"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/3 E., 2024/370 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/213 E., 2023/69 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; Rize ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tespit edildiğini, ancak taşınmazın davacılara ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında yokluklarından istifade edilerek taşınmazın davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan ... ve ... vekili; kadastro tespiti üzerinden Kadastro Kanunu’nda düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro tespitinin 29.12.2011 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın niteliği itibarı ile tutanakların kesinleştiği 29.12.2011 tarihinden sonra 10 yıllık hak düşürücü sürenin 29.12.2021 tarihinde dolduğu, bu tarihten sonra açılan davanın hak düşürücü süre geçtiğinden dinlenemeyeceği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılar ... ve ...'nın murisi ...'nın davacılara ait olan dava konusu taşınmaza, davacıların bilgisi dışında ev yaptırdığını, bunun üzerine ...'nın kardeşi davalı ...'nın köyde kadastro çalışmaları sırasında davacıların yokluğunu fırsat bilerek dava konusu taşınmazı hakları olmamasına rağmen kendisi ve kardeşleri adına tespit ettirdiğini, davacıların bu hususu sonradan fark ettiklerini ve dava açmayı düşündüklerini, fakat 125 ada 20 parsele karşılık 125 ada 12 parselin davacılar adına tescil edildiğini, daha sonra davalıların amcası ...’nın Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/422 Esas sayılı dosyası üzerinden hak düşürücü süresinin dolmasına bir gün kala kötüniyetli olarak tapu iptal ve tescil davası açtığını, öncelikle davanın Pazar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava ile birleştirilmesi gerektiğini, hatalı olduğu değerlendirilen kadastro işlemlerinin düzeltilmesi amacıyla yargı yollarına başvuru imkânının sağlanmasının mülkiyet hakkının korunmasına ilişkin Anayasal yükümlülüklerin bir gereği olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Rize ili, .... ilçesi, Meydan köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 20 parsel sayılı taşınmazın iki katlı ahşap ev ve bahcesi vasfıyla senetsizden, intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalılar ... ve...adına tespit edildiği, tespitin 29.12.2011 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.05.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle:
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.