"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/451 E., 2023/669 K.
HÜKÜM : Kısmen kabul-kısmen ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istekli, davacılar vekili (Menşure hariç) tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan anneleri ...’nin, eşinden intikal eden taşınmazlardaki paylarını ölümünden kısa bir süre önce davalı oğlu ...’e ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle temlik ettiğini, murisin asıl amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olup işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek 680, 682, 634, 627, 509, 719, 553, 353, 256, 244, 17, 16, 15, 530, 405, 423, 635 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davalarından feragat etmişler, aşamada davacılardan ...’nin ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu edilen 680, 682, 509, 719, 256 ve 423 parsel sayılı taşınmazların taraflar arasında paylaşıldığını, anılan taşınmazlara ilişkin davanın usulden reddi gerektiğini, mirasbırakanın 1982 yılında öldüğünü, tüm mirasçıların dava konusu taşınmazları 08.06.1994 tarihinde rızai taksim ile paylaştıklarını, 20 yılı geçtikten sonra böyle bir dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, mirasbırakanın ölene kadar kendisine bakılması halinde dava konusu taşınmazları devretmeyi kabul ettiğini ve başka taşınmazlarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.04.2015 tarihli ve 2014/312 Esas, 2015/131 Karar sayılı kararıyla, dava konusu 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak davadan feragat edildiğinden bu taşınmazlar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer taşınmazlar yönünden ise temliklerin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Yargılama Safahatı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin; 14.06.2021 tarihli ve 2020/2253 Esas, 2021/3255 Karar sayılı kararıyla “ ...Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek davalı adına ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca mı yoksa başka bir nedenle mi tescil edildiğinin saptanması, temliklerin mirasbırakan tarafından yapıldığı belirlenir ise yukardaki ilkeler uyarınca araştırma yapılması, temlik tarihi itibariyle mirasbırakanın başka taşınmazları olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, var ise kayıtları getirtilerek keşif yapılmak suretiyle değerlerinin saptanması, mirasbırakanın temlikteki amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi; feragat edilen taşınmazlar bakımından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması da isabetsizdir..” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile dava konusu diğer taşınmazlar yönünden temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacılar vekilleri ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairenin; 14.06.2021 tarihli ve 2020/2253 Esas, 2021/3255 Karar sayılı kararıyla “..bozma ilamında da değinildiği üzere ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan temliklerde mirasbırakanın asıl amacının kendisine baktırmak mı, yoksa mirasçılardan mal kaçırmak mı olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Özellikle ölünceye kadar bakma akdine konu taşınmazlarla, murisin temlik dışı taşınmazlarının, temlik tarihi itibarıyle değerleri esas alınarak yapılan temlikin makul ölçülerde olup olmadığı değerlendirilmelidir. Somut olayda; mirasbırakan 1975 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile 13 adet taşınmazdaki hissesini davalı oğluna devretmiş, üzerinde hisseli malik olduğu 5 adet taşınmaz kalmıştır. Temlike konu taşınmazların sayısı ve değerleri makul oran tespitinde birlikte değerlendirilmelidir. Bu yönüyle; bakım akdi ile devredilen taşınmazların toplam değeri mirasbırakanın temlike konu etmeyerek üzerinde bıraktığı taşınmazların toplam değerinden oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu olgular tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde murisin asıl amacının kendisine baktırmak değil mirasçılardan mal kaçırmak olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca dava konusu taşınmazlardan davalı adına kayıtlı olanlar yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, Daire kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, Dairenin 18.01.2023 tarihli ve 2021/8857 E., 2023/285 K. sayılı kararıyla; “ dava konusu 17, 244 ve 530 parsel sayılı taşınmazlardaki mirasbırakan ... adına kayıtlı payın 16.04.1975 tarihli ve 3968 y. no.lu ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya temlik edildiği, tüm mirasçılar arasında yapılan 08.06.1994 tarihli ve 2408 y. no.lu taksim ile yukarıdaki taşınmazların da taksime konu edildiği ve davalının anılan taşınmazlardaki kendi miras payı ile mirasbırakandan ölünceye kadar bakma akdi ile devraldığı payların birlikte değerlendirilerek taksim sözleşmesinin yapıldığı, mirasbırakanın 16.04.1975 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiği taşınmazların değerinin, mirasbırakanın temlike konu etmeyerek üzerinde bıraktığı taşınmazların toplam değerinden oldukça fazla olduğu ve mirasbırakanın asıl amacının, kendisine baktırmak değil, mirasçılardan mal kaçırmak olduğu göz önüne alındığında davalı ... vekilinin 17, 244 ve 530 parsel sayılı taşınmazlardaki mirasbırakan ... adına olan payların davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilmediği yönündeki karar düzeltme itirazı yerinde değildir. Dava konusu diğer taşınmazlar yönünden yapılan karar düzeltme itirazına gelince; eldeki dava tapu iptal ve tescil istekli olarak açılmış olup, dava konusu 15, 16, 553, 353, 405, 627 ve 635 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden önce dava dışı kişilere temlik edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; eksiğin tamamlatılması sonucu getirtilen kayıtlardan, mirasbırakan ...’nin dava konusu 634 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalıya temlik etmediği görülmektedir. Hâl böyle olunca, dava konusu 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile dava konusu 15, 16, 553, 353, 405, 627 ve 635 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu ve HMK'nın 50. maddesi gereğince kayıt malikine karşı açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek davanın husumet yokluğundan reddine, dava konusu 634 parsel sayılı taşınmazda ise mirasbırakan tarafından davalıya yapılmış bir temlik bulunmadığı gözetilerek davanın esastan reddine; dava konusu 17, 244 ve 530 parseller yönünden ise 16.04.1975 tarihli temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.11.2023 tarihli ve 2023/451 Esas, 2023/669 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, dava konusu 15, 16, 553, 353, 405, 627, 244 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 634 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın esastan reddine, dava konusu 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili duruşma istekli ve davacılar ( Menşure hariç) vekili katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar ( Menşure hariç ) vekili temyiz dilekçesinde özetle; Daire bozma ilamında 17, 244 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma sonrası sadece 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, 244 parsel sayılı taşınmaz için ise davanın reddine karar verildiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, davalı vekili yararına takdir edilen vekalet ücretinin fazla olduğunu, davacılar vekili lehine ise eksik vekalet ücretine hükmedildiğini, ayrıca, davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı yandan tahsil edilecek kısmının eksik hesaplandığını belirterek anılan yönlerden kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile değil, rızai taksim sözleşmesi ile davalı adına tescil edildiğini, 244 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığını, dava konusu taşınmazların anne... adına olan ¼ payının 1975 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya devredilmesine rağmen, muris...’nin ölümünden sonra davacılar ve davalı arasında yapılan 08.06.1994 tarihli 2408 yevmiye numaralı rıza-i taksim sözleşmesi ile dava konusu edilen tüm taşınmazların... adına olan ¼ pay kısmının da sözleşmeye dahil edilerek taraflar arasında karşılıklı kabul ile paylaşılarak adlarına tapu tescillerinin yapıldığını, dolayısıyla zaten taraflar arasında yapılan rızai taksim sözleşmesi ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hükümsüz kaldığını, husumet nedeniyle reddedilen taşınmazlar yönünden de esastan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1.Davacılar, dava konusu 680, 682, 634, 627, 509, 719, 553, 353, 256, 244, 17, 16, 15, 530, 405, 423, 635 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davalarından feragat etmişlerdir.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 353, 405, 635, 530, 553, 15, 17, 244 parsel sayılı taşınmazların 9/36’şar, 16 parsel sayılı taşınmazın 180/2880 payının muris... tarafından Ankara 13. Noterliğinin 1.4.1975 tarih 5263 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı oğlu ...’ye temlik edildiği, tarafların murisi...’nin 20.12.1982 tarihinde ölümü üzerine davacılar ve davalı ile birlikte dava dışı kardeşleri ..., 2012’de ölen kardeşleri Vahit’in eş ve çocukları ile 2005’te ölen ...’nin çocuklarının mirasçı kaldıkları, tüm mirasçılar arasında yapılan 08.06.1994 tarihli ve 2408 y. no.lu taksim ile yukarıdaki taşınmazların da taksime konu edildiği ve davalının anılan taşınmazlardaki kendi miras payı ile mirasbırakandan ölünceye kadar bakma akdi ile devraldığı payların birlikte değerlendirilerek taksim sözleşmesinin yapıldığı, dava konusu 15, 16, 244, 353, 553, 405, 627 ve 635 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinden önce dava dışı kişilere temlik edildiği, mirasbırakan ...’nin dava konusu 634 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalıya temlik etmediği anlaşılmaktadır.
3.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân olmadığı, Mahkemece özellikle dava konusu 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 16.04.1975 tarihli temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne, dava konusu 244 parsel (ifraz ile 962 parsel) sayılı taşınmazın ise dava tarihinden önce davalı ... tarafından dava dışı ...ye temlik edildiği gözetilerek bu taşınmaz yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar ( Menşure hariç) vekilinin 5. ve davalı ... vekilinin 6. paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5.Davacılar ( Menşure hariç) vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece dava konusu 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, dava konusu 15, 16, 553, 353, 405, 627, 244 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 634 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın esastan reddine, dava konusu 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup da davayı kazanan taraf lehine yargılama giderleri ile birlikte yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretine hükmedilir. (HMK m 323/1-ğ, m 326/1md, Av.K m 169) Hukuk Muhakemeleri Kanunun feragat ve kabul halinde yargılama giderlerini düzenleyen 312/1. maddesinde “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir” şeklinde özel düzenleme yapılmıştır. Bununla birlikte, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesinde açıkça; ''Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.'' şeklinde düzenleme mevcuttur.
Somut olayda; davanın 10.000.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında 2.760.988,14 TL değer üzerinden harcın tamamlandığı, feragat nedeniyle reddedilen 680, 682, 509, 719, 256 ve 423 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerleri toplamının 1.637.978,00 TL olup davacıların toplam 60/140 payı karşılığının 701.990,57 TL olduğu, bu taşınmazlar yönünden davacılarca cevaba cevap dilekçesi ile davadan feragat edildiği de gözetilerek harcı ikmal edilen davacıların miras payları toplamı olan 701.990,57 TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi hükmü gereğince davalı taraf yararına ½ oranında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile nispi vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi ve husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilen 15, 16, 553, 353, 405, 627, 244 ve 635 parsel sayılı taşınmazlar için davalı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Bununla birlikte, kabul kapsamına alınan dava konusu 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakan tarafından temlik edilen 1/4’er payların dava tarihi itibariyle saptanan değerleri toplamı 929.625,00 TL olup bu değerden davacıların toplam 60/140 miras paylarına isabet eden değer olan 398.410,71 TL üzerinden alınması gerekli 27.215,43 TL nispi karar ve ilâm harcının, peşin alınan 170,80 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 46.980,00 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 19.935,37 TL harcın davacı tarafa iadesi, davacı tarafça yatırılan harcın da davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, fazla harca hükmedilmesi, davacı tarafça yatırılan toplam 47.150,80 TL harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davanın kabul ve ret oranına göre yargılama giderlerinin içinde oranlanması da isabetli değildir.
6- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mirasbırakan...’nin dava konusu 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlarda malik olduğu ¼’er payları 16.04.1975 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik ettiği, davalının dava konusu taşınmazlarda kendi miras payı ve diğer mirasçılardan satın aldığı paylar da mevcut iken, mirasçılar arası yapılan taksim sonucu taşınmazların tamamının davalı adına tescil edildiği gözetildiğinde, muristen temlik edilen ¼'er pay üzerinden mirasbırakanın ve yargılama sırasında ölen davacı ...’in veraset ilamlarındaki payları oranında davacılar yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken (dava konusu olmayan payları da kapsar şekilde) taşınmazların tamamının tapusunun iptaline hükmedilmesi ve iptal edilecek pay oranlarının belirtilmemesi ya da veraset ilamına atıf yapılmaması isabetli değildir.
4. Ne var ki, anılan bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, HUMK'un 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının 5. ve 6. pargrafta değinilen yönlerden kabulü ile; hükmün 4 nolu bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 4. bent olarak; " Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Koparan köyü 17 ve 530 parsel sayılı taşınmazlarda muristen davalıya devredilen ¼'er payların mirasbırakanın Gölbaşı (Ankara) Noterliğinin 25.04.2014 tarihli 8196 yevmiye nolu ve davacı ...'in Sincan 1.Noterliğinin 07.06.2018 tarihli 13927 yevmiye nolu veraset ilamlarındaki davacıların payları oranında iptali ile davacılar adlarına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına; hükmün 6 nolu bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 6. bent olarak; “ Peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 47.150,80 TL harçtan, alınması gerekli 27.215,43 TL nispi karar ve ilam harcının mahsubu ile artan 19.935,37 TL harcın davacı tarafa iadesine, davacı tarafça yatırılan toplam 27.215,43 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına; hükmün 7. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve 7. bent olarak; “ Davacılar tarafından yapılan tebligat, müzekkere, bilirkişi gideri ve keşif harcı olmak üzere toplam 4.415,10 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.558,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına; hükmün 9 nolu bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 9. bent olarak; “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi hükmü gereğince feragat edilen taşınmazlar yönünden hesaplanan 52.139,34 -TL nispi vekalet ücreti, esastan reddedilen 634 parsel sayılı taşınmaz için hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücreti ve husumetten reddedilen taşınmazlar için hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 87.939,34 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.