Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3212 E. 2024/4992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Azledilen vekilin vekaletnameyi kullanarak taşınmazı devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının vekilin azilinden haberdar olup olmadığı ve davanın reddinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin azledilmiş olmasından haberdar olmayan davalının iyiniyetli olduğu, davacının ispat yükünü yerine getirmediği ve bozma kararına uyularak verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/435 E., 2024/98 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sakarya ilinde ikamet ediyor olması nedeniyle İstanbul'daki taşınmazıyla ilgilenmesi ve İstanbul'dan taşınmaz satın alma konusunda kendisine yardımcı olması amacıyla dava dışı ... ...'u Kartal 7. Noterliğinin 15.06.2006 tarihli ve 23247 Yevmiye Numaralı vekaletnamesi ile İstanbul ili ve ilçelerinde taşınmaz satın almak ve satmak için vekil kıldığını, anılan vekaletname kullanılarak 16.06.2006 tarihli ve 6497 Yevmiye Numaralı resmi senet ile dava konusu 20 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümü satış suretiyle davacı adına davalıdan temlik aldığını, müvekkilinin vekil ...'ye olan güveninin sarsılmış olması nedeniyle yine Kartal 7. Noterliğinin 18.05.2007 tarihli ve 17296 Yevmiye Numaralı azilnamesi ile ...'yi bütün yetkilerden azlettiğini, azilnamenin çarşıda olduğu gerekçesiyle 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılarak mahalle muhtarına 22.05.2007 tarihinde tebliğ edildiğini, ...'nin azledildiğini biliyor olmasına rağmen müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında vekaletnameyi kullanarak 09.01.2008 tarihli ve 410 Yevmiye Numaralı resmi senet ile satış suretiyle taşınmazı tekrar davalıya devrettiğini, taşınmaz tapu kaydı üzerinde Akbank T.A.Ş. lehine 62.472,00 TL bedelli 1. derecede 16.06.2006 tarihli ipotek tesis edildiğini, davalının 20.000 TL bedelle alım işlemi yapmış olmasının muvazaayı bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu, taşınmazı ... ...’a verdiği vekaletle sattığını, sonra üzerinde ipotekle geri aldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

(Kapatılan) Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2010 tarihli ve 2008/78 Esas, 2010/501 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmaz davalı adına kayıtlı iken davacının dava dışı vekili marifetiyle taşınmazı satın aldığı, vekilin, davacı tarafından azledilmesine rağmen taşınmazı tekrar davalıya satış suretiyle devrettiği, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 34. maddesi gereği vekilin ve onunla işlem yapanın azil keyfiyetine ıttıla kesbetmesi halinde vekil edenin vekilin yaptığı işlemle bağlı sayılamayacağı ancak azil keyfiyetinin vekile tebliğ edilip edilmediği, azilden bilgisinin olup olmadığının tespiti gerektiği, davacının azilnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yanı sıra davalının azilden haberdar olup olmadığının tespiti gerektiği, satış işleminin tapuya ipotek konulduktan sonra daha yüksek bir bedelle yapıldığı bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının bu durumu bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 06.04.2023 tarihli ve 2022/5567 Esas, 2023/2130 Karar sayılı kararıyla; davacının taşınmaz alım, satım ve ipotek tesisi konusunda yetkilendirdiği dava dışı vekil ...'yi azlettiğinden davalı ...'nin haberdar olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, tek tanığının bu hususta beyanda bulunmadığı, ...'nin dava konusu taşınmazın temlik edildiği 2006 yılından önce ve sonrasında taşınmazda oturmaya devam ettiği, davacı tarafından ...'den herhangi bir talepte bulunulmadığı gibi ihtar edilmediği, gerçekte ...'ye ait taşınmazın tekrar ...'ye dönmesi işleminde vekalet görevinin kötüye kullanıldığından bahsedilemeyeceği, vekilin azledilmiş olmasının bundan haberdar olmayan davalı ...'yi bağlamayacağı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, davacının karar düzeltme isteği değer yönünden reddedilmiştir.

B Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.02.2024 tarih 2023/4578E., 2023/6376K. sayılı kararı ile, bozma ilamındaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ilk kararda direnilmesi gerektiğini, taşınmazı bankadan kredi kullanarak 2006 yılında satın aldığını, azledilen vekil tarafından yapılan işlemin geçersiz olduğunu, davalının iyiniyetinin sonuca etkili olmayacağını, taşınmazın değerinden çok ipotek bulunan taşınmazın alınmayacağını, davalının bu durumu bildiğini gösterdiğini, bozma sonrası araştırma yapılmadığını, taşınmazın değerinin tespit edilmediğini, davalının bilip bilmediğine ilişkin delil gösterme hakkı tanınmadığını, tek tanığın beyanından ispatlanmadığı belirtilmekle tanığa bilgisinin olup olmadığının Mahkemece sorulmadığını, ipotek sebebiyle davalının azilden haberdar olduğunun açık olduğunu, gerekçenin kendi içinde çelişkili olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 506. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. ve 1024. maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.