Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3427 E. 2024/5856 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı taşınmaz satışlarının muvazaalı olup olmadığı ve mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyıp taşımadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, ilk derece mahkemesinin bozma kararına uygun olarak davacıların temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine dair kararını, usul ve yasaya uygun bularak onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/154 E., 2021/224 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde murisin 30.10.2014 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce kendisine ait ve yüksek değere sahip 2 adet taşınmazı düşük bedellerle erkek çocuklarına temlik ettiğini, bu satış neticesinde murisin aktifinde hiçbir artış olmadığını, murisin herhangi bir borcu olmadığını, yapılan bu işlemlerin kız çocuklarından mal kaçırma gayesi ile yapıldığını belirterek dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ise söz konusu tasarrufların davacıların miras payı oranında tenkisini talep etmiş, 3264 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında dava dışı 3. kişiye devri ile HMK 125. maddesi gereğince bedel isteğinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; murisin bahçesinde elde ettiği mahsulün geliri dışında bir kazancı olmadığını, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan maaş almadığını, kendisi ve ev hanımı olan eşine bakmakla yükümlü olduğunu, taşınmaz satmaya ihtiyacı bulunduğunu, kendilerinin de uzun yıllar yurt dışında çalıştıklarını, alım güçleri olduğunu, diğer paydaşlardan da pay satın alındığını, mal kaçırma amacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2019 tarih ve 2017/220 Esas, 2019/206 Karar sayılı kararı ile; miras bırakanın temlik tarihinde mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi, davalıların da satış bedelinin ödendiğine ilişkin bir belge ibraz etmediği, miras bırakanın temlik tarihinde gelirinde bir artış bulunmadığı, tüm taşınmazların yalnızca erkek çocuklara devredildiği gözetildiğinde miras bırakan tarafından yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliyesi 1. Hukuk Dairesinin 19.12.2019 tarih ve 2019/1269 Esas ve 2019/1358 karar sayılı kararı ile; miras bırakanın ekonomik durumuna göre mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, emekli maaşı ya da sosyal güvencesinin de bulunmadığı, kızı Songül'ün sosyal güvencesinden faydalandığı, taraflarla aynı yerde birlikte ikamet ettikleri, taşınmazların satış tarihindeki değerleri ile gerçek bedelleri arasında aşırı fark bulunduğu gerekçeleriyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 31.03.2021 tarih ve 2020/882 Esas 2021/1901 Karar sayılı kararı ile miras bırakanın paydaşı olduğu beş adet daha taşınmazı bulunduğu, anılan bu husus tek başına murisin iradesinin tespitinde yeterli değilse de önemli ölçütlerden biri olduğu gibi dinlenen davacı tanıklarının işlemlerin muvazaalı olduğuna yönelik herhangi bir beyanının olmadığı, davalı tanıklarının ise mirasbırakanın alışkanlıkları nedeniyle sürekli paraya ihtiyacı olduğunu, taşınmazları satılığa çıkardığını, davalıların almaması halinde başka kişilere satacağını bildirdiğini, özellikle davalı tanığı...’in satış bedelinin yurt dışından dönerken kendisi ile gönderildiğine yönelik beyanları karşısında dosya kapsamındaki deliller ile davacıların temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ispat edemedikleri belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma kararında belirtilen gerekçelerle davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar temyiz dilekçesinde; davacı tanıklarının beyanları yerine davalı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanınmasının hatalı olduğunu, miras bırakan adına kayıtlı olup mirasçılara intikal eden diğer taşınmazların yüz ölçümlerinin küçük olup tarıma elverişli olmadığını, murisin hiçbir zaman taşınmazlarını satmasını gerektirecek bir borç yükü altında olmadığın, öte yandan terditli tenkis talebi hakkında bir karar verilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan sebeplerle;

Davacıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.