"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2943 E., 2024/1303 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/361 E., 2022/457 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; eski eşi olan davalının boşanma davası açtığını, müşterek çocuklarının da bulunması nedeniyle boşanmak istemediğini ve her türlü fedakarlığı yapacağını söylediğini, bunu fırsat bilen davalının taşınmaz devrederse boşanmayacağı ve geri döneceği yönünde kendisini inandırdığını, evlilik birliklerinin devam edeceği ve davalının müşterek çocuklarıyla birlikte geri döneceği inancıyla dava konusu 1782 ada 17 parseldeki 13 nolu bağımız bölümü davalıya bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, ancak devirden sonra davalının boşanma davasına devam edip geri dönmediğini, davalının boşanma davasından vazgeçeceği yönünde kendisini kandırarak taşınmazın adına devrini sağladığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; iddiaların doğru olmadığını, hiçbir zaman boşanma davasından vazgeçeceği yönünde bir davranışının söz konusu olmadığını, satışın gerçek olduğunu, davacının rızası ile taşınmazını devrettiğini, hilenin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve davalı arasında boşanma davası devam ederken davalının Belçika'dan dönüp boşanma davasından vazgeçeceği ancak bunun için taşınmaz devrinin yapılıp ayrıca para verilmesini istediği, davacıda bu yönde inanç uyandırdığı, temlikin bedelsiz olduğu, davacının da davalının boşanmaktan vazgeçeceği ve eve döneceği inancıyla dava konusu taşınmazını davalıya devrettiği, ancak devirden sonra davalının davadan vazgeçmediği ve eve dönmediği, davacının iradesinin hile ile sakatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın hileye dayalı olarak açıldığı, çekişmeli taşınmazın temlikinin bedelsiz olduğu, davacının hile iddiasını kanıtlanığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, resmi senette satış bedelinin ödendiğinin açıkça yazılı olduğunu, davacının iddialarının aksine hiçbir zaman ev devredilirse tekrar bir araya gelebilecekleri yönünde bir söz ve davranışının söz konusu olmadığını, davacının serbest iradesiyle ve koşulsuz olarak taşınmazını devrettiğini, davacının satışın gerçekte bağış olduğu iddialarının doğru olmadığını, bunun ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, davacının hile iddiasını kanıtlayamadığını, davacının kendisini "evliliğini kurtarmaya çalışan ve kandırılan bir eş" olarak gösterdiğini, taraflar arasında görülen ceza dosyalarının tam olarak irdelenmediğini, davalının dava konusu taşınmazı satın alacak maddi durumunun bulunduğunu, satıştan kısa bir süre önce arabasını devrettiğini, ayrıca banka kasasında altınının da bulunduğunu, dosyaya sunulan mesajların da değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacının maliki olduğu 1782 ada 17 parseldeki 13 nolu bağımsız bölümü 18.12.2020 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiği anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 251.039,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.