Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3451 E. 2024/5015 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayanılarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda, taşınmazın üzerinde uzun süredir ziraat yapılmadığı, ham toprak vasfında olduğu ve davacının ihya faaliyetinde bulunmadığı tespit edilerek davacının zilyetliğini ve mülkiyetini ispatlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/64 E., 2024/366 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karlıova Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/169 E., 2021/25 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 170 ada 14 parsel sayılı taşınmazın zilyedi ve maliki olmasına rağmen Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın çok uzun süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla kamu orta malı olarak tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın çayır veya tarla vasıflı olması durumunda komisyonca bu yönde değerlendirme ve tespitin yapılacağını ancak taşınmazın tarla veya çayır vasıflı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının birbirini destekler mahiyette olduğu, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın davacı adına tescili için gerekli yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanımının terör nedeniyle kesildiğinin tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından anlaşılmasına rağmen Mahkemece zorunlu terkin araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hava fotoğraflarına dayalı jeodezi bilirkişisinin incelemesinde, 1983 tarihli hava resimlerinin değerlendirmesi sonucunda davacının iddia ettiği 170 ada 14 nolu parselin komşu ve etrafındaki kültür arazileri ile aynı ışık yansımına sahip olmadığı, ekili, sürülü ve toprak işlemeli tarım yapılmadığı, ihyanın olmadığı; ziraat bilirkişi raporuna göre güney ve batı sınırında bulunan derenin mevsimsel yağışlara bağlı olarak taştığı, taşınmaz ile dere arasında kod farkının düşük olması nedeniyle taşınmazın dönem dönem dere taşkınına maruz kaldığı, dava konusu taşınmaz zemininin yer yer taş ve çakıl oranın yüksek olduğu, taşınmazın üzerinde yol çalışması esnasında hafriyat artıklarının döküldüğü, zeminde kendiliğinde yetişen kısa boylu yabancı otların mevcut olduğu, ekonomik anlamda biçilmeye elverişli olmadığı, taşınmaz üzerinde kendiliğinden yetişen çalı formunda ağaçcıkların bulunduğu, toprağının uzun yıllardır işlenmediği, ham toprak vasfında olduğu, tarım arazisi olmadığı, doğal yapısı, toprak ve topoğrafyası, bitki örtüsü özellikleri ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilere benzediği, bitki örtüsü kompozisyonu bakımından zayıf yapıda olduğu, nizasız fasılasız kullanılmadığı, özel mülkiyete konu olabilecek tarım arazisi niteliğinde olmadığı, bu durumun keşifte dinlenilen yerel ve tespit bilirkişilerce beyan edilip Mahkeme gözlemine de yansıdığı, keşifte elde edilen beyanların bilirkişi raporlarında varılan sonuçlarla uyumlu olduğu, bu nedenlerle Yerel Mahkemenin davanın reddine dair kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.