"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/112 E., 2024/312 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/464 E., 2021/393 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Batman ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 106 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kendisinin köyde olmadığı esnada 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Hazine malı olarak kaydedildiğini, ancak taşınmazın senelerdir kendisinin olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; jeodezi ve fotoğrametri uzman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tescil tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinden kullanımının ve tarımsal faaliyetlerinin olmadığının belirtildiği, ziraat bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazın imar- ihya çalışmalarının olmadığının tespit edildiği, dinlenen mahalli ve tespit bilirkişilerin bir kısmı davacıyı desteklese de bir kısmı da dava konusu yerin hiçbir zaman davacı veya babası tarafından ekilmediği, arazinin tepelik olduğu, davacının bu tepe sınırında tapulu arazisi olması sebebiyle yerin ona ait olduğunu beyan ettiği, bilirkişi raporlarının teknik verilere ve bilimsel olgulara dayalı olduğu, davacının kadastro tespit tarihiden geriye doğru en az 20 yıl fasılasız ve davasız malik sıfatı ile zilyet olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın imar ihya edildiğini, öncesinde etrafının kendisi ve babası tarafından duvar ve tel örgülerle belirlendiğini, bilirkişi raporlarının tahmine dayalı, yetersiz olduğunu, yerel bilirkişi beyanlarından aleyhe olanlarının ise eksik bilgiye dayalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ziraat bilirkişi raporundan taşınmaz üzerinde evveliyatında buğday, arpa, mercimek gibi kültür bitkilerine ait kalıntılara rastlanmadığı, keşif tarihi itibariyle ekonomik verim seviyesinde ürün alınmasının mümkün olmadığı, evveliyatında da üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığına dair herhangi bir emare bulunmadığı, taşınmazda bulunan %15 civarında taşlık ve kayalığın tarımsal faaliyeti ve imar ihyayı engellediği, keza eğimin taşınmazın tarla olarak kullanılmasına engel teşkil ettiği, sınırlarının belirgin olmadığı, toprak yapısının yakın tarlalara kıyasen farklı yapı ve karakterde olduğu, taşınmaza 2010 yılında teraslar düzenlenerek ağaç dikildiği ve imar ihyasına başlandığı, imar ihya çalışmalarının tamamlanmamış olduğu; hava fotoğraflarına dayalı jeodezik incelemeden taşınmazda 1984 yılında herhangi bir tarımsal faaliyet görülmediği, güneyinde bulunan davacıya ait 14 nolu parselden farklı karakteristik yapıda olduğu, sınırlarının belirgin olmadığı, imar ihya çalışmasının olmadığı; 1987 yılında da durumunun aynı olduğu; 2002 yılında ise yine herhangi bir tarımsal faaliyete konu olmadığı ancak sürülü olduğu, halen güneyde bulunan 14 parsel sayılı taşınmazdan farklı karakteristik yapıda göründüğü, sınırlarının belirgin olmadığı, etrafında duvar olmadığı; keşifte elde edilen yerel bilirkişi ve davacı beyanlarının da bilirkişi raporlarıyla varılan sonucu destekler mahiyette olduğu, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli oluşu da nazara alındığında Mahkemece varılan sonucun isabetli olduğu gerekçesiyle davacı ...'in istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1. 21.07.2009 tarihinde kesinleşen kadastro sonucu Batman ili, ... ilçesi, ... Köyünde bulunan 106 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfıyla senetsizden Hazine adına tescil edilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.