"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/71 E., 2023/206 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/48 E., 2021/62 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle esas hakkında yeniden hüküm verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; dava konusu 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın iddiaya konu bölümünün evvelden beri dosya taraflarınca yol olarak kullanıldığını, kadastro çalışmaları sırasında mahalli bilirkişilerin yanlış beyanları ve kadastro teknik bilirkişilerinin yanlış ölçümleri neticesinde yol olarak kullanılan taşınmazın davalılar ve mirasçıları adına tespit edildiğini belirterek taşınmazın çekişmeli bölümünün tapu kaydının iptali ve özel yol olarak tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde hasım olarak gösterilen ...'ın babası olduğunu, babasının 1991 yılında vefat ettiğini, bu nedenle mirasçılarının davada yer alması gerektiğini ve taraf teşekkülünün bu haliyle noksan kaldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen arsanın mülkiyetinin ... mirasçılarına ait olduğunu ve kadastro tespitinin bu şekilde kesinleştiğini, davacının arsa mülkiyeti ile ilgili iddialarının hukuki bir değeri olmadığını, davacıya ait parselin genel yola ulaşımının zaten mevcut olduğunu beyanla davanın hukuki menfaat yokluğundan reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yerin komşuluk ilişkileri gözetilerek hoşgörü ile geçilen ve yalnızca tarafların kullanımında olan özel yol niteliğinde olduğu, davacı tarafın kadim yol iddiasını ispat edemediği, davacıya ait parsele ulaşım sağlayan ve paftasında yol olarak gösterilen bir yolun mevcut olduğu, davacının talebinin geçit hakkı tesisine dair olduğu kabul edilse dahi geçit hakkı tesis edilmesi için geçit gereksiniminin zorunlu olması ve geçit gereksinimi duyan taşınmazın hiç ya da yeteri kadar bağlantısının bulunmaması nedeniyle genel yola çıkamayacak durumda olması gerekirken davacının 147 ada 15 parsel sayılı taşınmazının yola erişiminin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu edilen 147 ada 17 parsel içerisinde kalan çekişmeli yerin tarafların uzun yıllardır ortak olarak kullandıkları yol olduğunu, kadastro çalışmalarında mevcut durumun göz ardı edilmesi sonucunda çekişmeli bölümün haksız bir şekilde davalılar adına kayıtlı taşınmaza dahil edildiğini, Mahkemenin bu hususu doğrulayan tanık beyanlarına itibar etmeden karar verdiğini, tanıkların dava konusu yeri tarafların aralıksız yol olarak kullandıklarını beyan ettiklerini, dava konusu yerin evveliyatından beri kimseye ait olmadığını, Mahkemenin çekişmeli bölümün komşuluk hukukundan kaynaklı olarak karşılıklı hoşgörü suretiyle kullanıldığını kabul etmek suretiyle davanın gerekçesini oluşturduğunu ancak maddi gerçeklerin böyle olmadığını gösterdiğini, fen bilirkişisi raporunda dava konusu edilen yerin yol olarak kullanıldığının raporlandığını, jeodezi bilirkişinin raporunda mevcut yerin yol olarak görülmemesinin olağan olduğunu, çünkü bu yolu tüm köylünün zaten kullanmadığını, Mahkemenin davacının davasını kadim yolun varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle reddetmesinin mümkün olmadığını zira iddianın özel yol niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça eldeki davada çekişmeli taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan kadim yol iddiasında bulunulmadığı, bilakis bu yerin dosya taraflarınca kullanılan özel yol olduğunun iddia edildiği, toplanan delillere göre ise taşınmazın özel nitelikte yol olduğunun belirlendiği, dolayısıyla davacının iddiasını ispatladığı gözetilerek fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli kısmın davacı ve davalı tarafından müşterek kullanılan özel yol olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek kararın kaldırılması suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne, çekişmeli 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 05.08.2019 tarihli fen bilirkişi rapor ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 29,12 metrekarelik kısmının davacı ve davalının kullanımında olan özel yol olduğunun tespitine ve bu hususun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davanın geçit hakkı ihdası talebine ilişkin olduğu ancak davacıya ait parselin genel yola bağlantısı bulunduğundan geçit ihtiyacının olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının mülkiyet hakkına müdahale niteliğinde olduğunu, iddiaya konu bölümün davalıya ait parselin bir bütünü olduğu ve davacının kullanımının davalıların iyi niyetli olarak bu yararlanmaya engel olmamasından kaynaklandığını, gerek bilirkişi raporları gerekse hava fotoğraflarına göre zeminde umumi kullanıma açılmış bir yol bulunmadığının ortaya konduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında davalı parsele dahil edilen çekişmeli taşınmaz bölümünün özel yol olarak tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, Sivas ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 583,82 metrekare yüzölçümü ile ... oğlu ... adına belgesizden tespit gördüğü, kadastro tespitinin 27.11.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, taşınmazın hali hazırda tespit malikinin mirasçıları olan davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
2. Davacı ... dava konusu 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazın iddiaya konu bölümünün evvelden beri dosya taraflarınca yol olarak kullanıldığını iddia etmiş, davalılar ise muvafakatları doğrultusunda parsellerine dahil olan bölümün davacı ile kendileri tarafından yol olarak kullanıldığını beyan etmiştir. Şu halde dava konusu taşınmaz bölümünün özel yol olarak kullandığı esasen tarafların kabulünde olduğu gibi, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre de bu yerin dosya taraflarınca kullanılan bir yol olduğu isabetli biçimde belirlenmiştir. Hal böyle olunca, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
3. Ne var ki, iddianın ileri sürülüş biçimi ve yargılama sırasında toplanan delillere göre davacının isteği taşınmazın umumi yol olarak terkinine yönelik olmayıp özel yol olarak tescil isteğine ilişkin olduğuna ve çekişmeli yerin çapında davalı adına kayıtlı taşınmaza dahil olduğu anlaşıldığına göre bu bölümün tapu kaydının iptali ile dosya tarafları lehine özel yol olarak tesciline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tespit hükmü kurulması doğru görülmemiş ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Kamu düzeni yönüyle yapılan inceleme sonunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinden yer alan ''olduğunun tespitine ve bu hususun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine'' ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine, “ olarak tapuya kayıt ve tesciline” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.