Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3295 E. 2025/739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin süresi ve imar-ihya gibi zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu kabul edilerek davacı lehine tapu iptali ve tesciline karar verilmiş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, dosya arasında bulunan ziraat bilirkişi raporunun yetersizliği, zilyetlik süresinin tespit edilememesi, taşınmazın kullanımını gösterir fotoğraf gibi delillerin eksikliği, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilememesi, dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının soyut ve yetersiz olması, senetsiz araştırmanın usulüne uygun yapılmaması ve komşu parsellerin durumunun incelenmemesi gibi nedenlerle eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve yerel mahkemede belirtilen hususların araştırılması gerektiğine karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/650 E., 2024/359 K.

DAHİLİ DAVALI : Nurpa Enerji Madencilik Yapı Taşımacılık Besi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/432 E., 2022/12 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, Midyat ilçesi, ... Mahallesinde 103 ada 255 ve 266 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları esnasında davalı İdare adına tespit ve tescil edildiğini, davacının zilyetliğinde iken bu şekilde yapılan tespitin davacıyı mağdur ettiğini ileri sürerek dava konusu parsellerin davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, taşınmazların bu haliyle özel mülkiyete konu olması ya da imar-ihya yoluyla kazanımı ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin çekişmeli 103 ada 255 parsel sayılı taşınmazda lehine üst hakkı tesis edilen Şirketin davada taraf olması gerektiği ve çekişmeli taşınmazların nitelikleri, imar-ihya edilip edilmedikleri ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin devam edip etmediği noktalarında bir kanaate varmayı engeller şekilde tereddüt olduğundan Yerel Mahkeme tarafından eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulduğuna ilişkin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda, dava konusu parsellerin ifraz yoluyla oluştuğu ve ilk geldisinin 103 ada 14 parsel olduğu, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının jeodezi bilirkişisi raporu ile uyumlu olduğu, jeodezi raporunda dava konusu yerin evveliyatında işleme yapıldığının belirtildiği, bu hali ile dava konusu yerin tarıma elverişli, imar-ihyası yapılan hali hazırda tarımsal faaliyette kullanılan, davacı tarafından zilyet edinilen yer olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği, açılan davanın sübuta erdiği gerekçesiyle davacının davasının kabulüne; Mardin ili, Midyat ilçesi, ... Mahallesi 103 ada 266 nolu parselin fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 11.11.2021 havale tarihli rapor ve ekli krokide (A) harfi ile mavi renk ile gösterilen 1.036,80 m²'lik tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisinde 103 ada 255 nolu parselde (C) harfi ile sarı renk ile gösterilen 12.899,70 m²'lik tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasına üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu (A) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların sınırları belirgin olup 1984 yılına göre de 32 yılı aşkın süredir imar-ihyasının tamamlandığı, o zamandan beri tarım arazisi olarak kullanıldığı, kuru tarla vasfında olduğu, jeodezi bilirkişi raporundan (ziraat raporuyla uyumlu şekilde) 1984, 1987, 2002 yıllarında sürülü olduğu, tarımsal faaliyete konu olduğu komşu parsellerle benzerlik gösterdiği, keşifte elde edilen bilgilere göre taşınmazın 2000 yıllarında davacı tarafından satın alındığı, sonrasında ise davacı tarafından kullanılmakta olduğu, Yerel Mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilip davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 1984, 2002, 2011 ve 2012 yıllarına ait hava fotoğraflarında yapılan incelemesinde her ne kadar üzerinde tarımsal faaliyetin yapıldığı, imar-ihyanın olduğu bilirkişilerce belirtilmiş olsa da ekte sunulan 2010 ve 2011 yıllarına ait Google Earth görüntülerinde (A) ve (C) harfi ile belirtilen alanlarda gerekli imar-ihya çalışmasının yapılmadığı ve üzerlerinde herhangi bir tarımsal faaliyet olmadığını, bu kapsamda dava konusu alanların bir bütün olarak dikkate alınması gerektiğini ve söz konusu taşınmazlar üzerinde imar-ihya çalışmalarının tamamlanmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu ... Mahalle çalışma alanında bulunan 103 ada 14 parsel sayılı 1.640.725,37 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edildikten sonra imar uygulaması nedeniyle yapılan ifrazlar sonucunda arsa vasıflı 103 ada 255 parsel sayılı 86.000,97 m2 ve 103 ada 266 parsel sayılı 28.947,36 m2 yüz ölçümlü taşınmazlar oluşmuştur. 13.04.2017 tarihinde 103 ada 255 sayılı parsel üzerinde Nurpa Enerji Mad. Yapı Taş Besi San. Tic. A.Ş. lehine 30 yıllık üst hakkı tanınmış ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 103 ada 255 ve 266 parsel sayılı taşınmazlar hakkında dava açmıştır.

Mahkemece, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırmanın karar vermeye elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.

Şöyle ki; dosya arasında yer alan ziraat bilirkişi kurul raporunda dava konusu taşınmaz bölümünün niteliği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli bir tespitin yer almadığı, zilyetliğin süresinin ne olduğu hususlarının tespit edilmediği, taşınmazın dosya arasında bulunan fotoğraflarında kullanımı gösteren bir emare bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince ziraat bilirkişi kurul raporu ile harita ve jeodezi raporları arasında bulunan çelişkinin giderilmesine değinildiği halde alınan bilirkişi raporlarının çelişkiyi giderecek nitelikte olmadığı, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığını denetlemeye elverir şekilde somut ve maddi olaylara dayalı yeterli beyan alınmadığı, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları ile yetinildiği, alınan beyanların dosya arasına getirtilecek komşu parsellere ait tutanaklar ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmediği, bu anlamda arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi vasfıyla zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeden hüküm kurulması cihetine gidildiği ve davacı, taşınmazı ... ...'den, ... ...'in de ... ...'tan satın aldığı ve eklemeli zilyetliğe dayandığı halde usulüne uygun şekilde senetsiz araştırmasının da yapılmadığı anlaşılmış olup bu şekilde eksik araştırma ve uygulamayla hüküm kurulması isabetsizdir.

Doğru sonuca varılabilmesi için dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli standart topoğrafik ve fotogrametrik haritalar Kadastro Müdürlüğünden, stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ise Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, varsa en eski tarihli uydu fotoğrafları temin edilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu taşınmazların kadastro tutanakları, tapu kayıtları ile varsa revizyon gören tapu kaydı tespit edilip Mahalli Tapu Müdürlüğü marifetiyle temin edilmelidir.

Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

Üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, derinliği, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve önceki bilirkişi raporunu irdeleyen ve çelişkileri giderecek şekilde ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmelidir.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde rapor hazırlattırılmalı, ortaya çıkacak sonuca göre davacı ve bayileri ... ... ile ... ... adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek tespit tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.