Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1218 E. 2024/3435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene ve miras hakkına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin kadastro mahkemesi kararını esas alarak davayı reddetmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının taraf olmadığı kadastro mahkemesi kararını ve dosyasını incelemeden hükme esas alması, davacı ile davalı arasında irsi ilişki bulunup bulunmadığını araştırmaması, taşınmazın aynına ilişkin keşif yapmaması ve davacının delillerini toplamaması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2156 E., 2022/2186 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/128 E., 2017/64 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, Midyat ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 113 ada 13 parsel numaralı taşınmazın evvelinde davacının babasına ait olduğunnu, davacının kardeşleri arasında yapılan paylaşım sonucunda davacıya düştüğünü, taşınmazın 30 yıldır davacıya ait olduğunun herkesçe bilindiğini ancak kadastro çalışmalarında taşınmaz davacının eşi adına yazıldığından davacının tespite itiraz etmediğini, taşınmazda bulunan evin de davacı adına tescilli olduğunu ancak Kadastro Mahkemesinde ... ve ...'ün davacının eşi aleyhine dava açtıklarını ve davanın kabul edildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi üzerine taşınmazın eşit paylarla adı geçenler adına tescil edildiğini, sonrasında da ... ve ...'ün muvazaalı olarak taşınmazı ...'ün kızı davalı ...'e temlik ettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 09.02.2010 tarihinde davacının eşi olan ... adına tespit edildiği, bu tespite davalının annesi olan ... ile ...'ın itiraz ettiği, fakat tespitin değişmediği, bunun üzerine adı geçenlerin taşınmazın dedeleri ... ile babaannelerinden kalan yer olduğunu ileri sürerek Midyat Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açtıkları, yargılama sonunda 30.01.2010 tarihinde davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın eşit paylarla davacılar adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bilahare yeni tapu maliklerinin 22.08.2013 tarihinde taşınmazı ...'nin kızı olan davalıya satış yoluyla devrettikleri, davacının dava konusu taşınmazın ilk tespiti davacının eşi adına yapılmasına rağmen bu tespite itiraz etmediği, ... ve ...'nin süresi içinde açmış olduğu davaya müdahale talebinde de bulunmadığı, Kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmazın davalının bayiileri olan ... ve ...'nin babasından kaldığı gerekçesiyle davanın kabul edildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, böylece kararın gerekçesinde geçen taşınmazın davacıların babasından kaldığına ilişkin maddi vakıanın kesin hüküm halini aldığı, eşi adına olsa bile yapılan tespite itiraz etmeyen ve bu tespite karşı açılan tespite itiraz davasına hak sahibi olduğu yolunda asli müdahale talebinde bulunmayan davacının, işbu davayı açmakta korunmaya değer bir hakkının bulunmadığı, korunmaya değer hakkı bulunsaydı bile, davacının dayandığı vakıaların aksinin, kesin hüküm ve kesin hükümle belirlenen maddi vakıa ile ispatlandığı, kadastro mahkemesi kararında her ne kadar davacı taraf olmasa da davacının eşinin davalı olduğu bu davada, davacının işbu davada dayanmış olduğu vakıaların kadastro mahkemesi dosyasında tartışıldığı ve aksinin kabul edildiği, davacının işbu dava ile kadastro mahkemesince kesinleşmiş olan vakıaların aksini iddia ve dava ettiği ve bu kabulün de kesin hüküm halini aldığı ve artık bu konunun tartışma dışı kaldığı, bu noktada keşif yapılmasının ve tanıkların dinlenilmesinin davaya bir etkisinin olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının çelişkili olduğunu, mahkemenin ön inceleme tutanağında kesin hüküm bulunmadığının belirtildiğini, kararın gerekçesinin neye dayandığının anlaşılamadığını, davanın usulden mi yoksa esastan mı reddedildiğinin belli olmadığını, esastan reddedildiği düşünülse bile dosyanın tekemmül etmediğinin ortada olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı her ne kadar keşif yapılmadan karar verildiği iddiasında bulunmuş ise de, Midyat Kadastro Mahkemesince yapılan keşifte dinlenen tutanak bilirkişileri, mahalli bilirkişiler ve tanıkların işbu istinafa konu davanın davacısı ...'ın iddialarına ilişkin beyanları var iken, Kadastro Mahkemesince davacılar ... ve ...'ün davasının kabul edilmesi ve kabul edilen davanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi karşısında, davacı ...'ın iddialarının doğru olmadığı hususunun kabulünün gerekeceği, zira davacının ileri sürdüğü iddiaların, Kadastro Mahkemesinin 2010/153 Esas sayılı dosyasında tartışılıp gerçek olmadığının o dosyadaki davacılar lehine maddi vakıa olarak güçlü delil niteliğini kazandığı, somut davada davacının davasını keşif delili ile de ispat edemeyeceği ve mahkemenin delilleri değerlendirmesinin ve gerekçesinin doğru olduğu gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene ve miras hakkına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14'üncü ve 15'inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Mardin ili, Midyat ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 113 ada 13 parsel sayılı taşınmaz, kargir ev ve tarla vasfıyla Muhrican Al adına tespit edilmiş; daha sonra Yargıtay 7. Hukuk Dairesince düzeltilerek onanan Midyat Kadastro Mahkemesinin 2010/153 Esas, 2012/3 Karar sayılı dosyasından verilen kararla, taşınmazın eşit paylarla ... ile ... adına tesciline, taşınmaz üzerindeki evin davacı ...'a ait olduğunun taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; tapu malikleri ... ile ... 22.08.2013 tarihinde taşınmazdaki paylarını tapuda davalı ...'e satmıştır.

2. Davacı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümlerine yönelik tapu iptali ve tescili istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise çekişmeli taşınmazı tapu maliklerinden satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

3. Mahkemece, davacının taraf olmadığı kadastro mahkemesi dosyası hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan kadastro mahkemesi dosyası dosya arasına alınmamış, davacı ile davalı arasında irsi ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmamış, taşınmazın aynına ilişkin işbu davada iddia ve savunmanın tespiti bakımından taşınmaz başında keşif yapılması zorunlu olduğu halde, davacının dava dilekçesinde bildirdiği delilleri toplanmaksızın ve keşif deliline de dayanmasına rağmen taşınmaz başında keşif yapılmaksızın karar verilmesi isabetsizdir.

4. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için öncelikle, Mahkemenin hükme esas aldığı Midyat Kadastro Mahkemesinin 2010/153 Esas, 2012/3 Karar sayılı dosyası dosya arasına alınmalı, davacı ... ile dava dışı ... ile ...’ün murislerine ait nüfus kayıtları getirtilerek aralarında ırsi ilişki olup olmadığı tespit edilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaya yönelik tüm delilleri toplandıktan sonra taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve taraflar ile arasında husumeti olmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse kime düştüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, gerekçeli ve krokili rapor alınmalı, bundan sonra kadastro mahkemesi dosyasının kapsamı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Temyiz peşin harcının istek halinde davacıya iadesine,

4. Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.