Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3439 E. 2025/201 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacının duruşmaya katılmaması ve dosyayı süresinde yenilememesi nedeniyle açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının duruşma gününden haberdar olduğu halde duruşmaya katılmaması ve herhangi bir mazeret bildirmemesi, ayrıca işlemden kaldırılan dosyayı 6100 sayılı HMK'nın 150/4. maddesi uyarınca süresinde yenilememesi nedeniyle yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/526 E., 2024/593 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 27.11.2023

SAYISI : 2018/148 E., 2020/117 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; 523 ada 1 parsel ve 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde sınırları dava dilekçesinde belirtilen sırasıyla yaklaşık 5.000 m2 ve 6.000 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin kendisine ait çayırlık olduğunu, bu yerlerin dedesinden babasına babasından da intikal ve taksim yoluyla kendisine kaldığını ve dedesinden bu yana nizasız ve fasılasız zilyetliklerinde olduğunu ileri sürerek keşifte detaylı olarak tespit edilecek bu taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazların, üzerinde zilyetlik emareleri bulunmayan yerlerden olduğunu ve davacının da taşınmazı sadece çayırını biçmek suretiyle kullandığını teyit ettiğini, taşınmaz üzerinde kendiliğinden yetişen otları biçmek suretiyle taşınmaz iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, davacının taksim olgusunu ispat yükümlülüğünün bulunduğunu, taşınmazın mera alanı olup davacının iddialarını kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; cevap hakkının keşiften sonra kullanılacağını, taşınmazların zilyetlikle kazanılmaya elverişli olmadığını, yasanın aradığı koşulların davacı lehine gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; duruşma gününden haberi olan davacının 05.03.2020 tarihli duruşmaya gelmediği, HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, 27.11.2023 tarihli ek karar ile de istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin her türlü delille ispatlanabileceği, Mahkemece her somut olayın özelliğine göre araştırma yapılması gerektiği, somut olayda gerekçeli kararın davacının yakını Neriman Güvercin'e tebliğ edildiği belirtilmiş ise de ilgili şablonun metin boşluklarının doldurulmadığı, tebligatı alan kişinin muhatap ile yakınlık derecesinin yazılmadığı, muhatabın adreste bulunmama nedenine ilişkin bir açıklama bulunmadığı, anılan tebliğ işleminin bu haliyle usulsüz olduğu, davacı gerekçeli karardan 10.11.2023 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre yasal süresi içerisinde kanun yoluna başvurulduğu, Mahkemenin ek kararı yerinde görülmediğinden esas yönünden istinaf incelemesi yapılması gerektiği, 26.12.2019 tarihli 4. celsede davacının mazereti kabul edilerek zabıt örneğinin davacıya tebliğine karar verildiği, duruşma gün ve saatini bildiren davetiyenin davacıya bizzat tebliğ edildiği, 05.03.2022 tarihli duruşmaya tarafların katılmadığı ve davacının mazeret bildirmediği, bu sebeple verilen işlemden kaldırma ve açılmamış sayılma kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 26.12.2019 tarihli duruşmada davacının mazeretinin kabul edildiğini ancak 05.03.2022 tarihli duruşmaya pandemi dönemi olması ve sağlık sebepleri nedeniyle mazeret sunamadığını, davalılar ve davacının usulüne uygun bir şekilde duruşmaya davet edildiğini, davalı vekillerinin mazeret dilekçesi sunmasına rağmen bu mazeretler hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmediğini, davalı vekillerinin mazeret dilekçelerinde duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesini talep ettiklerini, bu hususun davayı takip ettiklerinin kanıtı olduğunu, işlemden kaldırma kararının davacıya tebliğ edilmediğini, böylelikle dosyayı yenileme hakkının elinden alındığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden; çekişmeli 523 ada 1 parsel ve 259 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında orta malı olarak tespit edildiği, kadastro tespitinin 27.10.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açıldığı, duruşma gününden haberdar olan davacının 05.03.2020 tarihli duruşmaya katılmadığı, herhangi bir mazeret bildirmediği, işlemden kaldırılan dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 150/4. maddesi uyarınca süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.