Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3805 E. 2024/6301 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarından birine ve eşine yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümünden kısa süre önce yaptığı satışlarda makul bir sebebin bulunmaması, taşınmaz bedellerinin gerçek değeriyle arasında büyük fark olması ve bedelin ödendiğinin kanıtlanamaması, muris muvazaası bulunduğuna dair karine oluşturması gözetilerek yerel mahkeme kararının hatalı parsel numaraları ve eksik mirasçı bilgileri düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/440 E., 2022/261 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ortak mirasbırakan babaları ...'un 6 parça taşınmazını davalı oğlu ...'ya, 7 parça taşınmazını da eşi ...'ye satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapularının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ...’un ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve ..., davanın reddini savunmuşlar; yargılama sırasında davalı ...’nin ölümü üzerine mirasçıları davada yer almıştır.

2. Davalı ... davayı kabul ettiğini belirtmiş; davalı ... ise davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Amasra Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2013 tarihli ve 2008/60 Esas, 2013/253 Karar sayılı kararıyla iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 24.01.2019 tarihli ve 2016/2735 Esas, 2019/486 Karar sayılı kararıyla; ''Somut olayda; mirasbırakanın, ölümünden yaklaşık 2 ay önce dava konusu 13 parça taşınmazını satması için geçerli ve makul sayılabilecek bir sebebinin varlığından söz edilemeyeceği, taşınmazların gerçek değerleri ile akit bedelleri arasında aşırı fark bulunduğu, davalıların taşınmaz bedellerini ödediklerinin de somut delillerle kanıtlanamadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Açıklanan olgular, yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla hereket ederek dava konusu taşınmazlarını davalılara aktardığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hâl böyle olunca, hükmün kuruluşunda mirasbırakanın eşi ... tarafından oğlu ... aleyhine açılan ve retle sonuçlanıp kesinleşen 2006/46 Esas sayılı dava da gözetilmek suretiyle eldeki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi isabetsizdir...” gerekçesiyle karar bozulmuş, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteği ise reddedilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Amasra Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli ve 2021/440 Esas, 2022/261 Karar sayılı kararıyla, bozma ilâmındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davayı kabul gerekçesinin yerinde olmadığını, temliklerin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığını, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706. maddesi,

Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. maddesi,

Tapu Kanunu'nun 26. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 193, 200, 204, 261, 264, 265, 269, 304, 306, 309, 313, 326 ve 345 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ... adına kayıtlı iken; mirasbırakanın 06.04.2004 tarihli resmi akitte bu taşınmazlardan 204, 261, 264, 265, 313 ve 326 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...'ya, 193, 200, 269, 304, 306, 309 ve 345 parsel sayılı taşınmazları ise eşi ...'ye satış yoluyla devrettiği, üzerinde 3 parça taşınmazının kaldığı, mirasbırakanın 02.06.2004 tarihinde öldüğü, geride eşi ..., oğulları ..., ... ve ... ile kızları ... ve ...'yi bıraktığı; eldeki davanın mirasçılardan ... ve ... tarafından diğer mirasçılar aleyhine açıldığı, Dairece dosyaya getirtilen güncel tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazların karar tarihinden önce, 18.01.2013 tarihinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uygulaması neticesinde 193 parsel sayılı taşınmazın 125 ada 7 parsel, 200 parsel sayılı taşınmazın 126 ada 33 parsel, 204 parsel sayılı taşınmazın 126 ada 39 parsel, 261 parsel sayılı taşınmazın 128 ada 3 parsel, 264 parsel sayılı taşınmazın 128 ada 37 parsel, 265 parsel sayılı taşınmazın 128 ada 38 parsel, 269 parsel sayılı taşınmazın 128 ada 23 parsel, 304 parsel sayılı taşınmazın 129 ada 1 parsel, 306 parsel sayılı taşınmazın 131 ada 2 parsel, 309 parsel sayılı taşınmazın 128 ada 15 parsel, 313 parsel sayılı taşınmazın 126 ada 10 parsel, 326 parsel sayılı taşınmazın 132 ada 5 parsel, 345 parsel sayılı taşınmazın 136 ada 6 parsel numarasını aldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen kararın bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân olmadığı, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Ancak HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hâkimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.

Öte yandan Devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi kamu düzeniyle ilgili olduğundan re’sen gözetilmesi gerekmektedir.

Somut olaya gelince; yargılama aşamasında dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uygulamasına tabi tutulup yeni parsel numaraları aldığı halde, kaydı kapatılan eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Bununla birlikte hükmün gerekçe kısmında mirasbırakan tarafından 06.04.2004 tarihli, 122 yevmiye sayılı resmi senetle muvazaalı olarak devredilen taşınmazlar arasında belirtilen 326 parsel sayılı taşınmaz yerine, hüküm kısmında sehven 262 parsel sayılı taşınmaz yazılmış olması, ayrıca yargılama sırasında ölen davacı ... mirasçıları adına tescil edilecek pay oranlarının belirtilmesi veya veraset ilamına atıf yapılması gerekirken, veraset ilamına atıf yapılmaksızın ve iptal edilecek pay oranı belirtilmeksizin infazda tereddüte yol açacak biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetli değildir.

4. Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, HUMK'un 438. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin temyizi üzerine re'sen yapılan inceleme sonucu, hükmün 1. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine 1. bent olarak; "1- Davanın kabulü ile; Bartın ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 125 ada 7, 126 ada 10, 33 ve 39, 128 ada 3, 15, 23, 37 ve 38, 129 ada 1, 131 ada 2, 132 ada 5 ve 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalılar ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının, Amasra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/119 Esas, 2006/123 Karar sayılı mirasbırakan .....’a ait veraset ilamındaki davacılar ... ve ...’un payı oranında (3/20) ayrı ayrı iptali ile davacılar ... ve (davacı ...’un yargılama sırasında ölümü nedeniyle) ...’un Amasra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/81 Esas, 2021/107 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.