Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3459 E. 2024/6323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrası tapuda meydana gelen ve kadastro öncesi hibe senedine dayalı mülkiyet iddiasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2000 E., 2024/790 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/4 E., 2022/617 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Zonguldak ili, ... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların geçmişte bir bütün olarak tarafların murisi Mehmet Kızıltoprak'ın zilyet ve tasarrufunda bulunmakta iken murisin 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazı 06.01.1987 tarihli "Gayrimenkul Zilyetliğine Dair Hibe Senedidir Başlıklı" senetle davacıya hibe ettiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalıya ait 124 ada 5 parsel içerisinde kaldığını ileri sürerek dava konusu 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım bölümün anılan taşınmazdan ifrazı ile davacının maliki olduğu 124 ada 4 parsele eklenmesi suretiyle davacı adına tescile karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; kadastro tespitinin 08.11.2007 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mirasçılar arasında taşınmaz iktisabı bakımından zamanaşımı süresi bulunmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin de mirasçılar arasında geçerli olmadığını, eldeki davada mülkiyet hakkına dayanıldığından süre aranmaksızın her zaman dava açılmasının mümkün olduğunu, yolsuz tescile dayanan tapu iptal ve tescil davalarının zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığını, kadastro çalışmaları esnasında yapılmış yolsuz bir işlemin söz konusu olduğunu, dava konusu taşınmazdaki 31,92 m2’lik kısmın davacıya ait olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davanın 07.01.2020 tarihinde açıldığı, davanın niteliği itibarı ile tutanakların kesinleştiği 08.11.2007 tarihinden sonra 10 yıllık hak düşürücü sürenin 08.11.2017 tarihinde dolduğu, bu tarihten sonra açılan davanın hak düşürücü süre geçtiğinden dinlenemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Zonguldak ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, 1330,01 m2 yüz ölçümlü olarak “1 katlı kargir ev ve bahçesi” vasfıyla harici ifraz ve rızai taksim ile davalı ... adına tespit edildiği, tutanağın itiraz edilmeksizin 08.11.2007 tarihinde keşinleştiği, aynı yerde bulunan 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 1301,42 m2 yüz ölçümlü olarak senetsizden “2 katlı kargir ev ve bahçesi” vasfıyla harici ifraz ve rızai taksim ile davcı.....adına tespit edildiği, tutanağın itiraz edilmeksizin 08.11.2007 tarihinde kesinleştiği, davanın, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 07.01.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesinin 31.08.2022 tarihli istinaf dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının hatalı olduğu gözetilerek İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli asıl kararının değerlendirilmesiyle sonuca gidilmiş olması doğru olduğuna göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.