"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2213 E., 2023/1909 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/84 E., 2021/251 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili, davalı Kayyım vekili, davalı ... vekili ve birleştirilen davada davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı Hazine vekili; dava konusu 253 ada 86 parsel sayılı taşınmaz maliki ... oğlu ... ...’in sağ veya ölü olduğu bilinmediğinden Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.10.1995 tarihli ve 1995/663 Esas, 1995/699 Karar sayılı kararıyla taşınmazın kayyımla idaresine karar verildiğini, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu, dava konusu taşınmazın tamamının yolda kalması nedeniyle ... tarafından kamulaştırılarak 1969 yılında 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin banka hesabına bloke edildiğini ileri sürerek gaiplik kararı verilmek suretiyle banka hesabına bloke edilen kamulaştırma bedelinin birikmiş nema ve faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... İdaresi; ... Vakfından icareli dava konusu 253 ada 86 parsel sayılı taşınmaz maliki ... oğlu ... ...'e İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığını, kayyımla idare süresinin dolduğunu, Vakıf malı olan taşınmazın Hazineye intikalinin söz konusu olmayacağını, dava konusu taşınmaz hakkında ... tarafından 4.330,00 TL kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmişse de tapu kaydının hala ... oğlu ... ... adına olduğunu, tapu kayıtlarında kamulaştırma şerhinin de bulunmadığını ileri sürerek gaipliğe karar verilmek suretiyle tapu kaydının iptali ile Vakfı adına tescilini, olmadığı takdirde bloke edilen kamulaştırma bedelinin faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı Kayyım vekili; gerekli araştırmaların yapılması gerektiğini, taşınmazın kamulaştırma bedelinin kayyım hesabında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın fiilen yolda kaldığını ve 1969 yılında 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin bankaya depo edildiğini, taşınmazın yol olarak terkini gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asıl davada davalı ... İdaresi vekili ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Vakfından icareli dava konusu taşınmazın 1969 ... tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği ve fiilen taşınmazın yol olarak kullanıldığı, 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin Belediye tarafından bankaya depo edildiği, taşınmazın aslının Vakıf olduğu, Vakıflar Kanunu'nun 17. madde şartlarının oluştuğu, ancak taşınmaz kamulaştırıldığından iptal-tescile karar verilemeyeceği, ayrıca ... ve Hazine kayıt maliki olmadıklarından husumetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; birleştirilen davada davalılar Hazine ve ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı Kayyım yönünden ise taşınmaz maliki ... oğlu Mehmed ...'in gaipliğine, bedel isteğinin kabulü ile bankaya depo edilen 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davacı Vakfa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen şartların oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davada davalılar ... ve Hazine yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, kayyım ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ancak dava konusu taşınmaz maliki ... oğlu Mehmed ...'in gaip olduğu, taşınmazın tapu kaydının iptal-tescil şartlarının oluştuğu, taşınmazın Vakfı adına tescil edilmesi gerekirken yazılı şekilde bedele hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin, davalı Kayyım vekilinin ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine, birleştirilen davada davacı ... İdaresi vekilinin ise istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak asıl davanın reddine; birleştirilen davada davalılar Hazine ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı Kayyım yönünden ise davanın kabulü ile taşınmaz maliki ... oğlu Mehmed ...'in gaipliğine, tapu kaydının iptali ile Vakfı adına tesciline, bankaya depo edilen 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin ise karar kesinleştiğinde nemalarıyla birlikte ve talep halinde davalıya iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığını, taşınmaz maliki gaip ise gaip hissesine düşen bedelin Hazineye ödenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... İdaresi vekili; Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen davada lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olduğu gibi davalılar Hazine ve ... yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilip anılan davalılar lehine hem maktu hem nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı Kayyım vekili; birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili; Bölge Adliye Mahkemesince depo edilen 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığını, taşınmazın yol olarak terkinine ya da Belediye adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca 1969 yılında depo edilen 4.330,00 TL kamulaştırma bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değerinin belirlenmesi gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava, 4721 sayılı Kanun'un 588. maddesine göre açılmış gaiplik ve tazminat; birleştirilen dava ise 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesine dayalı gaiplik, tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... Vakfından icareli dava konusu 253 ada 86 parsel sayılı taşınmazın 10.11.1950 tarihinde kadastro suretiyle ... oğlu ... ... adına tescil edildiği, kayıt malikine ve mirasçılarına ulaşılamaması nedeniyle Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/663 Esas 1995/699 Karar sayılı kararı ile İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği, diğer yandan ... tarafından kamulaştırma bedeli olarak kayıt maliki adına İş Bankasında açılan hesaba 24.09.1969 tarihinde 4.330,00 TL bloke edildiği, ancak taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin, asıl ve birleştirilen davada davalı Kayyım vekilinin ve asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Birleştirilen davada davacı ... İdaresi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince birleştirilen davada davalı Kayyım yönünden tazminat isteğinin kabulüne, diğer davalılar Hazine ve ... yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek davacı ... İdaresi ile davalılar Hazine ve ... lehine 4.080,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği, tarafların istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen davada davacı ... İdaresinin istinaf başvurusu kabul edilip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, birleştirilen davada davalı Kayyım yönünden tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne, davalılar Hazine ve ... yönünden ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiğine göre davacı ... İdaresi lehine Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 4.330,00 TL vekalet ücreti takdiri doğru olmadığı gibi, yine davalılar Hazine ve ... lehine İlk Derece Mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedildiği ve bu husus taraflarca istinaf konusu edilmediğine göre Bölge Adliye Mahkemesince usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca anılan davalılar yararına yalnızca yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hem 17.900,00 TL maktu hem 48.540,80 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin, asıl ve birleştirilen davada davalı Kayyım vekilinin ve asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Birleştirilen davada davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesine ait hükmün B-4 bendinde yer alan “ 4.330,00 TL” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine; “17.900,00 TL” ibaresinin yazılmasına,
Hükmün B-5 bendinde yer alan "Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 48.540,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine verilmesine" cümlesinin tamamen hüküm yerinden çıkarılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde Hazine dışındaki temyiz edenlere iadesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.