Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2972 E. 2024/4898 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, tescil harici bırakılan bir alanın davacı adına tescil edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, davacının yirmi yıllık zilyetliği ve diğer koşulların oluştuğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş, ancak Hazine'nin harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülerek bu hususlarda karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/904 E., 2024/75 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Burdur Merkez ... köyü ... Mevkiisindeki 304 ada 41 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu, 304 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ...'a ait olduğunu, ...'un kadastro çalışmaları esnasında davacıya ait olan arazinin içeresinden iki metre civarında yol açtırarak arazisini tescil harici bıraktırdığını ileri sürerek dava dilekçesinde hudutları belirtilen tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; dava konusu yerin yol oduğunu, bu yeri davalı ile davacının babasının aralarında paylaştıklarını, bu paylaşım sırasında taşınmazda mevcut olan yol ve arkı anlaşarak bıraktıklarını, davaya konu yolun yeni açılmadığını 50 yıldan beri yol olarak kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... Kişililiğini temsilen Muhtar ...'in duruşmada; dava konusu yerde su arığı olduğunu, ancak yol olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.

3. Davalı Hazine vekili, yazılı ve duruşmadaki beyanları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.11.2008 tarihli 2007/726 Esas, 2008/1000 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 04.12.2007 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile işaretli kırmızıya taralı 252,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahil ...'un vazgeçmesi nedeniyle talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 02.06.2021 tarihli ve 2019/3835 Esas, 2021/4718 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığına değinilerek çekişmeli taşınmaza komşu 44, 38, 37 ve 36 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları getirtilerek dosya arasına alınması, hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması, taşınmazın ne zaman imar-ihya edildiğinin belirlenmesi, ayrıca Mahkemece yeniden taşınmazın bulunduğu yerde usule uygun yasal ilanların yapılması ve bu ilanlara ilişkin belgelerin dosya arasına konulması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hava fotoğrafları ile ortofotonun incelenmesinde 41 nolu parselin 42 ve 44 nolu parseller ile olan sınırının evveliyatından beri değişmediği ve sabit olduğu, dava konusu yerin 41 nolu parsel içinde kaldığının tespit edildiği, zeminin ağaçlık ve kapalı oluşundan dava konusu yerin yol olarak kullanıldığı yönünde bir görüntüye rastlanılmadığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu yerin davacı tarafından 20 yılı aşkın bir süredir tarım yapılarak malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu belirttikleri, 20 yıllık malik sıfatı ile zilyetlik koşulluğunun ve diğer koşulların davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Burdur ili Merkez ilçesi ... köyü ... Mevkii 304 ada 41 parsel sayılı taşınmazdaki dosyada bulunan 17.10.2023 tarihli rapor ve krokisinde gösterildiği şekilde (A) ile işaretli yeşille çevrili 252,96 m2 miktarındaki alanın tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; yol vasfıyla tespit harici bırakılan alanın tescili için açılan dava sonucunda Yerel Mahkemece davanın kabulüne ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin

davalılardan tahsili yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu alanda davacının Yasaya uygun zilyetliğinin olmadığını, Harçlar Kanunu 13. madde gereği kararın 2. bendinde Maliye Hazinesinin harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden Hazinenin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Hazine vekilinin harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Tapusuz taşınmaz tescil davasında, davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin ve harcın davacı taraf üzerinde bırakılması gerekirken harcın davacıya iadesine, davacı lehine vekalet ücreti verilmesine ve davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir.

4.Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla HUMK'un 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hüküm fıkrasının harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin 2, 3 ve 5 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılmasına, hükmün 2. bendi olarak "Yargılama giderleri ve harcın, lehine tescil hükmü kurulan davacı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına, sonraki numaraların buna göre teselsül ettirilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'nın 440/III-2. maddesi uyarınca değer itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.