Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3435 E. 2025/132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki bir sebebe ve muris muvazaasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılmasının ardından, mirasçılardan bir kısmının davada yer almaması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası iddiasının ispatlanamaması ve kadastrodan önceki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/106 E., 2024/140 K.

Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; dava konusu taşınmazın, davacılar ...ve ...’ın anneannesi ve davacı ...’in kayınvalidesinden intikal etmesine rağmen hatalı olarak davacı ...’in babası ... adına tespit edildiğini, taşınmazın ...’ın sağlığında çocukları .., ...ve ....’ya muvazaalı olarak devrettiğini, akabinde mal kaçırma amacıyla üçüncü kişilere satışların gerçekleştirildiğini ileri sürerek hatalı kadastro nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, olmadığı takdirde muris muvazaası nedeniyle muris ...’dan intikal edecek miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının iyiniyetli son malik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.12.2021 tarihli ve 2019/235 Esas, 2021/470 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastrodan önceki sebeplere dayalı tapu tescil isteğine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu, dava tarihi olan 04.10.2019 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 08.12.1989 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamayacağı, davacının soy karışıklığından kaynaklı iddiaya dayalı muris muvazaası davasının ispatlanamadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuş ve İlk Derece Mahkemesince kararın kesin olduğu belirlenerek istinaf talebi reddedilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 13.06.2022 tarihli ve 2022/870 Esas, 2022/757 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, miktara bakılmaksızın kanun yolunun açık olduğu tespitine yer verilerek İlk Derece Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin 03.02.2022 tarihli ek kararının kaldırılarak işin esasına ilişkin inceleme neticesinde dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 08.12.1989 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı belirlenerek davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 17.11.2022 tarihli ve 2022/7579 Esas, 2022/7587 Karar sayılı kararıyla; davacılardan Halil'in kayınvalidesi, davacılar Tülay ve Tugay'ın ise anneanneleri olan Fatma’ya ait taşınmazın kadastro sırasında ... adına tespit edildiği, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan incelemede ise davacılar Tülay ve Tugay muris Hüseyin’den geldiğini iddia ettikleri hakları yönünden muris muvazaası hukuki nedenine dayandıkları, babaları Halil hayatta olduğundan mirasçı sıfatları bulunmadığı, davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, yine davacı ...’in muris muvazaasına dayalı davasının da dinlenmemiş olmasının isabetsiz olduğu belirlenerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararını bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastrodan önceki sebeplere dayalı tapu tescil isteğine ilişkin asli talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiği, davacılardan Tülay ve Tugay'ın muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası yönünden yapılan değerlendirmede davacıların babaları ...'ın hayat olduğunun dosyadaki nüfus kayıtlarından anlaşıldığını ve mirasçı sıfatı bulunmadığı, açılan davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, davacı ... yönünden muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil talebi hakkında yapılan değerlendirmede ise murisin gerçek iradesinin tereddütsüz olarak davacılardan mal kaçırmak olduğu söylenemeyeceği, davacı tarafça da bu hususun ispat edilemediği belirlenerek davacıların asli talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine terekeye dahil olan davaya konu taşınmaz nedeniyle elbirliği mülkiyetinin sözkonusu olması karşısında dava dışındaki ... mirasçılarının zorunlu dava arkadaşı olduğunu, ... mirasçılarının cevap ve savunma haklarının sunulmaması ve bu konunun inceleme dışında bırakılmasının muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının görülebilme ön şartına aykırı olduğunu ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Murisin 09.06.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak evlatları ..., ..., ... , ... ve ...'ın kaldığı; murisin Denizli ili, Pamukkale ilçesi, Gözler Mahallesinde kain 279 ada 57 parsel sayılı taşınmazı 25.08.2009 tarihinde 1/3'er hisse ile ... ..., ..., ...'a temlik ettiği, 1/3 hisse sahibi ... ...'ın 29.01.2015 tarihinde ...'a, ...'ın 07.12.2015 tarihinde ...'e temlik ettiği, 31.10.2018 tarihinde 1/3 hisse sahibi ...,

1/3 hisse sahibi ... ve 1/3 hisse ...'ün taşınmazın tamamını davalı ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle muris muvaazası davasının ispatlanamadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,21.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.