Logo

1. Hukuk Dairesi2024/356 E. 2024/3503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan Hazineye ait taşınmaz üzerindeki yapıların davalı tarafından işgal edilip edilmediği hususunda el atmanın önlenmesi ve yıkım davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmaza komşu parselin satışından sonra dahi, idarece düzenlenen tespit tutanakları ve davalı tarafından ödenen ecrimisil bedelleri gibi hususlar gözetildiğinde, kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmazın ve üzerindeki yapıların davalı tarafından kullanıldığı sonucuna varılarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/503 E., 2022/59 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Hüküm Ortadan Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/136 E., 2020/451 K.

Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; Hazine adına kayıtlı dava dışı 107 ada 2 parsel sayılı taşınmazın önüne denk gelen ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın davalı tarafından ahşap iskele, sundurma, ahşap zemin, yeşil alan ve merdiven yapılmak ve kullanılmak suretiyle işgal edildiğini, aynı yerde daha önceki işgalci olan dava dışı ... aleyhine Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/509 E. sayılı dosyası üzerinden açılan el atmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın deracattan geçerek kesinleştiğini, davalının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alana yönelik işgalinin bulunduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve tespit edilen muhdesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu edilen kısmın adına kayıtlı dava dışı 306 parsel (yeni 107 ada 3) sayılı taşınmazda bulunan evinin önüne denk geldiğini, anılan taşınmazını 28.07.2015 tarihinde dava dışı Zeki Ballı’ya satış suretiyle devrettiğini, dolayısıyla bu tarihten itibaren taşınmazla hukuki ve fiili hiçbir bağının kalmadığını, dava konusu edilen yapıların kendisi tarafından yapılmadığını ve kullanılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporuyla kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşılan alana davalı tarafından ahşap iskele, sundurma, ahşap zemin, yeşil alan, kayrak merdiven yapılmak suretiyle işgal ve müdahale bulunulduğu, kıyıların özel mülkiyete konu olamayacağı, her ne kadar davalı dava konusu kısmın arkasına isabet eden evinin bulunuğu dava dışı taşınmazını 2015 yılında dava dışı 3. kişiye sattığını dolayısıyla artık dava konusu yerle ilgisinin kalmadığını savunmuş ise de satıştan sonra 2017 yılı dahil dava konusu taşınmazın ecrimisil bedellerinin davalı tarafından ödendiği, dolayısıyla işgale konu yapıların davalı tarafından yapıldığı ve hala kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı anlaşılan ve 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide belirtilen alana davalının el atmasının önlenmesine, aynı raporda A harfi ile gösterilen 156,57 m2'lik ahşap iskele, B harfi ile gösterilen 8,43 m2'lik kayrak taşından yapılmış merdiven, C harfi ile gösterilen 21,06 m2'lik yeşil alan, D harfi ile gösterilen 39,64 m2'lik betonarme yığma yapı sundurma, E harfi ile gösterilen 16,85 m2'lik ahşap zeminin yıkımına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Hazine tarafından dava konusu edilen taşınmaza komşu evinin bulunduğu dava dışı taşınmazını yaklaşık 4 yıl önce 28.07.2015 tarihinde dava dışı Zeki Balı'ya devrettiğini, dolayısıyla dava konusu edilen alanla bir ilgisinin kalmadığını, kendisinin kullanmadığını, dava konusu edilen kısımda bulunan iskeleye ilişkin yeni malik tarafından yapı kayıt belgesi alındığını, dava tarihi itibariyle dava konusu edilen yerlerde kullanımının olmadığını, bu nedenle aleyhinde açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı tarafından dava tarihinden önce dava konusu edilen kısma komşu taşınmazın 28.07.2015 tarihinde satılarak dava dışı üçüncü kişiye devredildiği, dava konusu taşınmazın yeni malik tarafından kullanıldığı yönündeki tanık beyanları dikkate alındığında davalının dava konusu edilen taşınmaza müdahalesinin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince usul ve yasaya aykırı biçimde kararın kaldırılarak davanın reddine karra verilmesinin doğru olmadığını, davalının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan yerde işgalci olduğunu, taşınmazı hala davalının kullandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu ancak lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararı bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan elatmanın önlenmesi ile yıkım istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43 üncü maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri, 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; hükme esas alınan 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu edilen taşınmaz üzerinde yer alan A harfi ile gösterilen 156,57 m2'lik ahşap iskele, B harfi ile gösterilen 8,43 m2'lik kayrak taşından yapılmış merdiven, C harfi ile gösterilen 21,06 m2'lik yeşil alan, D harfi ile gösterilen 39,64 m2'lik betonarme yığma yapı ve sundurma ile E harfi ile gösterilen 16,85 m2'lik ahşap zeminin tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edilmiştir.

Diğer yandan, Bodrum Milli Emlak Müdürlüğü'nce düzenlenen 03.07.2015 ve 27.07.2016 tarihli tespit tutanaklarında, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından ahşap iskele ve beton zemin yapılmak suretiyle işgal edildiğinin belirlendiği, ayrıca dava konusu taşınmaz hakkında Hazine tarafından tahakkuk ettirilen 2014 yılından başlayarak 2017 yılı Kasım ayı dahil ecrimisil bedellerinin davalı tarafından ödediği anlaşılmaktadır.

Somut olaya gelince, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının dava konusu taşınmaza komşu 107 ada 3 parsel sayılı taşınmazını 28.07.2015 tarihinde 3. kişiye devrettiği, dinlenen tanık beyanıyla dava konusu yapıların yeni malik tarafından kullanıldığının anlaşıldığı, davalının taşınmaza müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, tarafların tanık deliline dayanmadıkları ve tanık bildirmedikleri, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesince tanık sıfatı bulunmayan ilgili kişinin beyanının hükme esas alınması doğru olmadığı gibi, davalının dava dışı 107 ada 3 parseldeki dubleks meskenini 28.07.2015 tarihinde 3. kişiye sattıktan sonra dava konusu taşınmazın ecrimisil bedellerini Hazine'ye ödemeye devam ettiği, diğer yandan satış tarihinden sonra İdarece tutulan tutanaklarda da dava konusu taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğinin tespit edildiği, hüküm vermeye elverişli 18.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan ahşap iskele, kayrak taşından yapılmış merdiven, yeşil alan, betonarme yığma yapı ve sundurma ile ahşap zeminin tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespit edildiği, tüm bu husular birlikte değerlendirildiğinde tamamı kıyı kenar çizgisi içerisinde yer alan dava konusu taşınmazın ve üzerindeki yapıların davalı tarafından kullanıldığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.

Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.