 tarih ve 2006/112 E. 2009/115 K. sayılı kararıyla davanın feragat nedeniyle reddine, davaya konu parsellerin tespit gibi tesciline karar vermiştir. Bu karar tarafların hükmü temyiz etmemesi üzerine 12.05.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davaya konu taşınmaz, kesinleşme neticesinde 05.02.2010 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.

3. Dava konusu taşınmaza yönelik davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02.03.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.