"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/556 E., 2024/946 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/34 E., 2018/135 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesi, ... köyünde kain 109 ada 7 parsel sayılı taşınmazın müşterek maliki olduğunu, 109 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 4.000 m2'lik kısmının ve 109 ada 8 parsel sayılı taşınmazın da 5.201,24 m2'lik kısmının 20 yılı aşkın davacının davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu, 2008 yılındaki kadastro çalışmaları sırasında davacıya ait ve üzerinde ağaçları bulunan bu taşınmaz kısımlarındaki bahçelerin hatalı olarak davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, bahçenin üç tarafında doğal sınırlar olduğunu, 109 ada 5, 109 ada 7 ve yan parseller dahil tek tapusunun mevcut olduğunu ileri sürerek 109 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 4.000 m2 yüz ölçümlü kısmının; 109 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 5.201,24 m2 yüz ölçümlü kısmının davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresinden sonra açıldığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ayrıca tapulu taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 109 ada 8 parsel içindeki dava konusu kısmın hava fotoğraflarında sınırları itibariyle davacıya ait 109 ada 7 parsel sayılı taşınmazla bir bütün olarak görüldüğü, ziraat bilirkişi raporuna göre 3. sınıf tarım arazisi olduğu, davacının hüküm ve tasarrufu altında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 109 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu (B) harfli kısmın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 6 parsel hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, Hazine lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Kaldırma Kararı ve Esas Hakkında Hüküm
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2018 tarihli ve 2018/470 Esas, 2018/520 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz kısımlarının özel mülkiyete konu olabilen yerlerden olduğu, davacının dava konusu kısımda 20 yılı aşkın süredir zilyet olduğu, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin esasa ilişkin istinaf talebinin reddi ile vekâlet ücretine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 109 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki (B) harfli kısmın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2.180 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2018 tarihli kararına karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 03.11.2021 tarihli ve 2021/3254 Esas, 2021/6421 Karar sayılı kararı ile; ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın keşif tarihi itibariyle 14-15 yıldır sürüldüğü ve işlendiğinin, tespit tarihi esas alındığında taşınmaz üzerindeki ağaçların yaşlarının iktisap süresini ispata elverişli olmadığının, taşınmaz yüzeyinde ve zemine gömülü vaziyette taşlık bölümlerin bulunduğunun tespit edildiği, ziraat raporuna göre iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tereddütlü olduğu, jeodezi mühendisi bilirkişi raporunda ise taşınmazın 1955, 1999 ve 2011 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal amaçlı kullanıldığının ve kullanım sınırlarının belirgin olduğunun belirtildiği, bu haliyle bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu, taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun ve kanunda aranan süreye ulaşacak zilyetliğin bulunup bulunmadığının her türlü şüpheden uzak biçimde ispat edilemediği, o hâlde jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve 3 ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden ne şekilde intikâl ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlandığı ve hangi tarihte tamamlandığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı açıklattırılması gerektiği, özellikle önceki bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde yer aldığı belirtilen taşlık bölümlerin taşınmazın tamamı üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğe engel teşkil edip etmediğinin tartışıldığı, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, sınırları ve sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini, süresini tayin edecek şekilde komşularıyla birlikte gösterildiği rapor düzenletilmesi, fen bilirkişisinden taşınmazın var ise taşlık nitelikteki bölümlerinin ayrıca işaretlendiği krokili rapor istenmesi, bu şekilde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2018 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 15.09.2023 tarihli keşifte taşınmazın aşırı eğimli olduğu, parsel üzerinde büyük taşlar bulunduğu, içerisinde kurumuş kayısı ağaçlarının bulunduğu ve herhangi bir tarım yapılmadığının Mahkeme hakimi tarafından gözlemlendiği, keşif sonrası dosyaya sunulan 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyet raporunda dava konusu (B) harfli kısımda 16-18 yaşlarında kayısı ağaçları olduğunun, ağaçların 3-4 yıl bakımlarının yapılmadığının, taşınmaz üzerinde kısmen gömülü halde, kısmen de zeminde yüzeyde taş ve kaya parçalarının bulunduğunun, taşınmazın dava tarihi 2015 yılına kadar 24-25 yıl kullanıldığının belirtildiği, harita mühendisi bilirkişi raporunda 1960 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında iddia edilen kısım üzerinde kullanım olmadığı, bu kısmın boş olduğu, 1999 tarihli hava fotoğraflarında iddia edilen kısımda ağaçlar olduğunun bildirildiği, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç olduğu, ziraat bilirkişi heyet raporunda taşınmaz bölümünün 24-25 yıldır kullanıldığı belirtilse de raporda ağaç yaşlarının 16-18 olduğunun ve tespit tarihi 2006 yılı değil dava tarihi 2015 yılı esas alınarak kullanım sürelerinin belirtilmiş olduğu, tespit tarihi 2006 yılı itibariyle imar-ihyanın tamamlanmadığı, ekonomik amacına uygun 20 yıl süreyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı kazanım koşullarının gerçekleşmediği, bilirkişi raporları ve mahkeme gözleminin aksi yönündeki mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının dava konusu kısım üzerinde 20 yılı aşkın zilyetliği olduğunu, 12.01.2024 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu alanın 1985 ve 1999 yılları arasında kullanılmaya başlandığının, 23.01.2024 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda dava tarihi olan 2015 yılından 24-25 yıl öncesinde, yani 1990 yılları civarında kullanılmaya başlandığının belirtildiği, mahalli bilirkişi beyanlarının da davayı ispat ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371. maddeleri.
2.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.